"Ah o güzel gözlerin döndürüyor başımı, lütfen seni izlerken hor bu telaşımı"
"Bekle ulan bekle geliyorum ben döndüreceğim o başını. Jisung peçetelerimi getir!"
"Minho amca? Lan kaç Hyunjin kaç!"
> Batuhan Kordel - Sıcak Şarap 🎧
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
--
"Chanyeol bey, beni çağırmışsınız."
Chanyeol, odasına giren Minhoya gülümseyerek oturması için koltuğu işaret ettiğinde Minho hızlı adımlarla ilerleyip oturdu.
"Minho, Suzy'nin geri dönüşü var biliyorsunki. Ben Suzy'nin klibinde yetenekli bir stajyerimizin yer almasını istiyorum."
Minho kafasını aşağı yukarı salladı. "Aklınızda biri var mı peki?"
"Yok, bu yüzden seni çağırdım. Sana güveniyorum. Takımından yeteneğine güvendiğin, Suzy'nin yanında yer alabileceğine emin olduğun birini seçmeni ve onu güzelce eğitmeni istiyorum. Aklında biri var mı? Suzy'nin yanında durabilecek biri var mı takımında?"
Minho kısa bir süre düşündü. Bir aylık stajyerlerden Suzy'nin yanında durabilecek birini düşündü. Yetenekli birini.
"Var efendim. Hwang Seo Hyunjin, Suzy ile klipte oynayacak kadar yetenekli ve bu klip onun daha da önünü açacağını ve kısa sürede büyük bir fan kitlesine sahip olacağını düşünüyorum. Bu çıkışınıda öne çekebilir. Onun için büyük bir adım olur."
Chanyeol gülümseyerek kafasını aşağı yukarı salladı. "Doğru söylüyorsun. Changbinin oğlu çok yetenekli. O halde sana güveniyorum. Bunlar Suzy'nin dans klibinde kullanılacak genel hareketler. Hyunjini güzelce eğit."
Minho, kendisine uzatılan tableti alarak ayağa kalktı. "Başka bir istediğiniz yoksa Hyunjin ile konuşmaya gideceğim."
"Yok, çıkabilirsin."
--
"Minho amca?"
"Hyunjin, geç otur şuraya."
Minho bir sandalye çekti ve Hyunjine uzattı. Hyunjin ne olduğunu anlayamasada oturdu ve masumca Minhoya bakmaya başladı.
Minho elinde tuttuğu tableti Hyunjine uzattı. Hyunjin açık tabletteki videoyu başlattı ve dans hareketlerini izledi.
"Nasıl? Zor mu?"
Hyunjin, Minhonun sorusuyla videoyu kapatarak Minhoya baktı. "Fazla değil de neden bana bunu izlettiniz?"
Minho belli belirsiz gülümsedi. Chanyeol ile olan konuşmalarını anlattığında Hyunjin küçük bir çocuk gibi havalara uçmuştu.
Bu büyük bir fırsattı ve Minhonun kendisini seçmiş olması onu ayrı bir mutlu ediyordu.
Hyunjin büyük bir mutluluk ile kalkıp Minhoya sarıldı. Minho sarılmamıştı, şaşırmıştı. Hyunjin geri şekildi ve büyük gülümsemesi ile küçücük zıpladı.
"Hadi başlayalım."
Minho, Hyunjinin heyecanına ve mutluluğuna gülüp büyük aynanın önüne geçti.
"Öncelikle şöyle..."
Minho, dansı detayları ile Hyunjine öğretti. Çoktan akşam olmuştu. Son bir kaç kez daha pratik yapıp çıkacaklardı.
Dans ederken sürekli fırlayıp duran Hyunjinin beresi Minhonun canını sıkmaya başlamıştı.
"Takma şunu çıkıyor zaten."
Hyunjin tekrardan çıkan beresini yerden alıp kafasına yerleştirdi.
"Olmaz ya, saçlarım kabarık ve çirkin. Ya güzel gözlüm gelirde görürse? Hayatta olmaz."
Minho derin bir nefes aldı. "Tanrım sabır ver."
Minho bu sorunu nasıl çözeceğini düşünürken aklına gelen şey ile çekmeceye ilerledi. İçinden çıkardığı sarı bir koli bandını alarak Hyunjinin önüne geçti.
"Bak şimdi nasıl tutuyorum onu kafanda."
Minho, bandı Hyunjinin kafasında 3 tur attırdı. Bereyi resmen Hyunjinin kafasına bantlamıştı.
"Kontrol et bakayım."
Hyunjin kafasını sallayıp kontrol etti ve düşmeyen beresine gülerek Minhoya baktı.
"Düşmüyor. Minho amca sen bir dahisin."
Minho göğsünü kabarttı. "Biliyoruz oğlum."
"Oğlum mu?"
Hyunjin boncuk gözleri ile Minhoya bakarken Minho boğazını temizledi.
"Oğlum dedin bana. Kabul ettin beni değil mi? Artık bende senin oğlunum değil mi?"
Minho iç çekti. "Kaç yaşında adamlarsınız. Daha nereye kadar kabul etmeyecektim ki?"
Hyunjin resmen dolan gözleri ile Minhoya sarıldı. "Teşekkür ederim Minho baba."
"Höst ulan. O kadar da değil. Bana bak sihirli lamba jini, gözümün önünde oğluma yanaşma yeter. Gözüm görmesin aşkınızı."
