4 (Part 2)

187 24 10
                                    

Double update o yüzden part 1'i okumadan gelmeyin luvvlar

''Kendime zarar vermiyorum. Ne hakkında konuştuğunu bile bilmiyorum. Ayrıca,beni yalnız bırakmalısın.''

Harry kafasını salladı, büyük çocuğu iterek geçti ve merdivenlerden indi.

''Zayn'e bir bardak su götürmeliyim,'' dedi yavaş ve yumuşak bir tonda Harry, çıplak ayakları merdivendeki beyaz halıya batıyordu.

Sonunda bir bardak suyu doldurabildiğinde, arkasından gelen burun çekme sesini duymasıyla donmuştu.

''Neden beni takip ettin?'' diye nefes aldı Harry bardaktaki suya bakarak.

''Ağladığında tatlı görünüyorsun,'' diye belirtti Louis, ve Harry aniden, Louis'nin gözlerinin muhtemelen tamamıyla kırmızı ve gözyaşlarıyla parlıyor olduğunu, ve bunun hakkında yapabileceği hiçbir şey olmadığını hatırladı.

''Hayır, görünmüyorum,'' diye mırıldandı Harry, Zayn'in bardağından bir yudum aldı ve Louis'nin yoğun bakışlarından uzak durdu.

''Peki o zaman tekrarlıyorum, sen her zaman tatlı görünüyorsun,'' diye devam etti Louis, Harry'nin kuşkucu bakışlarını yok sayarak. ''Ve güldüğün zaman seni seviyorum. Gülüşün de çok güzel.''

Ve Harry ne diyeceğini bilmiyordu, çünkü Louis daha az önce ondan ne kadar çok nefret ettiğini atıp tutuyordu ve şimdi onu övüyordu.

''Bu mod değişimlerinin nesi var?'' diye sordu Harry, buzdolabına doğru eğilerek.

''Seni ilgilendirmez.'' diye cevapladı Louis, ama Harry, onun daha önce olduğu kadar sinirli olduğunu söyleyemezdi. 

''Peki, en azından bana neden bileklerini ke-''

''Bunu sorma, Harry. Lütfen beni kızdırma, bunun üstesinden gelebileceğimi sanmıyorum,'' dedi Louis, kıvırcık çocuğa yalvaran gözlerle bakarken, ve Harry kafasını eğdi.

''Bunun neden olduğunu bana açıklayabilir misin?''

Ve ilk olarak daha önce hiç konuşmadığı ve ikinci olarak birbirine karışmış saçlarla gerçekten çok iyi görünen tek ve biricik Louis Tomlinson ile ciddi bir sohbet içinde olduğu gerçeği Harry'i hâlâ sarsıyordu.

''Sana bunu söyleyemem Harry,'' diye iç çekti Louis, ellerini kafasına yerleştirirken.

''Bipolar mısın yoksa-''

''Hayır, bipolar değilim.''

Harry hayal kırıklığı içinde sızlandı. Bu, Louis'nin delicesine değişen modlarına sebep olarak bulduğu tek cevaptı ve o da zaten yanlıştı. Konuşmayı bitirdiğine karar verdi. Harry zaten o gün için yeterince kelime kullanmıştı; şimdiden anormal hissediyordu.

''Bu biraz zor, bazen, herkes sen gerçekten deli değilken senin deli olduğunu sandıklarında.'' Harry başını kaldırdı ve Louis'ye baktı, devam etmesini bekledi.

Büyük olan çocuk, orada gözleri dümdüz ileri bakarak ve kolları kendi bedenine sarılı ve eğer Harry'nin tatlı olarak tanımlayabileceği herhangi bir pozisyon varsa öylece dikiliyordu.

Ama şimdi ipuçları için bakıyordu. Louis'nin nasıl huysuzca kıpırdandığını ve surat astığını fark etti.

''Suyum nerede kaldı Harold?!'' Kıvırcık delikanlı, merdivenlerden aşağı bağıran yüksek sesle korkuyla yerinden zıpladı, ama Zayn'in sesi olduğunu anladığında silikçe gülümsedi.

''Geliyor!'' diye seslendi Harry, yürüyüp gitmeden önce bir kere daha dalmış olan Louis'de göz gezdirerek.

''Bekle!''

Harry olduğu yerde dondu, yüzünü yavaşça mavi gözlü çocuğa çevirdi.

''Efendim?''

Louis ona biraz baktı, ve bu Harry'yi Louis'nin yoğun bakışları altında kıvrandırdı.

''Boşver.'' Louis bakışlarını kaçırdı ve Harry'i eliyle kovdu.

''Görüşürüz.''

******

Ve evet söz verdiğim gibi 1 Ocak 2022 gününden karşınızdayım. Saat 1.39 gece. Panic! at the Disco dinleyerek bölümün geri kalanını çevirdim. Yılbaşına da Fine Line dinleyerek girdim. 00.00 da ''we'll be alright'' dediği yeri denk getirmeye çalıştık kardeşimde de 6 saniye geciktik. O yüzden 1 saat sonra yanı 00.59 da tekrar ilk defa giriyormuş gibi yaptık ve bu sefer de 6 saniye erken oldu. Şuan Londra saatine göre tekrar deneyeceğiz. 

Her neyse, yeniden, umarım yılınız güzel geçer. Kendinize çok iyi bakın.

01.01.2022

i sleep naked ➽ türkçe-larry stylinsonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin