--
"Hyunjin!"
Hyunjin hızla arkasına dönüp koşan sevgilisini ve Chanı gördüğü gibi o da koşarak Jeongin'i belinden tutarak kaldırmış ve sıkı sıkı sarılmıştı.
Jeongin sevgilisinin omzuna vurarak yere indirmesini istediğinde Hyunjin güzel gözlüsünü yere indirerek yanaklarını avuçları içine aldı. "Geldin."
"Bende geldim hani?"
Chan'ın konuşmasıyla Hyunjin ona bakıp güldü. "Sağol ahiretliğim."
"Siktir oradan şerefsiz."
Chan gülerken Felix ve Changbinin yanına gittiğinde Hyunjin tekrar sevgilisine döndü.
Jeongin gülümsedi."Kaçtım okuldan. Babam duyarsa biraz kızar ama ne yapayım? Sevgilimin en önemli gününe gelmese miydim?"
"Ben varya senin o 'sevgilim' diyen ağzını öperim."
Jeongin etrafına bakarak onları izleyen insanları görünce utanıp kafasını Hyunjin'in göğsüne yasladı. "Herkes bize bakıyor."
Hyunjin omuz silkti. "Baksınlar."
"Hwang Seo Hyunjin."
Görevli kadın Hyunjin'in ismini söylediğinde Hyunjin dudağını ısırdı. "Benim sıram. Babanın karşısına çıkacağım."
Jeongin hiç düşünmeden Hyunjin'in yanaklarından tutarak hafif parmak ucuna yükselip sevgilisinin dudaklarına öpücük bırakıp geri çekildi. "Hyunjin sen benim sevgilimsin kendine gel. babamdan korkma ve o dans pistini yık geç sana güveniyorum."
Hyunjin işte şimdi asıl gazı almıştı. Sevgilisinin öpücüğü onu kendine getirip tüm stresini alıp götürdü. "Gidiyorum güzel gözlüm teşekkür ederim öpücük için."
Hyunjin arkasını dönüp giderken Jeongin ona seslendi. "Seni burada bekliyorum sevgilim!"
Hyunjin gülümseyerek girmişti seçmelerin yapıldığı odaya. Karşısında şirketin başkanı Park Chanyeol, onun hemen yanında Lee Minho ve bir kaç jüri daha...
Hyunjin, Minho ile göz göze geldiğinde Minho'nun ona gıcık bir ifade ile baktığını görünce Minho'nun aksine Hyunjin sevimli bir şekilde gülümsedi müstakbel kayınbabasına.
Oğlunun öpücüğü sağolsun şuanda senden korkmuyorum Lee Minho. Sana yeteneklerimi göstermekten çekinmiyorum.
"Öncelikle kendini tanıt."
Park Chanyeol'un konuşmasıyla Hyunjin eğilerek selam verdi. "Merhaba, ismim Hwang Seo Hyunjin. 18 yaşındayım. Lise son sınıf öğrencisiyim. Dans etmeyi ve güzel gözleri severim."
Hyunjin 'Güzel gözler' derken Minhoya bakmıştı. Minho da salak değildi anlamıştı oğlundan bahsettiğini. Park Chanyeol önündeki Hyunjinin dosyasını inceledi. "Changbin'in oğlusun."
"Evet efendim."
Chanyeol gülümseyerek kafasını aşağı yukarı salladı. "Changbini severim. Peki... Şirkete dans için başvurmuşsun."
"Evet, dans edeceğim."
"Peki buyur bakalım Hyunjin." Chanyeol başlaması için eliyle işaret verdiğinde Hyunjin tekrardan eğilip çalışanların yanına giderek pelerinini giydi ve şarkı başladığında kendisi için getirilen boy aynasının önüne geçti.
Kareografisini kendisi ayarladığı şarkıya kendini kaptırarak dans ederken Minho başta olmak üzere tüm jüriler ve PCY beğeniyle Hyunjini izliyorlardı.
Minho kabul etmeliydi ki Hyunjin gerçekten yetenekli bir gençti ve böyle yetenekli kişilerin şirketlerinde çalışması onlar için çok iyi bir şeydi.
Hyunjin dansın en güzel bölümü olan, eğilerek güldüğü yeri yaptığında çalışanlardan gelen ıslık sesleriyle Chanyeol gülümseyerek ve gözünü Hyunjinden çekmeyerek Minhoya eğildi.
"Bu çocuk çok iyi."
Minho da gözlerini Hyunjinden çekmeyerek ve her adımını dikkatle izleyerek başkanını kafasıyla onayladı. "Öyle efendim."
Dans bittiğinde Hyunjin nefes nefese karşısındakilere bakıyordu. Chanyeol derin bir nefesle Hyunjini alkışladı. "Çok iyidin Hyunjin. Play With Fire güzel bir seçim aferin sana gayet yeteneklisin. Biz puanlamaları yapıp sana geri döneceğiz. Şimdilik çıkabilirsin."
Hyunjin eğilip selam verdikten sonra odadan çıktığında babaları, Chan ve Jeongin hemen yanına koştular. Felix elinde ki mendil ile oğlunun terlerini silerken Changbin, Chan ve Jeongin ona merakla bakıyorlardı.
"Park Chanyeol beni övdü baba. Yeteneklisin dedi puanlamadan sonra sana döneceğiz şimdilik çıkabilirsin dedi."
Changbin derin bir nefes verdi ve gururla elini oğlunun sırtına atıp sıvazladı. Jeongin de gülümsedi "Babam?"
"O bir şey söylemedi ama beğendi yani bakışlarından anladım."
Changbin oğlunun terlemiş saçlarını eliyle geri taradı. "Minho isterse beğenmesin son söz her zaman Park Chanyeoldadır ve o seni beğenmiş. Eminim geçeçeksin."
"Umarım baba."
Felix sevinçle ellerini çırptı. "O zaman bunun sevincine bir mangal yemez miyiz?"
Changbin eşini kolunun altına alıp alnına bir öpücük bıraktı. "İşte bu yüzden aşığım sana. Yeriz yavrum yeriz hadi gidelim bakalım."
Hyunjin babalarına gülüp arka cebine koymuş olduğu dansta kullandığı gülü alarak Jeongine verdi. "Al güzel gözlüm senin için."
Jeongin de utanarak gülü aldı ve sakince Hyunjinin elini tuttu. Chan da tek tabanca öylece dururken telefonunun titremesi ile açıp baktığında gördüğü mesajla anında gülümsedi.
"Şey... Bir kişi daha alabilir miyiz bu mangala?"
~~~~~~~~~~
Hyunjinin seçmelere ki dansı geri dönüş klibi olmasaydı olmazdı
Şimdi gidip tekrar izleyin o şaheseri 😜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sıcak Şarap🍷 HyunIn ✓
Fanfiction"Ah o güzel gözlerin döndürüyor başımı, lütfen seni izlerken hor bu telaşımı" "Bekle ulan bekle geliyorum ben döndüreceğim o başını. Jisung peçetelerimi getir!" "Minho amca? Lan kaç Hyunjin kaç!" > Batuhan Kordel - Sıcak Şarap 🎧