Selamlar
2932 kelime
Keyifli okumalar
💛💛💛
"Savaaş!"
Savaş amca yayılarak oturduğu koltukta elinde tuttuğu kartlara bezgin bir bakış attı ve göz devirerek kalktı. Yeniliyordu zaten. Evin Teyze'nin sabahtan beri bitmeyen emirlerine uymak için sesi takip etti. Salondan çıkmadan önce "Beni vur Aynştayn vur da kurtar bu işkenceden." dediyse de ardından seslenilen ismim ile ayaklanıp ardında yürümeye başladım. "Yalnız değilsin asker arkandayım."
Bilmeyeniniz kaldı mı; Savaş amca T.C. genelkurmay başkanı ama evin dışında, yani baya bi' dışında hem de. Evin içinde tam bir emir eli adamcağız. O evin Türkiye sınırları içinde olması ise Evin Teyze'nin çok iplediği bir şey değil.
Mutfağa girerken ki halimizi kaydetseler yüzümüzdeki hüznü izleyen herkes anlayışla halimize acır. Evin Teyze niye anlamıyor?
Savaş amca bana kaçamak bir şekilde 'biz niye buradayız' bakışları atıyor. Senin evin sen söyle be aslan parçası ikimizin buram buram vegan kokan bu mutfakta ne işi var ha?!
Bugün salı. Özlem ile bizim kokoreç gömme günümüzde biz niye vegan mantıya yardım için mutfağa intikal ediyoruz komutanım, sen de hele. Ayrıca vegan mantı nedir Allah aşkına.
"Oo bitti mi pokeriniz gençler?"
Özlem soya kıymasın yoğurmak için siperliğe çağırılan ilk asker olduğundan biraz öfkeli.
İkimizden de ses çıkmayıp dolu gözlerle ortalığa baktığımızı görüyor, neden acımıza tuz basıyor? Anası kılıklı.
"Mantı bitmedi yalnız, buyursanıza." Dudaklarını birbirine bastırmış tek kaşı kalkık Özlem'i sevmiyorum. Şu an normal şartlarda kurşun yiyip kurşun atacağım mantıyı da sevmiyorum.
"Savaş sen şu yoğurdu çırpsana hayatım." Badem sütünden nasıl yoğurt yapılmış ben sormadım siz de sormayın. Bilmek istediğim bir şey değil. Beynimde yer etsin istemiyorum.
Savaş amcanın 'bir şey yap n'olursun' bakışını yakalıyorum ama üzgünüm asker gözlerinle yakarıp durman işe yaramayacak zira düşman batı kanadından sos tenceresiyle bize doğru yaklaşıyor.
"Sen de şu sosu hallet Pi'cim, al bak şurada tereyağı olacaktı." O tereyağının hangi bitkinin sütünden yapıldığını düşünmek bile istemiyorum. Midemdeki bulantı gittikçe boğazımı zorluyor. Ben bol bakterili kokoreç yemek istiyorum.
Ama her şey bizim bok yememiz. Üçümüz de kadın üzülüp kırılmasın diye ilk önce vejetaryen ayağına yattık, hatta ailecek bizi yemeğe çağırdığında annemler bile bu yalana ortak oldular ama veganlık... Bu iş ortaya çıkınca anlatmalıydık her şeyi. Böyleyken böyle. Sen ne zaman arkanı dönsen biz deliler gibi et gömüyoruz Evin demeliydik. Diyemedik. Ama sorun bir niye diyemedik. Konu açılınca ülkemizin genelkurmay başkanını el pençe divan gördük de ondan diyemedik. Gerçekleri açık edemedik. Biz böyle insanlar değildik yaşarken olduk.
Özlem tam karşımızda büyük bir sinirle soya kıymasını hamurların üzerine pay ediyordu. Düşmana yandan bakıp bize dönük olmadığından emin olduktan sonra tezgâhta sos için kırmızı bibere uzanırken, büyük bir yenilmişlikle yoğurt çırpan Savaş amcaya doğru seğirttim. Bermuda şeytan üçgeni oluşur oluşmaz "Bir şey yapmalıyız." diye fısıldadım.
"Valla en son ben bayılma numarası yaptım." Özlem haklı son seferde kendini düşman hattına atan oydu, Allah ne muradı varsa versin.
Savaş amca çırpma işini hızlandırıp daha çok ses çıkardı ki yanımızdan geçen düşman dâhiyane stratejimizin istihbaratını edinemesin. Aferin asker.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BU SAATTE
General Fiction053*: Uyuyor da olabilirsin tabi ama keşke uyurken görüldü atmasan. 053*: Kızmadım da kırıldım birazmslsojoasjclackahscakshcup Başgan: yuyuopr mm 053*: Öpüyorum? Başgan: jkluyorum 053*: Çok öpüyorum? Başgan: *ses kaydı* (*Uyuyorum lan uyuyorum!*) 🚲...