10

102 10 0
                                    

Hürkanın evine varmışlardı. Hürkan arabayı park etti ve arabadan inip Ömerin kapısını açtı. Ömer arabadan indikten sonra apartmana girdiler. Hürkanın dairesine çıkınca Hürkan kapıyı açtı ve içeri giediler.

Giriş güzel gözüküyordu, temiz yani. Fakat koridorda biraz ilerledikten sonra karşımıza Amerikan mutfak dedikleri şu mutfakla salonun birleşik olduğu tipte bi oda vardı. Salonda masada Hürkanın yalnızlığını simgeleyen üç şarap şişesi ve bir kadeh duruyordu. Onun hemen yanında bir kumanda vardı, televizyon kumandası. Masanın camından gözüken aşağı kısımda hürkanın telefonundan çalıştırabildiği akıllı süpürge vardı, siyah. Koltuğun üzerinse sağınık bi kaç kıyafet ve yarısı okunmuş insan anatomisine ait kitaplar. Üçlü koltuğun tam karşısında duvara asılı büyük bir televizyon vardı, kapalıydı. Onun iki yanında raflar vardı, rafların üzerinde bazısı tozlanmış bazısı tozlanmaya yüz tutmuş ödüller ve plaketler vardı. Televizyonun altındaki ünitede bi kaç siyah kokulu mum ve doğal taş bulunuyordu. Benim en çok dikkatimi çeken ise halı olmayışıydı. Mutfakta ise ada tezgahın üzerinde bi kaç
İçi boş ve üst üste dizilmiş pizza kutuları kahvaltı yapılmasına rağmen toplanmamış tabak ve ocakta kurumuş yumurta kalıntısı olan tava vardı. Lavaboda da bolca bulaşık... yoktu çünkü tabak kullanıcak çeşitte beslenmiyor sürekli dışarıdan alıyordu.

"İyuvv Hürkan bu ev ne..? Film falan boş ver burayı toplayalım beraber yoksa sen bi virüs falan üreticeksin burdaa"

Hürkan çoktan koltuğa oturmuş ve televizyonu açmıştı. Ömer cümlesini bitirince Hürkan küçüğünün narin belini kavrayıp kendine çekti. Ömer hürkanın kucağına aniden oturmuş olmayı aldırış etmeden Hürkanın elindeki kumandayı aldı ve televizyondan youtubeye girip müzik açtı sonra kumandayı kenara koyup ayağa kalktı ve afallamış Hürkanı elinden tutup ayağa kaldırdı.

"Temizlik yapmadan senle film izleyememm"

"T-tamam yapalım temizlik..."

Arkada çalan müzikle beraber önce salonu sonra mutfağı temizlediler.

Saatler süren temizliğin ardından İkisi de yorulmuş olucak ki kendilerini koltuğa attılar.

"Ah, yoruldum küçüğüm..."

"Bende çok yoruldum.. hadi hadi film izleyelim o sırada dinleniriz zaten"

"Doğru dedin küçüğüm. Hemen açıyorum film. Ne tarz film izleseek... dc'nin harleyqueen(?) serisinin sonunu izleyelim mi?"

"Ben bayılırım dc evreninee... izleyelim tabii"

Hürkan harleyqueen(?)in son filmini açtılar ve beraber izlemeye başladılar.

O filmi ben izlemedim, ama güzeldir sanırsam dc evreni sonuçta.

Film bittikten sonra ikisi de aynı durmaktan ağrıyan vücutlarını rahatlatmak için gerindiler.

"Ee küçüğüm, sevdin mi filmi?"

"Eveett, sevdim harikaydı..."

"Biraz daha kalmak ister misin canım, yoksa hemen gidicek misin?"

"Üzgünüm gitmem gerek... ama yarın yine görüşürüz"

"Görüşürüz"

Ömer Hürkana sarıldı ve gözlerini kapadı ikisi de. Anın tadını çıkardılar bir süre ve sonrasında Ömer çekildi, hürkan küçüğünün gözlerine "gitme,biraz daha kal" der gibi baktı ama Ömer ayağa kalkıp üzerine ceketini giyindi ve çıkışa kadar gitti. Hürkan küçüğünü uğurladıktan sonra eve geçti ve günün kalan saatlerinde küçüğünü düşünme işine geri döndü.

Ömer apartmandan çıktıktan sonra yakınlardaki bi koşu alanı olan parka gitti ve ağaçların sık olduğu yere gitti. Bir ağaca yaslandı ve gökyüzüne baktı. İçli içli mırıldandı ve düşüncelerini serbest bırakmak için sesli konuştu.

"Ona hayır diyerek onu üzdüm sanırsam... ama hayır üzülmüş gibi gözükmüyordu ve bu benim hayatım benim düşüncelerim daha önemli... off"

Ömer doğruldu ve kötü düşünceleri gibi batan güneşin ardından evine doğru ilerledi.

Onun için çok yorucu bi gün olduğundan eve geldi ve üstünü bile değiştirmeden yatağa uzanıp kısa süre içinde uyuya kaldı.

Tavuk ömer. Neyse neyse eğösşssş bu bölüm biraz içime sinmedi ama birazda sindi. Bol bol betimleme kullandım kendimi biraz daha geliştirmek istiyorum. Ama betimlemelerim sizi sıktıysa yorum kısmında belirtmenizi isterim. Sizi seviyorum

Herkes KaybedicekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin