"Aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor, lütfen daha so..." Yine aynı cevabı aldığımda telefonu kapatıp koltuğa attım.
"Sana peşimden gelme demiştim değil mi?" Harry'e suçlarcasına konuştum.
"Ha beni suçlayacaksın yani?"
"Seni suçluyorum tabii ki, başka suçlu yok şu an burada." Ayağa kalkıp tam karşımda durdu. Eğilip göz göze gelmemizi sağladı ve konuştu.
"Bu koridorda beni öptüğünü ne çabuk unutuyorsun? O zaman da iyi bir sevgili olsaydın ve beni itseydin." Ona arkamı döndüm.
"O anlık bir şeydi."
"Anlıktı, öyle mi? Dün gece beni aramayıp sevgilini arasaydın o zaman. O cümleleri bana değil sevgiline kursaydın."
"Üstüme gelmeye devam edecek misin?" Bni kolumdan çekerek kendine döndürdü.
"Evet Astrid, üstüne gelmeye devam edeceğim. Çünkü sen de bana tam olarak aynısını yapıyorsun. Ben senin iyi hissetmen, suçlu hissetmemen için elimden gelen her şeyi yapıyorken sen her olayda beni suçluyorsun."
"Haklısın, özür dilerim." Yüzlerimiz arasında birkaç santim varken bakışlarım dudakları ve gözleri arasında gidip geliyordu. Ensesinden tutup onu kendime çektim ve dudaklarımızı birleştirdim. Hiç zaman kaybetmeden öpüşüme karşılık verdi. Belimden çekerek bedenlerimizi birbirine yapıştırdı. Dudaklarımızı ayırdı ve odama doğru ilerledi. Ben de onun peşinden tabii. kapıyı kapadıktan sonra beni ittirdi. Yatağın üstünne sırt üstü düştüğümde bana tepeden bakıyordu. "Linda ne zaman gelecek?"
"Akşama doğru anca gelir." Pantolonunun kemer kısımlarından tutarak onu kendime çektim. Üzerime uzanıp tekrar dudaklarımızı birleştirdi. Dudaklarımdan çeneme oradan boynuma inen bir yol izledi. Üzerimdeki kazağı çabukça çıkarttı ve dudakları artık üst bedenimdeydi. Mırıltılarım odayı dolduruyordu. Yataktaki yerlerimizi değiştirip onun üstüne çıktım. Üzerindeki kazağı ve pantolonu çıkartıp sadece boxerıyla kalmasını sağladım. Dudaklarım adonislerinin üzerrinde gezinirken bakışlarım gözlerindeydi. Gözleri zevkten kısılmıştı. Kısık gözleriyle beni seyrediyordu ve siktir... Buradan oldukça ateşli gözüküyordu! Tekrardan beni alta aldığında bu sefer pantolonumu ve çamaşırımı çıkardı. Onun karşısında tamamen çıplaktım. Beni baştan aşağı süzdüğünde utanmamıştım. Hatta bedenimi ona sergilemek oldukça hoşuma gidiyordu.
"Çok güzelsin." Üzerinden kalkıp cüzdanından bir kondom çıkardı. Boxerını da çıkarıp tekrar üzerime uzandı. Yavaşça içime girip bedenlerimizi birleştirdi. Tek vücuttuk. İçimdeki hareketi hızlanırken inlemelerim onunla doğru orantılı olarak artıyordu. Canımın acısıyla tırnaklarımı sırtına geçirdim. Bir süre sonra içimden çıkıp yorgunlukla kendini üzerime attı.
"Git, temizlen öyle gel."
"Gitmeye korkuyorum."
"Neden?"
"Geri geldiğimde fikrinin değişmiş olmasını, bana kötü davranmanı istemiyorum." Çenesinden tutarak dudaklarına bir öpücük kondurdum.
"Fikrim değişmeyecek Harry." Odamdaki banyoya gittikten birkaç dakika sonra yatağa geri döndü ve beni kollarının arasına aldı.
"Senden böyle bir atak hiç beklemiyordum." Dediğini onayladım.
"Sikeyim, doğrusu yanlışı hiçbiri umurumda değil. Seni istedim ve yaptım. Ama tabii ki bundan kimsenin haberi olmayacağını biliyorsun."
"Biliyorum ve o iş bende." O an içimden bir ses hata yaptığımı söylüyordu ama umurumda olmamıştı. Bu çekime artık dayanamıyordum. Benim istediğim Harry'idi. Başkası değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Part Time Lover// Styles
Fanfiction"Çok yanlış oynuyorsun Harry." "O ne demek?" "Şu an canımı çok yakıyorsun. Ama bu elbet geçecek ve geriye sadece ne kalacak bir fikrin var mı?" "Ne kalacakmış?" "Acı çekmiş bir kadının intikamı."