Murat, pansiyonundaki masanın üzerine işlemeli, fildişi tespihini ve notlarını koydu. Aldığı notları inceleyerek, önemli gördüklerini tekrar yazdı.
• Bill, sivri dilli birisiydi ve insanlarla tanışmayı seviyordu. Ayrıca çok konuşuyordu. Belki de karşısındakine cinnet geçirtecek kadar çok…
• Bill, Amin’le adaya geldikleri ilk gün tartışmıştı. Olayın üzerinden iki gün geçmesine rağmen, Amin’in Bill’in cansız bedenini görür görmez pansiyondan ayrılması ve saatlerce geri dönmemesi, olayı daha da ilginç bir hâle sokuyordu.
• Bill’in okuduğu Agatha Christie kitabının son sayfası ne zaman ve nasıl yırtılmıştı? O sayfada ne yazıyordu?
• Martin, gerçekten çok üzgün olduğu için mi Murat’ı tersliyordu, yoksa bildiği bir şey mi vardı?
• Bill’in tanıştığı bekçinin olayla ilgisi olabilir miydi? Bill, bekçiyle ne konuşmuştu?
• Nerissa kimdi? Bill, Nerissa ile ne konuşmuştu?
• Katil, pansiyonun dışından birisiyse, odaya nasıl girmişti?
Murat, bu soruları ve notlarını ajandasının son sayfasına koydu. Bu ajanda, birçok olaya şahitlik etmiş, birçok zaman Murat’a sırdaş olmuştu ve şimdi bu yolculuğunda da onu yalnız bırakmamıştı. Kocasını öldüren kadınlar, karısını öldürmesi için kiralık katil tutan adamlar, üvey oğlunu öldüren yaşlı cadı görünüşlü kadınlar, genç sevgilisini öldüren yaşlı, zengin adamlar… Sandalyesinden yavaşça kalktı ve biraz deniz manzarasının iyi geleceğini düşünerek, pencereye doğru yöneldiğinde kapısı fazlaca gürültülü bir şekilde çalınıyordu. Kapıyı açtığında, karşısında nefes nefese kalan Edwin’i gördü. Bu çocuk tekin birisi miydi acaba? Zira dedektiflere bu kadar cansiperane yardım etmek isteyen insanlar pek nadir çıkar. Onlar da genellikle, kendi suçlarını gizleyebilmek için, dedektiflerin yakınında olmak isterler; ama Murat, yine de Edwin’ı karşısında gördüğüne sevindi. Edwin; “Amin geldi.” dedi. “Ama buraya geldiğimden haberi yok. Bakkala diye çıktım ve kafede oturan Mr. Drake’ten kaldığınız yeri öğrendim. Ben geri dönmeliyim; ama lütfen pansiyona aynı anda gitmeyelim.”
Murat gülümseyerek, “Tamam.” dedi. “Sen pansiyonuna geç. Ben de birazdan gelirim.”
Murat’ın, kapıyı kapatırken gülümseyen yüzü, kapının kapanmasıyla düşünceli bir hâl almıştı. Edwin, Amin’le ilgili bir şey biliyordu ve Amin bunun farkında değildi. Bu sebeple de çok korkuyordu. Aklına başka bir ihtimal gelmiyordu; ama kendisiyle ilk konuştuğunda, bu cinayeti kendilerinden kimsenin işlemeyeceğini çok emin bir tavırla söylemişti. O halde Edwin’ın, bu yaptığı ne anlama geliyordu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞU SAATTE ORADA MIYDIN?!(Son Sayfası Yırtık Kitap)
Mystery / ThrillerKısa zamanda 32 baskı yapan ve 2012 Anadolu Edebiyat Ödülleri'nde ROMAN dalında ödül alan, sıradışı bir polisiye roman... 'Son Sayfası Yırtık Kitap' artık WattPad'de! Keyifli okumalar... Demek buraya baktın. Ama burası "orası!" değil. Peki söyle o z...