"Sonunda telefonlarımıza döndün Astrid." Saddie'nin sesini duyunca gülümsedim. 1 haftadır kimsenin telefonlarına cevap vermiyor, eve sadece uyumak için gidiyordum.
"Sorma, kendimi biraz işe kaptırdım."
"Ne olduğunu biliyoruz. Daniel ile bitirmişsiniz." Önümdeki kağıtları ittirip arkama yaslandım.
"Anlattı demek."
"Aslında bu akşam herkesi bize toplamak için onu aradım. Başta reddetti, ayrıldığınız için gelmeyeceğini söyledi fakat ben çok önemli bir şey anlatacağımı söylediğimde 1 saat durmak şartıyla kabul etti."
"Çok kırdım onu Saddie."
"Akşam toplanmadan önce bir şeyler yapmak ister misin? Baş başa konuşuruz."
"Olur, bizim kafede buluşalım. Yalnız akşam gelemem söyleyeyim."
"Bahane kabul etmiyorum. Yarım saate kafede olurum." Telefonu kapatıp ağır hareketlerle yerimden kalktım. Banyoda hafifçe makyajımı tazeledikten sonra kabanımı ve çantamı alıp odamdan çıktım. Miranda her zamanki yerindeydi.
"Ben çıkıyorum Miranda. Bir şey olursa ararsın." Kafasını sallayarak beni onayladı.
"Geçen günkü adam tekrar geldi. Bu sefer kabul etmedim."
"İyi yapmışsın." Ona gülümseyip ofisten çıktım. Çıktığım anda çalışanıyla konuşan Harry'i gördüğümde hareketlerim kısıtlandı, kalakaldım. Sanki çıktığımı hissetmiş gibi kafasını kaldırdığında göz geldik. İkimiz de uzaktan birbirimizi izliyorduk. Bana doğru ilerlediğinde telaşla arabama bindim. Onunla konuşmaya kesinlikle hazır değildim.
------
Geldiğimde Saddie oturmuş beni bekliyordu.
"Sandığımdan çabuk gelmişsin." Ayağa kalkıp bana sarıldı.
"Zaten hazırdım, telefonu kapattığım gibi çıktım." Önündeki menüyü bana uzattı. Garson yanımıza geldiğinde ikimiz de filtre kahve söylemiştik. "Daniel'la neden ayrıldınız, anlat bakalım."
"Harry yüzünden." Dediğimde şokla gözleri büyüdü.
"Sikeyim, öğrendi mi? Linda da biliyordur o zaman. Ne yaptı? Seni öldürmeye çalışmadı mı?"
"Hayır, yani onu öğrenmedi." Ona Harry'nin benim günlüğümü açık bıraktığını anlattım.
"Neden böyle bir şey yaptı diye soracaktım ta ki yasak aşkınızı hatırlayana kadar." Gözlerimi devirdim.
"Yasak aşk falan yok. Harry ile aramızda hiçbir şey kalmadı." Kahvelerimiz geldiğinde kahvemden büyük bir yudum aldım.
"İnanmalı mıyım?" Onaylarcasına kafamı salladım. "Biliyorsun, sen benim en yakın arkadaşımsın ama bunu bitirmeniz en doğrusu olmuş. Linda bunu hak etmiyor. Sen de birinin 2. sevgilisi olmayı hak etmiyorsun, seni sevecek, sadık birini hak ediyorsun."
"Daniel gibi."
"Hayır, Daniel gibi değil. Senin de sevdiğin biri. Zaten Daniel ile bu işe kalkışman çok saçmaydı."
"Ona kendimi affettirmem lazım. En azından arkadaş olarak devam edebilmeliyiz. Sikeyim, her şeye rağmen Harry'i istiyor olmam o kadar iğrenç ki."
"Çoktan etkisi altına almış seni." Kafamı ellerimin arasına alıp ovuşturdum. Kendimi bir bataklığa batmış, çıkmak için çabalarken daha da çok batıyor gibi hissediyordum.
"Anlamıyorum Saddie, onunlayken hiç olmadığım kadar mutluyum. O da öyleymiş gibi geliyor ama söz konusu Linda olunca akan sular duruyor. Onu sevmediğini söylüyor ama ondan vazgeçemiyor. Geçen gün biz onun evindeyken Linda geldi. Linda'yı görünce beni nasıl evden kovdu hayal bile edemezsin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Part Time Lover// Styles
Fanfiction"Çok yanlış oynuyorsun Harry." "O ne demek?" "Şu an canımı çok yakıyorsun. Ama bu elbet geçecek ve geriye sadece ne kalacak bir fikrin var mı?" "Ne kalacakmış?" "Acı çekmiş bir kadının intikamı."