24 "ilk gün fotoğrafı."

2.1K 352 105
                                    

--

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

--

Dışarıdan gelen korna sesiyle Minho oflayarak oğluna baktı. "Yine mi?"

Jeongin de sırıtarak ağzındaki şeyleri yuttuktan sonra kahvaltı sofrasından kalkarak Minho babasına arkasından sarıldı. Kedi gibi yanağını babasının yanağına sürttükten sonra bir şeyler söylemesi için Jisung babasına baktı.

Jisung da işareti alarak elini eşinin elinin üzerine attı. "Hadi ama Minho. Zaten gece yeterince kızdın bırak artık çocukları. Bugün ilk günleri onların."

Minho ne kadar istemese de heyecanı dünyanın öbür ucunda belli olan oğlunun kalbini kırmamak için bir şey dememe kararı aldı.

"İyi ama bu böyle olmaz ha sürekli sürekli seni evden almalar falan. Ben neyim burada? Bende götürürüm kendi oğlumu okuluna."

Jeongin babasının yanağına öpücük bıraktı. "Götürürsün tabi ki bir tanecik babam."

"Ama yapmayın ben ağlarım."

Junhan sahte göz yaşlarını silip kafasını abisinin omzuna koyduğunda Minho ona göz devirip oğuna baktı. "Harçlığın var mı?"

"Evet baba. Çıkıyorum şimdi çok beklettim."

Minho dudak büzdü. "İyi git bakalım. Ama bak eğer sana yaklaşıp istemediğin şeyler yapmaya çalışırsa ağzının ortasına geçir bir tane tamam mı? Sonra beni ara ben gerisini hallederim."

Jeongin kafasını sallayıp hızlı bir şekilde babalarını ve amcasını öpüp kendini dışarı attı.

Koşar adımlarla arabaya binip dikiz aynasından Changbinle göz göze geldi. "Changbin amca kusura bakma beklettim seni ama işte babam..."

Changbin gülümseyip arabayı çalıştırdı. "Sorun değil " Changbin yine kendi şarkılarından bir şarkı açarken Jeongin de yavaşça Hyunjine döndü.

Hyunjin hızlıca onu kendine çekip sarıldı. Güzel kokusunu içine çekip geri çekildiğinde ikisi de birbirlerine aptal aptal sırıtıyordu.

Ne yapacaklarını veya ne söyleyeceklerini bilmiyorlardı. En sonunda Jeongin boğazını temizleyip cebinde ki telefonunu çıkardı.

"O zaman ilk gün fotoğrafı çekelim mi?"

Hyunjin hızlıca kafasını sallayıp Jeonginin omzuna koydu. Jeongin fotoğrafı çektikten sonra hala da kafasını omuzunda çekmeyen Hyunjinin saçlarını sevdi.

--

"Ulan bana neden haber vermiyorsun bak ya."

Chan, gece olan biteni şimdi öğrenmişti ve Hyunjine kızıyordu.

"Ani gelişti Chan bende kendimden böyle bir şey beklemiyordum."

Chan Jeongine bakıp gülümsedi. "Sizin adınıza sevindim tebrik ederim. Ama sen..." Tekrar Hyunjine dönüp işaret parmağını Hyunjine uzattı. "Bana haber verseydin daha romantik şeyler hazırlardım hemen iki dakikada."

Jeongin kafasını iki yana sallayıp Hyunjinin elini tuttu. "Hiç önemli değil. Evlilik teklifi değildi sonuçta. Ayrıca çok sürprizli ve güzeldi de."

Hyunjin, Jeonginin yanağını parmaklarının tersiyle okşayıp gözlerinin içine gülümsedi.

Chan daha fazla bu görüntüye katlanmak istemediğinden kalkıp sınıftan çıktığında sınıfta baş başa kalmışlardı.

Bu sevgili oldukları andan beri ilk defa baş başa kalışlarıydı ve Jeongin heyecandan titriyordu.

"Jeongin."

"Hm?"

Jeonginin çıkmayan sesiyle Hyunjin daha da sırıtırken Jeongin kızarıyordu. TANRI AŞKINA İLK DEFA BÖYLE BİR ŞEY YAŞIYORDU!

"Dün gece baban bizi basmadan önce..."

Jeongin, Hyunjinin ne demek istediğini biliyordu. Gözleri Hyunjinin gözleri ve dudakları arasında gidiyordu.

"Hm hm."

"Hani diyorum... İzinin varsa eğer-"

"Hyunjin ne izni saçmalama yap şunu."

Üzgünüm baba sevdiğimin o güzel ağzına bir tane geçirmek yerine bin tane öpmeyi istiyorum.

Hyunjin yavaş yavaş yaklaşırken Jeongin biraz daha hızlı çıkıp dudaklarını Hyunjinin dudaklarına bastırmıştı. Bu hayatında yaşayabileceği en muhteşem duyguydu işte.


~~~~~~~~~

Eveeett

İlk Kiss de gerçekleştii

Sıcak Şarap🍷 HyunIn ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin