BÖLÜM 7 : "Lavanta Buketi"

78 9 0
                                    

Bölüme geçmeden önce oy vermeyi unutmayın lütfen. Satır arası yorumlarda görüşelim.🌸

✨ Buray - Tac Mahal ✨

Gökyüzünden bir yıldız kaydı, küçük kız ellerini çenesinin altında birleştirip annesini diledi. Uykusunda yanına gelmesini ve saçlarını okşamasını istedi. Küçük kalbindeki yara, bugün gittiği parkta kanatılmıştı. Herkesin annesi tarafından ilgiyle sarmalandığını görmek gözlerindeki yaşları yanaklarına taşırken çenesini titretmiş ve hemen ardından küçük bedeni hıçkırıklarla sarsılmaya başlamıştı. Babasının onu kucaklayıp dizlerinin üzerine oturtmasıyla çaresizce sokuldu babasına. Bu yaşında bile anlıyordu annesiz olmanın verdiği acı başa çıkılacak gibi değildi.

"Sühan'ım, gözümün nuru, neden ağlıyorsun? Bir yerin mi acıdı babacığım? Söyle hadi babana da derdine derman olayım."

Küçük kız iç çekerek geriye çekildiğinde titreyen küçük ellerini babasının yanaklarına koyup nemli gözleriyle babasının endişe harmanı olan gözlerine baktı.

"Benim...annem yok baba!" Küçük bedeni yeni bir hıçkırıkla daha sarsılırken başını babasının omzuna yatırdı. Uzun ve bakımlı saçları babasının sırtına dökülüyordu.

Babası öylece kalakalmıştı, ne yapacağını, kızını nasıl avutacağını bilemiyordu. Biçare gibiydi. O kadar parası vardı ama kızını mutlu etmeye yetmiyordu onlar. Kendisini de...

"Ben de annemin yanına gitmek istiyorum baba. Ne yapmam gerekiyor melek olmak için?"

Babası dolan gözlerini kızından kaçırarak onun kafasını göğsüne bastırıp yumuşak saçlarını okşadı şefkatle.

"Gideceğiz güzelim, az kaldı."

"Parmaklarımla sayabileceğim kadar az mı kaldı baba?"

Babası gülümsedi hüzünle. Kızının alnından öpüp minik ellerini kavradı.

"Henüz o kadar az kalmadı ama biz de annenin yanına gideceğiz kızım."

"Çabuk gelsin o gün, annemi bekletmeyelim baba sonra üzülüp ağlar."

"Biliyor musun Sühan, annen bizi gökyüzünden izleyebiliyor."

Küçük kızın gözleri şaşkınca büyürken dudakları yuvarlak şeklini aldı ve hemen ardından kafasını kaldırıp gökyüzüne baktı. Elini uzattı gökyüzüne, annesinin tuttuğunu düşünüp.

"Kollarımı kocaman açsam annem beni de yanına çeker mi baba? Sende öyle yap ikimizi de alsın yanına hep birlikte olalım."

"Anneni kalbinde yaşatabilirsin kızım."

Küçük kız heyecanla baktı babasına. Tuhaf geliyordu babasının dedikleri ona. Dudakları büzüşürken kollarını göğsünde birleştirip sorgularcasına bakmaya başladı babasının yüzüne.

"Bunu nasıl yapacağım ki babacığım?"

Kollarını çözüp babasının kollarına tutundu istekle.

"İyi bir insan olarak. Annen çok iyi birisiydi ve sende annen gibi iyi olursan onu kalbinde yaşatmış olursun birtanem. "

Küçük kız bilmiyordu nasıl iyi insan olunacağını. Üzüntüyle sarkıttı alt dudağını.

"Ama ben iyi insan nasıl olunur bilmiyorum ki baba." Küçük kızın serzenişi karşısında babası gülümsedi.

"İnsanları, hayvanları, çiçekleri, böcekleri severek onlara zarar vermeyerek iyi bir insan olabilirsin. Yardıma ihtiyacı olanlara yardım ederek, yalan söylemeyip dürüst olarak iyi bir insan olabilirsin canımın içi."

PİNOKYOHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin