Yağmurlu hava her zaman Yang Jeongin'i melankoliye sürüklerdi ve Jeongin, tam şu an o yağmurlu gökyüzünün altında kalakalmıştı.
Okul için çalan alarmını duymamış, ardından dolmuşu kaçırmış, bir sonraki durağa umutsuz ve sırılsıklam olmuş bedeniyle ilerliyordu.
Durağa oldukça yakınken orada bekleyen tek kişiye gözü çarpmıştı. Bu... Hyunjin değil miydi? Hani benim etekli fotoğrafımla kendini çeken çocuk?
Jeongin bu düşünceden iğrenmişti. Sadece yürüyerek okula gitmeyi düşündü ancak okul çok uzaktı. Yarım saat boyunca yürümek istemiyordu.
Başındaki şapkasını iyice öne çekti ve maskesini ağzına kapattı. Hyunjin belki de onu tanımazdı değil mi?
Bu düşünce ona mantıklı gelmiş olacak ki hiçbir şey yokmuş gibi durağa ilerledi ve banka oturdu. Hyunjin'in bakışlarını üzerinde hissedebiliyordu, otobüsün geleceği yöne doğru baktı umrunda değilmişçesine. Hyunjin'den gerçekten çıt çıkmıyordu, tanınmadığına inandırmıştı kendini.
Avucunun içini nazikçe okşamaya başlayan sıcak parmakları fark ettiğinde yutkundu. Hyunjin parmaklarını usulca kenetledi Jeongin'in parmaklarına. Ardından başını onun omzuna yasladı.
"Yağmurdan kaçıp doluya tutuldun sanırım, hm Jeongin-ah?"
Jeongin bir şey söylemedi, gözlerini aşağı kaydırarak omzuna yaslanan gence baktı yalnızca.
"Neden bana cevap vermiyorsun? Seni tanıyacağımı tahmin etmemiştin değil mi?"
Jeongin sessiz kalmaya devam etti, konuşmak istemiyordu. Hyunjin umursamadan devam etti, "Nereden tanıdım inanır mısın?" başını hafifçe kaydırarak burnunu Jeongin'in çıplak boynuna sürttü, Jeongin boynunun üzerinde gerilen dudakları hissettiğinde nefesini tuttu. "Tatlı tarçın kokundan."
Hızla geri çekilirken buldu kendini, nefes alamıyormuş gibi hissediyordu. Elini istemsizce Hyunjin'in gezindiği boynuna götürmüştü.
"Midemi bulandırıyorsun."
Hyunjin'in kaşları havalanmıştı. Aptal değildi; Jeongin'in her yutkunuşuna, her zorlukla ciğerlerine doldurduğu nefese şahit olmuştu ve bu onu her şeyden çok eğlendiriyordu.
"Yaa öyle mi? Ne tesadüf! Benimkinde de kelebekler uçuşuyor." neredeyse kahkaha atarak söylediği cümleler Jeongin'i iyiden iyiye kızdırırken dolmuşun ıslak yoldan yansıyan farlarıyla karşılaştılar.
Jeongin aralarındaki gidişatın farkındaydı. Bu tehlikeli bir ilişkiydi, sonunun nasıl biteceğini az çok tahmin edebilse de dayanabildiği kadar dayanacaktı.
Hyunjin ise içinde hissettiği çeşitli duyguları bastırabildiği kadar bastırıyor, oldukça uzun sürmesini dilediği bu iddianın başına açabileceği dertleri düşünmüyordu.
Ancak sonucunda her ikisi de otobüse usulca bindi ve okula ulaştılar.
•
62 beğeni, 18 yorum
hwangjin
biricik yakın arkadaşım seo changbin, sevgilisini lee felix youngbok ile aldatırken yakalandı! bakalım sevgilisi @choijiisu bunu nasıl karşılayacak. @spearr.byb istendi ben de hemen yazdimm. aslinda bir okuyucum daha once istemisti ama aklımdan cikmis ozur dilerim, umarim begenmissinizdir bence tatli 1 bölümdü
fotograftaki hyuninin durakta otobus beklerkenki hali anlamayanlar olursa diye kucuk bi aciklama diger bölümde cok daha iyi anlarsiniz zaten
o kadar dogaclama gidiyorum ki sifir dusunce sadece yazuyorum sansa yani ndhcienkcns hep boyle yapıyorum plansız bi sekilde
ne alaka yani niye bunu dedin şimdi
neyse uyuyorum ben herkese iyi gecelerr bolumu attigim gibi okursaniz cok sevinirim yorum okuyuo yatarim guzek olur
hayaller...
poff
yeter bu kadar
güzel geceler!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
happier than ever
Fanfiction[ hwang hyunjin × yang jeongin ] herkes tarafından örnek öğrenci olarak anılan yang jeongin, insanları şantajları ile bir köle gibi kullanan hwang hyunjin'e +18 webtoon yazarı kimliğiyle yakalanır. devam ediyor. #1 hyunjeong #2 hyunin