Shane, Rick'e yaklaşarak "Yine söyleyeceğim eğer aylaklar dönerse burada bir sürü insana ihtiyacımız olacak." dediğinde adam ellerini göğsünde birleştirerek "Bence burada en çok ihtiyaç olan şey silah." diye cevapladı. Glenn, Rick'i onaylayarak "Doğru silaha ihtiyaç var." dedi. Shane "Ne silahı?" diye sorduğunda "Altı çifte, iki yüksek güçte tüfek, bir düzineden fazla tabanca. Çıkmadan önce karakoldaki silahları toplamıştım. Etrafım sarılınca çantayı Atlanta'da bıraktım. Sokakta onu alalım diye öylece duruyor." dedi. Shane şaşkınca "Mermi?" diye sordu. "700 tane muhtelif." diye cevapladı. Lori endişeli bir şekilde "Bizi bulmak için cehennemin içinden geçtin. D-daha yeni geldin. Şimdi kalkıp gidecek misin?" diye sordu Carl annesine destek çıkarak "Baba gitmeni istemiyorum." dedi. Lori gitmemesi için adeta yalvaran gözlerle kocasına bakarak "Boş ver silahları. Shane haklı. Merle Dixon'dan bahsediyoruz. İçinde silah bile olsa sizden önemli değiller. Neden bu kadar kendini hırpalıyorsun." Rick karısına doğru ilerledi Lori ayağa kalkarak "Anlat. Anlamamı sağla." diye sordu. Rick "Bir borcum var. Tanıştığım bir adama ve oğluna. Lori, onlar beni içeri almasalardı ölecektim. Onlar sayesinde yanınıza gele bildim. Peşimden Atlanta'ya geleceklerini söylediler. Onları uyarmazsam benim düştüğüm tuzağa düşecekler." dedi. Lori "Seni onlara şimdi haber vermeden alı koyan ne?" diye sordu. "Çantanın içinde telsizim vardı. Diğeri de onda. Yaklaşınca haberleşecektik." Shane Jeep'in kenarında oturarak çenesini ovuştururken "Bizim telsizler mi?" diye sordu. Rick ona "Evet." cevabı verdi.
Luna onları dinlemeyi kesip şehre gidecekleri kamyonete yaslanmış bıçaklarıyla oyalanan kadının yanına gitti. Artemis kız söze başlayamadan "Salaksın. Sakat bir şekilde Merle Dixon'nun peşinden mi gitmek? Hadi ama sana nasıl bir iyilik yapmış olabilir ki. Merle'den tek beklediğim hareket ya bu kamptan erzakları çalıp ortadan kaybolması. Ya da başka rahatsız olacağın bir şeyler yapması." dediğinde kız kaşlarını çatarak kafasını iki yana salladı. Daryl sohbete kulak misafiri olduğu için kardeşine söylenenleri yutamayarak "Sen onunla ilgili ne biliyorsun ki?! Çokbilmiş gibi konuşuyorsun! Orospu!" diye bağırdı. Artemis yerinden doğrularak "Şerefsizin teki olduğunu biliyorum. Ben onunla tanıştığım bu kısa sürede nasıl biri olduğunu anladım. Sen! Sense ömrünü onunla geçirmişsin ve halada nasıl biri olduğunu bilmiyorsun." diye karşılık verdi. Luna bir birlerine az sonra dalacak olan ikilinin arasına girerek Daryl'ı geri itip "Yeter kesin." dedi. Daryl küfürler mırıldayarak kamyonete geri döndüğünde Artemis kıza "Bak normalde umurumda olmazsın. Hatta değilsin. Ancak böyle 'iyi kalpli' olmamaya çalış bu dünyada öyle hayatta kalamazsın. Onun gibi adamlarla çok karşılaştım." dedi. Luna kafasını iki yana sallayarak "Bunu Merle için yapmıyorum. Ve hayır Daryl sevgilim falan değil. Sadece bunlar yaşanmamıştan önce Daryl benim için bir şey yapmıştı. Bunu onun karşılığı gibi düşün. Zaten benim yerime sen gidiyorsun." dedi. Artemis derin bir nefes vererek "Ne yaparsan yap." dedi ve istemese bile Daryl'ın içinde olduğu kamyonetin kasasına girdi. T-Dog içeri kadının peşinden girerek bir birine öldürücü bakışlar atan ikiliye "Bir birinizi araba hareket halindeyken boğazlamayın lütfen." dedi ve kapısını kapattı.
Kamyonet harekete geçerken grup üyeleri gerin bir şekilde onların peşinden bakıyorlardı. Newt kamyonet gözden kaybolduktan sonra etrafına bakındı. Belki de şimdiden ağaca çıkmalıyım. Diye düşündü. Ağaçlık olan tarafa doğru ilerlediği sırada karavanın üzerinde duran yaşlı adam "Hey ufaklık yalnız başına dolaşmaktansa yanıma gelmeye ne dersin?" diye sordu. Çocuk ilk önce tereddüt etti ardından "Oraya nasıl çıkacağım?" diye sorarak adamın yanına ilerledi.
~*~*~
Kamyonetle tren raylarının üzerinden Atlanta'ya doğru ilerliyorlardı. Artemis herkesten uzakta kasanın kapısına yaslanarak oturmuştu. Belki birkaç dakikalığına onları yalnız bırakıp kardeşini ararsa bir şey olmazdı. Düşüncelerinde kaybolmuşken Daryl'ın sesi onu gerçekliğe döndürdü. "Umarım bir şeyi yoktur. Tek diyeceğim bu." dediğinde onun karşısında oturan T-dog "Sana söyledim aylaklar içeri girmezler. O kapıdan ancak biz gireceğiz." dedi. Daryl bakışlarını kadına çevirerek "Yalnızca aylaklardan bahsetmiyorum." dedi. Artemis yüzüne alaycı bir sırıtma yerleştirerek "Merak etme abini çok kötü benzetmedim." dedi. Rick aynadan arkadaki ikiliye baktı. Olayların Merle Dixon'la olduğu gibi bitmesini istemiyordu. Glenn kamyoneti durdurup "Burdan sonrasını yürüyeceğiz." dedi. Artemis kasanın kapağını açıp ineceği sırada Daryl bilerek kadını sert bir şekilde omzuyla iterek yere indi. Artemis'in tek bacağı havada kaldığı için dengesini sağlayamayarak dizleri üzerinde yere düştü. Daryl sinirle burnundan soluyan kadına sanki 'intikamını' almış gibi "Umarım çok sert düşmemişsindir." deyip ona bakan Glenn ve Rick'i aldırmadan ileri doğru yürümeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
✿ Two Broken Souls ✿ || The Walking Dead
FantasyDünya yok olduğunda, bu büyük bir patlamayla yada etrafa güçlü bir yokedici işığın yayılmasıyla olmadı. Hiç kimse anlayamadan yavaşa yavaş ortaya çıktı. Bir mum ya da benzer bir şey gibi. Tabiki de, hiç kimse buna hazır değildi. Hiç kimse etrafda in...