AMİN HASSAN

1.4K 39 1
                                    

Amin, Bill’in öldürüldüğü odada konuşma teklifine karşı çıktı. Murat’ı kendi odasına davet etti. Aslında Bill’in odasında konuşmaları, Murat’a daha fazla yardımcı olacaktı. Zira saklanmak istenen şeyler, odanın kasvetli havasının da etkisiyle yanlışlıkla ağızdan kaçabilirdi. Bu da Murat’a oldukça yardımcı olacaktı. Ancak Amin, kendi odasına geçtiğinde, Murat’a da yapacak başka bir şey kalmamıştı. Çaresiz bir şekilde Amin’in peşinden odasına girdi.

“Bill, çok hayalperest birisiydi.” dedi Amin.

“Ne hayalleri kurardı?”

“Fazlaca cinayet romanları okurdu. Onlardan etkilenirdi. Hatta birkaç kez, bir cinayet romanı yazmakta olduğunu da söylemişti. Sonunda kendisi roman oldu.”

Sessizlikten faydalanan Amin, ekledi:

“Ayrıca oldukça da korkaktı. Yatarken pencere ve kapıların kapalı olduğunu defalarca kontrol ederdi. Pencere veya kapı açıksa hayatta uyuyamazdı.”

“Onunla konuşmuyor muydunuz?”

“Konuşuyorduk; ama eski samimiyetimiz yoktu.”

“Neden?”

“Bu, kendimle baş başa kaldığımda da cevaplayamadığım bir soru… Sanırım, insan bazen bu tür samimi muhabbetlerden bir süre sonra sıkılıyor. Bizimki de öyle bir şeydi herhalde.”

“Bill’in cesedini gördünüz mü?”

“Evet! Çok kötü görünüyordu. Ayrıca kokmaya da başlamıştı. Bu, çok kötü bir duygu…”

“Gördükten sonra ne yaptınız?”

“Üzüldüm tabi… O, benim arkadaşımdı. İnsan, arkadaşı öldüğünde ne kadar üzülürse o kadar üzüldüm; ama herkes üzüntüsünü aynı şekilde ifade edemez. Kimisi şoka girer, kimisi biraz kafasını dinlemek ister. Ben de karşıdaki tepeye giderek, biraz düşünmek ve kafamı dağıtmak istedim.”

“Ama bu sıradan bir ölüm değil tabi…”

Amin Hassan; kendinden emin tavrıyla konuşmasını sürdürdü:

“Ölümün şekli önemli değil. Önemli olan, onun bir daha aramızda olmayacak olması… Bazen ayrılıklar da ölüm gibi gelebiliyor insana…”

“Şüphelendiğiniz kimse var mı?”

“Eğer adadaki herkesle tanışma fırsatı bulduysa ki; Bill’den bahsediyorsak, bu büyük bir ihtimal, bu adadaki herkesten şüphe edilmelidir bayım. Bill, tanıdığı-tanımadığı herkesle konuşmayı çok severdi. Kim bilir, yine kimin damarına bastı.”

“Gerçekten böyle mi düşünüyorsunuz?”

“Sadece size yardımcı olmak istiyorum. Siz dedektifler, bu tür olaylarda genellikle suçlu olan katili ararsınız; ama ben, bazen masum bir insanı bile katil yapabilecek kişilerin de suçlu olabileceğini düşünürüm. Yani bazen maktul de katil kadar suçlu olabilir.”

Murat, ifadesiz bir yüzle Amin’e bakıyordu:

“Bildiğiniz bir şey mi var?”

“Hayır! Hiçbir şey bilmiyorum. Şu anda sadece Bill’i tanıdığım kadarıyla yorum yapmaya ve sorularınızı cevaplandırmaya çalışıyorum. Kimle nasıl münasebetleri olduğunu bilmiyorum.”

“Sanırım söylemek istedikleriniz bu kadar.” dedi Murat, umutsuz bir şekilde…

“Evet! Size fazlaca yardımcı olduğumu düşünüyorum dedektif.”

ŞU SAATTE ORADA MIYDIN?!(Son Sayfası Yırtık Kitap)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin