Kadın yol boyunca yerinde durmamış ve arabadaki adamlara zor anlar yaşatmıştı. Avcı bıçağıyla adamlara saldırmış aralarından birinin omzuna bıçağı saplamış diğer adamın kafasını tekmeyle sert bir şekilde pencereye vurarak bayıltmıştı. Sürücü koltuğundaki adama saldırdığında neredeyse kaza yapacaklardı ve artık aralarından biri bunun böyle ilerlemeyeceğini anlayıp kadının kafasına sert bir şekilde sopayla vurarak bayıltmıştı. Bunun sayesinde arabadakiler sakin ve tehlikesiz bir şekilde yolun geri kalanını tamamlamışlardı.
Artemis acıyan kafası yüzünden yüzünü buruşturarak gözlerini açtı. Ancak adamlar gözlerini bezle kapattığı için gözünü açtığından bir ara emin olamamıştı. Kendini bir az toparladığında olduğu durumu gözden geçirdi. Gözleri ve ağzı bezle kapalıydı ve kollarından bir sandalyeye bağlanmıştı. Ancak bacakları bağlı değildi. Şimdi siktim belanızı. Gözleri açık olsaydı kolaylıkla odada kesici bir şeyler bulup oradan kurtula bilirdi. Aniden odanın diğer ucundan ses geldiğinde o tarafa döndü. Adım sesleri. Yanında olan kimse etrafında dolaşarak "Demek uyandın güzelim. Bir an öldün sanmıştık." dedi. Nabzım atıyor ve nefes alıyorum geri kafalı herif. Adım ellerini omuzlarında hissettiğinde debelenerek tutuşundan kurtulmaya çalıştı. Adam debelenen kadının omuzlarını masaj yaparmış gibi sıkıyor ve bazen de kadının boynunun açık olan bölgelerine dokunuyordu "Arabadayken kardeşimin kafasını cama vurmuşsun. Bil bakalım ne oldu şimdi uyanmıyor. Beyin kanamasının olup olmadığından emin olamıyoruz. Arkadaşımı neredeyse kan kaybından öldürecektin. Hatta bunlar bir kenara eğer Miguel seni bayıltmasaydı kaza yapıyorlardı. Ha bir de şu sevgilin mi artık neyin oluyor bilmiyorum arkadaşımı kalçasından okla vurmuş." yüzünü kadının kulağına yaklaştırarak "Bana sana dokunmamam söylendi ama belki de kardeşimin katiliyle bir odada oturuyorumdur. Buna sen ne diyorsun? Sence canının okunmasını hakketmiyor musun?" deyip sustu. Artemis burnundan soluyordu ve dişlerini bir birine sert bir şekilde sıkmıştı. Aniden kafasını adamın yüzüne sert bir şekilde vurduğunda adam ellerini ondan çekip burnunu tuttu. Artemis adam ondan ellerini çektiğinde rahatlayarak sessizce yerinde oturdu. Ancak aniden yüzüne yediği yumrukla birlikte sandalyeyle yana düştü. Düştüğü zaman bir sürü eşyaya çarpmış olmalıydı çünkü cam kırılma sesi gelmişti. Adam kadını sandalyesinden tutup kaldırarak yüzünü yakaladı. "Bayılmadın değil mi?" ancak kadın cevap vermediğinde gözlerini açtı.
Artemis karşısında iri bir adamla karşılaştı. Adam ağzını da açtığında "Beni serbest bırak bakalım kim kimin canını okuyacak." diye çatallaşmış sesiyle konuştu. Adam güçlü bir kahkaha atarak "Neyine güveniyorsun? Senin gibi bir kız bana ne yapa bilir?" deyip kadının önüne geçti ve sandalyeden tutarak eğilip Artemis'in gözlerinin içine büyük bir şekilde gülümseyerek baktı. Artemis yüzündeki ifadeyi bozmadan adamın bacak arasına sert bir tekme attı. Adam eğilip acıyla inlediğinde Artemis vakit kaybetmeden sağ bacağıyla altdan adamın çenesinden vurup sol bacağıyla da yandan adamın yüzüne tekme atarak kenara düşmesini sağladı. Adam yerde kendini toparlamaya çalışırken Artemis etrafına bakındı ancak kendini kısa sürede serbest bırakamazdı bileklerinden dirseğine kadar sandalyeye bağlanmıştı. Adam kendini toparlamış olacak ki ayağa kalkarak etrafa bakınan kadının saçlarına yapıştı ve tüm gücüyle yüzünü yere çarptı. Kadının burnunun kırılmasıyla ve sandalyeye sabitlendiği için şu an ki pozisyonunun omuzlarının çıkacakmış gibi acıtmasıyla gözleri yaşarmıştı. Adam ardından bir kez daha kızın kafasını yerden kaldırıp tekrar zemine vurdu "Bugün şanslı günündesin orospu çünkü silah çantası sizin şerefsizlerde olmasaydı bu odadan sadece cesedin çıkardı. " dedi ve ayağa kalkarak kadını olduğu pozisyonda orada bırakıp odadan çıktı. Artemis olduğu pozisyonu düzelterek yana yattı. "Serbest kalayım... " ağzına gelen kanı tükürerek sırtüstü yattı. Az önce kırılmış olan cam eşyaya ulaşırsa her şey bitecekti. Orospu çocukları tüm silahlarını da almışları. Neyse ki sütyeninin içinde çakısı ve bulamamışlar olacak ki botunun içindeki çakısı kalmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
✿ Two Broken Souls ✿ || The Walking Dead
FantasíaDünya yok olduğunda, bu büyük bir patlamayla yada etrafa güçlü bir yokedici işığın yayılmasıyla olmadı. Hiç kimse anlayamadan yavaşa yavaş ortaya çıktı. Bir mum ya da benzer bir şey gibi. Tabiki de, hiç kimse buna hazır değildi. Hiç kimse etrafda in...