12 "nefsi müdafaa."

2.4K 385 229
                                    


--

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

--

"Hyunjin!"

Felix, hastane kolidorunda ki sandalyelerde oturan oğlunun yanına gittiğinde alçıya alınmış koluna baktı korkuyla. "Ne oldu oğlum sana?"

Hyunjin dudağını ısırarak endişeli babasına baktı. "Baba küçük bir kavgaydı."

"Ne kavgası lan?"

Changbin de sinirle gelmişti. Jeongin sessizce duvara yaslanmış onları izlerken Hyunjin Changbin babasından birazcık tırsmıştı. "Baba küçük bir şeydi."

"Bu mu küçük oğlum? Bileğin kırılmış." Felixin endişesi sesine yansımıştı.


"Kırılmadı baba çatladı."

Felix sabır dileyerek oğlunun yanına oturdu. "Çatladı diyor tanrım sen bana sabır ver."

"Anlat çabuk."

Changbinin sinirli sesiyle Hyunjin boğazını temizledi. "Ya baba şimdi birkaç lavuk, benim canım kanım kardeşim Chanıma saldırmışlardı. Ne yapsaydım? Ay durun vurmayın mı deseydim? Daldım bende."

Changbin siniri daha da artmıştı. Ne demek Chana saldırmak? Chanı çok sevdiğini söylemiştim değil mi?

"Kim bunlar peki?"

"Kim Yongmin ve yanında gezdirdiği birkaç köpek."

Changbin oğlunun önünde diz çöküp elini Hyunjinin saçlarına götürerek sevdi. "Canın çok yanıyor mu?"

Changbin de böyleydi işte...

Ani yükselse de oğluna kıyamıyordu. Hyunjin de bunu biliyordu ve şimdi babasına şımarması gerekiyordu.

"Evet."

Hyunjinin büzdüğü dudağı Jeonginin dikkatini çekerken gözlerini Hyunjinin dolgun dudaklarından çekemedi.

"Kıyamam bebeğime, ben hallederim o veletleri sıkma canını. Chan da iyi değil mi bir sorun yok."

Hyunjin kafasını aşağı yukarı salladı. "Sehun hoca onu da getirdi pansuman yapıyorlar şimdi ama iyi."

"Hyunjin." Felixin aklına gelen şeyle endişesi iki katına çıktı. "Bu çatlak sana engel olacak mı? Bir hasar bırakacak mı? Konuştun mu doktorla?"

Hyunjin derin bir nefes aldı. "Konuştum baba küçük bir çatlak olduğunda 1 hafta sonra falan çıkaracaklar alçıyı ondan sonrada fazla zorlamadan dans edebilirim sıkıntı yok."

Felix rahatlayarak oğluna sarılırken Changbin de eşinin elini tutmuştu. Jeongin ise şaşkınlıkla Hyunjine bakıyordu. Dans ettiğini bilmiyordu. Demek o yüzden bileği sakatlandığında bu kadar çok endişelenmişti.

"Changbin."

Sehun diğerlerinin yanına gelerek Changbine seslendiğinde Changbin de ayağa kalkarak Sehunun karşısına geçti.

"Sehun bu nasıl bir durum? O çocuklara bir ceza vereceksiniz umarım."

Sehun kafasını eğerek özür diledi. "O işle ben ilgileneceğim. Hyunjinin ceza almadığına emin olacağım fakat Jeongin için aynı şeyi söyleyemem."

Changbin kaşlarını çatarken Hyunjin de aynı şekilde kaşlarını çatarak Jeonginin yanına gidip sağlam koluyla onu korumak ister gibi kendine çekti.

"Hocam ne cezası neden? Jeongin bir şey yapmadı ki."

"Çocuğun çenesini çıkarmış. Sıradan nasıl uçtuğunu kendi gözlerimle gördüm. Jeongin oğlum sen neden karıştın ki."

Felix şaşkınlıkla açılan ağzını eliyle kapatırken Changbin de şoka girmişti. Minicik damatları sıradan uçup bir çocuğun çenesini mi çıkarmıştı? Görmeden inanamazlardı.

"Hocam nefsi müdafaa."

"Hyunjin ne nefsi müdafaası oğlum?"

"Hocam çocuğun bana yaptığına bakar mısınız?" Hyunjin alçılı kolunu gösterdi. "Jeongin de benim sevgilim olarak beni korudu."

Jeongin şuanda heyecanlanmak isterdi fakat yapamıyordu. Bu durumu Minho babasına nasıl açıklayacağını düşünüyordu. Eğer Hyunjin için bir çocuğu dövdüğünü ve ceza alacağını öğrenirse çok kızardı.

Herkes sustuğunda Jeonginin telefonu çalmıştı. Hyunjinin tutuşundan kurtulup ceketinin cebinde ki telefonunu alarak arayana baktı.

Minhoydu.

Büyük ihtimalle müdür babasını arayarak olanları söylemişti ve Jeongin telefonu açmaya korkuyordu. Çünkü şuanda babasının ne derece sinirli olduğunu ve kendisine nasıl kızacağını biliyordu.

Telefon çalıp çalıp kapandıktan sonra tekrar çalmaya başladı.

"İstersen ben konuşabilirim."

Felix korkan gence sakin sesiyle yaklaşarak gülümsediğinde Jeongin yutkunarak kafasını iki yana salladı.

"Teşekkür ederim ama ben konuşsam daha iyi olur."

Telefon ikinci kez kapanmadan son anda açtı ve diğer taraftan gelen sinirli sesi dinledi sakince.

"LEE JEONGIN! Hemen şuanda okula gelip bana bir açıklama yapacaksın çünkü ben müdürünüzün bana anlattıklarından hiç hoşlanmadım."

"Baba-"

"Ben okuldayım Jeongin, sende yarım saat içerisinde burada olacaksın."

Ve telefon kapandı...

~~~~~~~~~

Minhoya kızmayın çünkü o sadece oğlunu böyle kötü şeylerden uzak tutmak isteyen bir baba

Sinirli bir baba...

Sıcak Şarap🍷 HyunIn ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin