"Çiçeğim" dedi adam, "yarayı saran zaman değil sevgidir."
Kadın uzattı ellerini adamın sakallarını okşadı.
"Öyleyse ben çok şanslıyım"diyerek adamın gülen yüzüne bir öpücük kondurdu kadın ve hemen ardından devam etti. "Çünkü benim sevgi dolu bir se...
Bölüme geçmeden önce lütfen yıldızımızı bırakalım baylar ve bayanlar.✨🍭
✨Emily Watts - La Vie En Rose✨
"Kırık bir kalbe mahkûm edilenler, müebbet olarak yargılanırlar."
Bir damla gözyaşının binlerce gülücüğü silmeye gücü yeter miydi? Yetiyormuş demek ki. Dudaklarımın yuva olduğu binlerce gülücük, gözlerimden akan tek damla gözyaşıyla yok oluyordu. Oysa unutmamam gerekiyordu; rüzgâr, kökünden sökeceği ağaca bile önce tatlı tatlı esermiş. Acılarımızla benliğimizi oluşturduğumuz bu hayatta gülücüklerimize pek de bel bağlamamak gerekiyor; kalbimizi, fırtınalarda kaybetmemek için.
Düşünceler aklımda dönüp dolaşırken elimdeki tosttan küçük bir ısırık daha alıp çayımdanyudumladım. Kahvaltımı hızlıca yaparak dişlerimi fırçaladıktan sonra odama geçtim üzerimi giyinmek için. Bej rengi, yarım boğazlı tişörtle üzerinde çiçek desenli nakışları bulunan bordo eteği yatağımın üzerine bırakıp saçlarımı su dalgası şeklinde kıvırarak salık bıraktım, saç spreyimi de sıkarak.
Yatağın üzerine bıraktığım kıyafetleri de giyerek ayaklarıma bej renginde tek bant bir ayakkabı giydim kısa topukları olan. Eteğimin rengindeki örgü bandanayı da kafamdan geçirip saçlarımın üzerinde sabitlediğimde artık hazırdım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kolları genişleyerek bileklerime uzanan tişörtün uçlarını eteğimin içine geçirerek dudaklarıma her zamanki şeffaf rujumu sürdüm. Ellerime de nemlendirici bir krem sürüp çantamı alarak evden çıktım. Hava bugün diğer günlere nazaran çok daha güzeldi. Güneş vardı ama çok hafif bir esinti de vardı. Adımlarımı biraz daha hızlı tutarak yaklaşık on dakika sonra pastaneye gelmiştim.
"Günaydın" diyerek masaları silen Yüsra'ya gülümsedim.
"Günaydın Sühan Hanım"elindeki sarı bezi masanın üzerine bırakıp birkaç adımda yanıma geldi. Yüzünde hüzün vardı, gözleri buğulanmıştı.
"İyi misin?"ellerimi omuzlarına koyarak okşadığımda başını iki yana sallayarak ıslak gözlerini yüzüme çıkardı.
"Annem...çok hasta Sühan Hanım. Ameliyat olması gerekiyormuş."
Eliyle gözyaşlarını silip başını öne eğdi usulca.
"Ben sizden bir şey isteyecektim aslında ama çok çekiniyorum."diye devam etti fısıltıya karışan ses tonuyla.
