L'nin ağzından;Ağzımda ve belimde hissettiğim korkunç ağrıyla gözlerimi araladım.
Daha hissettiklerimi idrak edemeden bir yatakta olduğumu anladım.
Anın çokuyla hızla yataktan kalktım fakat kalkmamla beraber başım feci döndü ve yatağa tekrar oturdum.
Kimin evi bu?
Beynim sorularla kendini yiyip bitirirken en mantıklı olanı yaptım ve telefonumu komidinin üzerinden aldım.
Tam bildirimleri silecektim ki, bir bildirim gözüme çarptı.
Yutkundum ve yazan kişiye baktım.
Light'tı.
Hemen bana göndermiş olduğu mesajı okudum.
Light: Ryuzaki, şuan benim evimdesin korkma. Dün sana bir şey yapmadım. Sadece dün olanlar yüzünden çok üzüldüğün için biraz içtin ve bir şeyler saçmaladıktan sonra uyuya kaldın. Zaten annem evdeydi ve yan odada yatıyordu. Sana bir şey yapmadım.
Diyerek şu uzun mesajı okudum.
Ama neden üzülmüştüm ki? Heralde insanlar benimle dalga geçtiği içindi. Üstüme baktım.
Değiştirilmemişti. Yani bu da demek oluyordu ki gerçekten bana bir şey yapmamıştı.Derin bir nefes aldım, rahatlamam gerekiyordu.
Her şey mükemmeldi değil mi?
Light ile konuşmuyoruz, sadece okula gidip gelip derslerime odaklanacaktım.Artık Matsuda'nın şakaları bile beni rahatsız etmeyecekti.
Bir anda gülümsemeye başladım.
Ferahlamış hissediyordum. Hani yorucu bir günün ardından hiç bir şey düşünmeden kendini yatağa bırakırsın, yarın işe gitmen gerekir, sonra da eve. Asla sosyal hayatın olmaz. İniş çıkışlar yaşamazsın.İşte onun kadar güzel bu.
Belimdeki ağrıyı unutarak yataktan kalktım ve sadece telefonumu alarak evden çıktım. Umrumda değildi o.
Hala aynı ama buruşmuş elbisemleydim.
"Hahah çok da sikimdeydi değil mi?" dedim ve gülümseye başladım yolda yürürken.
Ona cevap verme tenezzülünde bile bulunmamış olmam beni mutlu ediyordu.
Derin bir nefes alarak şu güzel havayı içime çektim. Evin kapısına gelmiştim.
Eski kıyafetlerimi giyip rahatlamam gerekiyordu.------------------------------------------------------
Kendimi koltuğa bıraktım ve rastgele bir kanal açtım.
Bu bir diziydi.
Dizi izlemeyi sevmezdim ama kanalı değiştirmeye üşendiğim için yerime iyice sindim ve izlemeye başladım.
İki çocuk, daha doğrusu iki erkek el ele tutuşuyordu.
"Bu ne be?" dedim ve ensemi kaşıdım.
"Tanrım eşcinsel ilişkilerin günümüzde bu kadar normal karşılandığını bilmiyordum, dizi bile yapmışlar" dedim ve izlemeye devam ettim.
"D-David inan bana kaçabiliriz, herkesi boş ver.. Biz sadece birbirimize aşık iki çocuk değil miydik? Ne oldu bize? Annen üzülmesin diye bizi mi öldüreceksin?"
"Saçma sapan konuşma, sırf sadece bir kere yakınlaştık diye aşık mı olduk? Aşık değilsin sen kendine gel George"
Bir anda gözlerimin dolduğunu hissettim. Ve hemen gözlerimi sildim.
"Tanrım! Aptal mısın Ryuzaki niye ağlıyorsun?" dedim ve burnumu çektim.
"Saçmalama George sen aşık değilsin!" diye bağırdım.
Kapının açılma sesiyle irkildim ve televizyonu kapattım. Watari gelmişti. Tekrar ve tekrar burnumu çektim.
"Ryuzaki ben geldim" dedi Watari ve yine eve getirdiği pastayı mutfağa bıraktı.
"Hava çok soğuk değil mi?" diye bir soru yöneltti su içerken.
"Ha, evet" dedim ve salondan çıktım.
Hızlıca kendimi odaya kapattım ve derin bir nefes aldım.Ağladığımı görseydi dünyanın en acınası çocuğu olabilirdim.
Bir dizi için daha önce hiç ağlamamıştım. Garip bir histi.Her neyse, bir daha ağlamamak gerektiğimi öğrendim.
Bir daha ağlama Ryuzaki.Odamdan sakin sakin çıktım ve Watari ile biraz sohbet ettikten pastayı alıp odama gittim.
Bir yandan pastamı yerken bir yandan da cinayet haberlerini okuyordum internetten.
Yapmayı çok sevdiğim bir şeydi.
Bir insan acaba nasıl bir duruma düşerdi de birini öldürmeye kalkardı? Gerçekten çok merak ediyordum.
Rastgele bir cinayet hikayesini okumaya başladım."Tanrım! Bu iğrenç nasıl da sevdiğin insanı öldürüp parçalara ayırıp siyah bir poşetle ormana atabilirsin?"
"Gerçekten aşk böyle bir şey mi? Sevdiğin kişiyi öldürecek kadar mı?"
Dedim ve kadının adamı öldürdükten sonra yaptığı açıklamayı okudum.
'Onu öldürdüm çünkü o beni sevmedi. Başka bir kadına gitti. Belki cennette karşılaşabiliriz diye onu öldürdüm. Başta kendimi öldürmek istedim. Hayır aslında onu öldürmek isteyen tarafımı öldürmek istedim. Ama o bana hiç bir zaman aşık olmadı, bundan pişmanlık duymadım. Yaklaşık 40 dakika sonra idam edileceğim, son isteğim olarak bu yazıyı yazmak istedim. Aşık olun ve onun için her şeyi yapmaya hazır olun. Ve sevgilim umarım gittiğin yerde mutlusundur'
Kadının yazdığı şeyi dehşetle okuduktan sonra bilgisayarı kapattım.
"Neden bugün aşk ile ilgili her şey karşıma çıkıyor" dedim ve ellerimi başımın arasına aldım.
Gerçekten sevdiğin biri için her şeyi yapmaya hazır mıydık?
Ben biri için bunu yapar mıydım?
~
Biraz çıtırlık bir bölüm attım.
Sadece Ryuzakinin iç dünyasına baktık.
Sayonra :'3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~telepathy~ [ lawlight ]
Random"Aramızda bir çeşit telepati var Ryuzaki, ve ben bunun farkındayım" [ Death Note ile bağlantılı değildir, Smut bulunur rahatsız olanlar okumasın.] [tamamlandı.]