"Astrid, tanrım ne kadar çok değişmişsin." Louis neşeyle gülüp beni kendine çekti. Ona kocaman sarıldım.
"Asıl sen kendine bak. Çok yakışıklı olmuşsun." Bizi içeri doğru yönlendirdi. "Niall nerede?"
"Tuvalette." Biz oturduktan birkaç dakika sonra Niall da içeri geldi. Beni gördüğünde yüzünün aldığı ifadeyi görmeniz lazımdı. Minik bir çığlık atarak onun üstüne atladım.
"Seni en son bıraktığımda sarışındın."
"Yeni tarzım bu. Beğendin mi?" Ondan ayrıldım ve Harry'nin yanındaki yerime yerleştim.
"Bizim görüşmeyi kesmemiz kadar saçma bir olay daha görmedim." Niall'ın dediğini hep bir ağızdan onayladık.
"Üniversite hepimizi dağıttı ki."
"Siz nasıl karşılaştınız?" Harry ile bana yönelttikleri soruya karşılık imayla Harry'e bakarak güldüm.
"Harry benim ev arkadaşımla sevgili."
"Yasak aşk kokusu senin de burnuna geliyor mu Niall?" Louis'in dediğine karşılık ona yastık attım.
"Buram buram geliyor hem de."
"Ne yalan söyleyeyim bana bile geldi." Harry de onlar katılınca ona doğru dönüp saçını çektim.
"Sen yapma bari." Beni kolunun altına çekip sarıldı.
"Böyle kalsak ya." Kulağımı fısıldadığı şeyi sadece ben duymuştum. Kollarından sıyrıldım.
"Daha az önce konuştuk Harry." Oflayarak önüne döndü.
"Kendi aranızda sohbetiniz bittiyse yemek yiyelim mi?" Hep beraber arka bahçedeki yemek masasına oturduk. Louis'in yardımcısı yemeklerimizi servis ettikten sonra bizi yalnız bıraktı. Harry kadehini ortaya kaldırıp konuştu.
"Yeniden birleşen bağlara diyelim mi o zaman?" Hepimiz onun ardından kadehlerimizi tokuşturduk.
"Yeniden birleşen bağlara." Uzun bir süre konuşmadan yemeğimizi yedik. Tekrardan söze giren Niall oldu.
"Lisedeki en yakın arkadaş olduğumuz zamanları hatırlıyor musun Astrid? Sürekli başkalarının arasında olay çıkartıp sonra hiçbir şey olmamış gibi oturup izlerdik."
"Of, evet. Olay çıksın da ders işlenmesin diye yer arıyorduk."
"Peki ya Harry'nin Astrid'e çıkma teklifi edişi." O an aklıma geldiğinde güldüm. Harry'nin sınıfı bizden farklıydı fakat Louis ile çok yakın oldukları için arada bir arkadaş ortamında denk geliyorduk. Bir gün sanırım çocuklarla konuşup bizi yalnız bırakmalarını söylemişti, baş başa kaldığımız zaman ona bir şans verip vermeyeceğimi sorduğunda o an ona karşı hiçbir hissim olmadığından kibarca reddetmiştim. O günden sonra hiçbir zaman aynı ortamda bile denk gelmemiştik.
"Of, yapmayın utanıyorum zaten." Harry halime gülüp yanağımı sıktı.
"Reddederken utanmamıştın ama."
"Ama ne yapayım? Daha önce 2 kere konuşmuşuzdur toplasan bir anda gelip bana sevgili olup olamayacağımızı sordun. Reddetmem çok doğal."
"Reddetmenden sonra senin olduğun hiçbir yere gelemedi bu çocuk." Niall Harry yerine acıtasyon yaptığında eline vurdum.
"Çok üstüme geliyorsunuz."
"Tamam tamam, dalga geçiyoruz."
"Ben bir lavaboya gidebilir miyim?" Ayaklandığımda Louis de ayaklandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Part Time Lover// Styles
Fanfiction"Çok yanlış oynuyorsun Harry." "O ne demek?" "Şu an canımı çok yakıyorsun. Ama bu elbet geçecek ve geriye sadece ne kalacak bir fikrin var mı?" "Ne kalacakmış?" "Acı çekmiş bir kadının intikamı."