Yerimden hızla doğrulup ona yer açtım.
"Harry, uyuyamadın mı?"
"Uyuyamadım, biraz hava alacaktım ama burada seni buldum." Salıncakta yanıma oturdu.
"Bitki çayı yapabilirim?"
"İyi fikir." Mutfağa girip kettlea su koydum. O sırada içeriden büyük bir battaniye aldım. Su kaynayınca bitki çaylarının üstüne ekleyip kupaları balkona taşıdım. Yanına geri oturup battaniyeyi bacaklarımıza örttüm.
"Çay için teşekkür ederim." Ona gülümseyerek karşılık verdim. "Çok değişmişsin. Büyümüşsün. Ama gözlerin, hala ışıl ışıl bakıyor. Seni o sayede tanıdım zaten."
"Bana diyene bak. Asıl sen çok değişmişsin."
"Reddettiğin çocuğa dön de bir bak." Kollarını sıkıp kaslarını gösterdiğinde bu haline güldüm.
"Doğru söyle, beni pişman etmek için mi geldin?" Tekrardan gülüştük.
"Ah evet o yüzden sevgilin olduğu bir zamanı seçtim."
"Sorma ya, ne sevgili(!)"
"Sanırım anlatılacak bir şey var." Oflayarak başımı ellerimin arasına alıp ovuşturdum.
"Sana güvenebileceğimi düşünüyorum."
"Kesinlikle." Koridora hafifçe bir göz attım. Gelen giden yoktu.
"Ben Daniel'ı sevmiyorum Harry. Ama onu bırakamam. Çünkü hem onun kalbini kırmaktan çok korkarım, hem de yeni birini aramak istemiyorum. Hazır güvendiğim biri varken, bana delicesine aşık biri varken aşk meşk uğraşmak istemiyorum. Bunu için çok yorgunum. Ama inan, bunun bu kadar zor olacağını düşünmemiştim." Destek olurcasına omzumu sıvazladı. "Bunları sana neden anlatıyorum bilmiyorum. Sanırım liseden gelen samimiyetten ötürü."
"Tabii ki anlatabilirsin, fakat bence çok yanlış düşünüyorsun. Aşk insanın başına gelen en güzel şey. Bunu hiçbir zaman kovalamaktan vazgeçmemeliyiz bence. En azından ben kovalamaktan hiç vazgeçmiyorum."
"Sen buldun tabii, rahat rahat konuşabilirsin."
"Her deneme başarılı olacak diye bir şey yok, bu denemeye devam etmeyeceğimiz anlamına gelmez."
"Linda iyidir, tatlıdır, sevecendir. Doğru kişiye oynuyor olabilirsin şu an."
"Benim aradığım şey tam olarak bu değil. Ama Linda'nın iyiliği konusunda kötü bir şey söyleyemeyeceğim."
"Ona zaten laf söyletmem." Tepkime güldü.
"Seninle konuşmak çok iyi geldi."
Benim için de öyle. Lisedekilerden görüştüğün var mı?"
"Louis ile komşuyuz, Niall ile de sürekli konuşuyoruz. En yakın zamanda hep beraber görüşelim."
"İnanmıyorum, acilen ayarlamalıyız. Niall o zamanlar en yakın arkadaşımdı."
"Hatırlıyorum, onlarla yarın konuşup sizi en yakın zamanda buluştururum."
"Uyuyamadınız mı?" Balkon kapısında dikilen Daniel ile korkudan sıçradım.
"İkimizi de uyku tutmamış. Sohbet ediyorduk öyle." Harry'nin açıklamasını kafa sallayarak onayladım.
"Evet, haydi yatalım artık geç oldu." Daniel içeri girdiğinde ben de onun peşinden ilerledim. Odaya girdiğimizde sinirle bana döndü.
"Bana yorgunum diyorsun ama saatlerdir bugün tanıştığın bir çocukla dışarıda sohbet ediyorsun öyle mi?"
"İlk olarak uyku tutmadı ondan balkona çıktım, ikinci olarak bugün tanıştığım bir çocuk değil liseden arkadaşım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Part Time Lover// Styles
Fanfic"Çok yanlış oynuyorsun Harry." "O ne demek?" "Şu an canımı çok yakıyorsun. Ama bu elbet geçecek ve geriye sadece ne kalacak bir fikrin var mı?" "Ne kalacakmış?" "Acı çekmiş bir kadının intikamı."