EDWIN MOORE

916 39 1
                                    

Edwin, yaklaşık dört saat geçmiş olmasına rağmen, yaşadığı olayın şokunu hâlâ atlatamamıştı. Murat’a ağlayan gözlerle bakıyor, konuşmasına hıçkırıkları engel oluyordu.

“Katili bulacaksınız değil mi?” diye sordu yalvaran bir ses tonuyla…

“Sakin olun!” dedi, Murat. “Bu, sizin yardımlarınıza bağlı…”

“Elimden geleni yaparım. Gerekirse bir an olsun yanınızdan ayrılmam. Lütfen bulun onu…”

“Evde şüphelendiğiniz kimse var mı?”

“Hayır! Bunu bizden kimse yapmaz.”

“Peki, adada tanıştığı başka kimse var mıydı?”

“Bill, insanlarla konuşmayı çok severdi. Hatta ‘Hiç susmazdı.’ bile diyebilirim. Adaya geldiğimiz ilk gün, Amin’le tartıştılar. Oysa bir gece önce araları çok iyiydi. Hatta tatile geleceğimiz günden bir gece önce Bill de Amin’in evinde kalmış ve yol boyunca da onların keyifle geçirdiği zamanlarını dinlemek zorunda kalmıştık.

Daha sonra Bill benim odama giderek yattı. Biz kahvaltımızı yaptıktan sonra Jack de kendi odasına giderek yattı. Biz de Martin, ben ve Amin adayı gezmeye çıktık. Biraz yüzdük ve geldik. Bizim gelmemizden on beş-yirmi dakika sonra Bill de uyandı ve yüzmeye gideceğini söyledi. Üç saat sonra geldi. Bana bir şey bahsetmedi; ama geldiğinde Martin’e Nerissa adında bir kızdan bahsettiğini duydum. Bir de bekçi filan diyordu.”

“Ne konuşuyorlardı?”

“Sadece ‘Güzel bir kız’ dediğini duydum. Çok da dinlemedim açıkçası… O sırada ben televizyonda film seyrediyordum.”

“Peki Edwin. Bu, işe yarayabilir. En azından pansiyonun dışına açılabiliriz. Bu bilgi çok önemliydi. Şüphelendiğiniz başka bir şey var mı?”

“Şimdilik böyle bir detay daha hatırlamıyorum; ama dediğim gibi… Size yardımcı olmayı çok istiyorum.”

Murat, cinayetin işlendiği odadan dışarı çıktı. “Diğer arkadaşınız nerede?”

“Amin, Bill’i o hâlde gördükten sonra dışarı çıktı ve henüz gelmedi.” dedi Martin.

“İlginç…” dedi Murat… “Size kartımı bırakıyorum. Lütfen geldiğinde, beni bulmasını isteyin.” Kapıya doğru yöneldi. Bu sırada Jack, Martin ve Edwin de ayağa kalkarak, kapıya doğru giden Murat’a eşlik ettiler. Murat, ağzındaki ince, kuru ağaç dalını çıkararak; “Teşekkür ederim beyler!” dedi. “Ne kadar yardımcı olursanız, o kadar çabuk çözeceğiz bu olayı…”

ŞU SAATTE ORADA MIYDIN?!(Son Sayfası Yırtık Kitap)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin