i sleep naked ➽ türkçe-larry stylinson

1

NOT: Bu kitabı çevirmeden önce okumamıştım, okuyarak çeviririm demiştim, şuan 19. bölümü çevirirken bu notu yazıyorum ve bence notu yazmak için fazla geç kaldım. Bu kitapta tetikleyici ögeler bulunmaktadır. 

******

''Lütfen tekrar ona bakmadığını söyle.''

''Bakmıyorum,'' diye iç çekti Harry gözlerini kırpıştırıp yanında yürüyen sarışın çocuğa doğru dönerek. Koridor inanılmaz derecede kalabalıktı, bu yüzden her adımda bir omuz ona çarpıyordu.

''Bilirsin, üvey kardeşime aşık olman gerçekten çok garip.''

''Ona aşık değilim, Niall. Sen bahsedene kadar aklımda değildi bile.'' diye yalan söyledi Harry. Ama siyah dar pantolon ve beyaz kolsuz tişört altına siyan Vans giymiş kısa çocuğa tekrardan bakış atmadan edemedi.

''İsmini bile söylemedim ve sen kimin hakkında konuştuğumu anladın,'' diye belirtti Niall göz devirerek, ama gülümsüyordu.

Bazen Niall, Harry'nin aklını karıştırıyordu, Harry'nin büyük aşkıyla aynı fikirde olup olmadığı konusunda bir türlü karar veremiyordu.

Zil çaldı ve koridor bir saniyede boşalmış gibi görünüyordu.

''Lanet, geç kaldım,'' diye mırıldandı Harry, boğazlı Converse'ini bir sonraki sınıfa sürükleyerek. Niall diğer yöne gitmeden hızlıca bir veda etti.

Öğretmen onun geç kaldığını fark etmemiş gibi görünüyordu, ki bunun için son derece  minnettardı. Zaten matematik ile yeterince sorunu vardı, öğretmeniyle kötü bir ilişki işleri sadece daha kötüleştirirdi. Bu yüzden kamburlaşarak masasına doğru yürüdü ve derince iç çekerek sandalyesine kaydı.

''Hey, dostum.'' kulağına dayanan derin ses ile irkildi Harry ve kafasını hemen sola döndürdü.

''Oh,'' Arkadaşı Zayn'in konuştuğunu fark edince rahatlayarak konuştu Harry. ''Selam, Zayn.''

Zayn, Harry'nin dibine kadar eğildi. Harry durmasını istedi çünkü öğretmen konuşuyordu ve başının belaya girmesini gerçekten istemiyordu. Ama bunu Zayn'e söylemedi.

''Okuldan sonra Niall'a gidiyor musun?'' diye fısıldadı Zayn ve Harry hızlıca kafasını salladı.

''Bugün cuma, tabii ki.''

''İyi.''

Dersin geri kalanı tahtadaki kafa karıştırıcı denklemlere bakmakla ve ne anlama geldiklerini anlamaya çalışmakla geçti. Ama üzerinde ne kadar düşünürse düşünsün, anlayamıyordu.

Teneffüs zili çaldığında derin bir 'oh' çekti ve etrafındaki herkes de aynı türden sesler çıkarırken hemfikir olduğunu gördü.

Sınıftan çıkıp kalabalık koridora geldiklerinde Harry Zayn'e gülümsedi. Koridor ter ve saç spreyi kokuyordu, buna karşı Harry yüzünü buruşturdu. Kaşlarını çatarak ''Burası kötü kokuyor.'' dedi.

Zayn ona katıldığını belirtmek için başını salladı ama bir şey söylemedi ve Harry neredeyse tamamı ondan kısa olan bedenlerin arasından manevralar yaparak başka tarafa baktı. 

Ama sonra ileriye baktığında gördüğü taranmamış olduğu için kabarık duran, kahverengi saçlı ve hafif kaşlarını çatmış çocukla olduğu yerde dondu.

Louis.

''Ne yapıyorsun dostum? Niall bizi bekliyor.''

Tabii ki bekliyordu. Niall'ın son dersi okulun en ön kısmındaki sınıftaydı. Bu da günün sonunda her zaman ilk bekleyenin o olduğu anlamına geliyordu. Harry bu durumu son derece kıskanıyordu çünkü onun aksine temiz havaya ulaşmak için sonsuza kadar yürümesi gerekiyordu.