9

100 15 8
                                    

  Hürkan cesaretini topladı ve Ömerin iki elini birden tutarak konuştu.

"Kalkalım mı artık... saat üçü geçmek üzere"

"Tamam tamam kalkalım. Aşağı katta bi eğlence yeri var oraya mı gitsek"

"Bana uyarr gidelim hadi"

  Ömer ayağa kalkınca Hürkan ile beraber kasaya gidip uzun bi kavgadan sonra hesabı yarıya bölüp ödediler. Ardından aşağı kata asansör ile inip biraz yürüdükten sonra Ömerin bahsettiği eğlence yerine gelmişlerdi.

"Hürkaaann, şurdaki üç boyutlu oyuncağa binelim ordan da surdaki basketbol oyununu oynarız"

"Tabi küçüğüm, bana uyar"

"Küçüğüm mü.."

"Boy olarak küçüğümsün" Kıkırdadı

"Ya bi kere pislik yapmasan ölürsün" beraber sırayla üç boyutlu olan oyuncağa sonra da basketbola gittiler. Sonrasında silahlı iki kişilik oynanan oyuna gittiler Hürkanın isteği üzerine

"Solunda zombiler var Ömed dikkat et"

"Heey küçüğüme ne oldu, hem görüyorum ben merak etme"

"Küçüğüm lafını seveceğini bilseydin ilk aklıma geldiğinde söylerdim"

"İlk ne zaman aklına geldi ki"

"Sana ilk kez sarıldığımda"

"Bu galiba tanıştığımız ilk gün... değil mi?"

"Yaa unuttun mu? Tanıştığımız ilk gün bir şey yapmadık ki resmen görüşmek zorunda kalan eski sevgililer gibiydik"

"Benzetmene hayran kaldım cidden"

"Teşekkür ederim küçüğüm"
"Heh bitti sonunda zombiler" Hürkan ikisininde skor tablosuna baktı

"Sen daha iyi oynamışsın Hürkan"

"Yoo, oyunda bi hata var galiba yoksa sen daha iyiydin"

"Yalan söylemee"

"Cidden"

"Çarpılıcaksın ya" Gülüştüler ve o oyun alanından ayrıldılar. Beraber oradan ayrıldılar ve dışarıda arabaya bindiler. Hürkan bir süre arkasına yaslanıp önüne baktı ve düşündü. Ömer o sırada kemerini takmıştı. Hürkana baktı tam hadi diyecekken onun kemerinin takılı olmadığını gördü. Ömer hürkanın kemerini taktı ve gülümsedi.

"Şimdi gidebiliriz"

"Huh?.. a şey evet evet"

Hürkan arabayı sürmeye başladı. Bir süre nereye gideceğini bilmese de kafasını dağıtmak için gittiği, istanbulun bazı yüksek yerlerine ilerlediler. Hürkan arabayı bir uçurum kenarına geldiklerinde kenara çekti ve arabadan inip her zaman oturduğu banka oturdu. Ömer kısa süre sonra arabadan çıkıp Hürkanın yanına oturdu.

"İyi misin?"
"Yol boyunca konuşmadın da. Bana anlatmak istersen dinlerim. Her koşulda yanında olurum senin"

Hürkan ömere döndü. Bir süre gözlerine baktı.

"Sorun sensin, hiç hissetmediğim şeyleri hissettiriyorsun bana... arkadaşlıktan başka bir şey, şakacıktan flörtleşmekten başka bir şey bu... hayatımda ilk defa kalbimi hissediyorum. Benimle çıkar mısın..?"

"...bak.. bunun için çok erken. Ben seni tanıyalı daha çok olmadı ve ben bilmiyorum. Üzgünüm... ama merak etme ben hala senin arkadaşınım. Başka bir derdin olduğunda sevincin olduğunda bana gelebilirsin yine"

Ömer hürkana sarıldı ve sırtını sıvazladı. Hürkan sinirliydi çünkü hayatında daha önce hiç kimse tarafından reddedilmemişti. Bu Ömeri daha tutkulu istemesinden başka bir şey değildi.

"Ömer"

"Hm?"

"Kararın değişirse, geliceğin ilk yer dudaklarım olabilir"

Hürkan bunu söylerken hala sarılıyordu ama kafasını kaldırmıştı. Sonrasında çekildi.

"Ee başka yapmak istediğin bir şey var mı küçüğüm?"

"Imm, hayıır yok. Eve gidelim beraber dizi izleyelim"

"Benim evime geçelim o zaman istersen, tabi yanlış anlamazsan"

"Ne anlıcam ya, bende netflix yok zaten" güldü.

"Şapşal"

  Beraber arabaya binip Hürkanın evine gittiler. Hürkan dışarıdan mutlu ve hiç bir şey olmamış gibi gözükse de içerisi tutku hüzün ve birazda utançla doluydu.

Selamm nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Ben harikayım çünkü bu hikayeyi yazdığım tarihte -01.02.22- benim uzun zamandır hayalini kurduğum şeyi gerçekleştirmek için adımlar attım. Bunu sizinle paylaşmak istedim. Sizinde benle paylaşmak istediğiniz şeyler varsa yorumlarda bekliyorum muah <3 😽

Herkes KaybedicekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin