Başka bir versiyonu,benim babam sayesinde izlediğim kurtlar vadisinden dolayı çocukluğumdan bir kesit.
İyi okumalar...
-------------
Ağlamam yavaş yavaş dinmiş meşe ağacının dibine oturmuştum.Ellerim bacaklarıma dolanmış, gözlerim acıyı dindiremeyeceğini fark edince çareyi üstünü göz kapaklarımı örtmekte bulmuştu.Elimi son anda almayı akıl ettiğim kol çantama attım.İçinden zar zor karanlığın altında sigara paketimi buldum.Çakmağıda bulunca çok sakin bir hareketle dudaklarıma sıkıştırdım sigaramı,sigarayı yaktığımda gözlerim anlık bir rahatlamayla kapanmış,kendini zehrine teslim etmişti.Gözyaşlarımın tuzlu tadıyla harmanlanmış sigaramı düşünerek içmeye başladım.İçimin ateşini azda olsa gözyaşlarım bastırmıştı.
Çamların rüzgarla hışırdayan sesi gecenin sessizliğine delinme imkanı sunuyordu.Kolumdaki saati yokladım.Saat on bire vurmak üzereydi.Annemgili meraka düşürmemek adına zaten bitmiş olan sigaranın son nefesini çektim.Eve doğru kaldığım yerden yürümeye başladım.
Ayhan'la başından beri yaşadıklarımızı düşündüm,üniversiteye geçince ne arayıp nede sorma zahmetinde bulunmuştu.Ben arıyordum ama ne açan oluyordu ne de reddeden.Benim üniversiteye gideceğimi öğrendiğinde gideceğim güne kadar soğumuştu aramız,en sonunda da veda etmeye gelme zahmetinde bulunmamıştı.Gittiğimde inatla aramıştım bir yıl boyunca,inatla açmamıştı.
Kafamı temizlemek istercesine sağa sola salladım.Boğazıma düğümlenen yumruyu zorla geri göndermeye çalıştım.Eve anahtarla girmeyi tercih ettim.Eve girince çoktan uyumuş olduklarını görünce ne kadar doğru bir karar vermiş olduğumu anladım.
Ve dünden beri gerçekleştirmek için yanıp tutuştuğum gerçek yatağıma girmeyi başardım.Annem çarşaflarını ben gelince değiştirmiş etrafı salmamış temizlemiş olmalıydı.Yoksa altı yıllık yokluk benim gibi bu odayı da mahvolmaya sürüklerdi.
İnsan oğlu ne kadar garipti değil mi?İstanbul'dayken buraya gelmeyi erteledikçe ertelemiş en sonundada annemgile gelin tatil yapın diye diye kabul ettirmiştim.Düşünüyorum şimdide kaçmıştım sanırım.Daha erken kimseyle yüzleşmek istememiş bile bile kaçmıştım.Benimkisi bile bile ladesti.
Derin bir soluğu ciğerlerime çektim,ağır bir şekilde nefesimi verirken zihnimde dönüp dolan tilkilerin peşinde koşmayı çoktan bırakmıştım.Ben bu tavrı hak etmemiştim.Hele ki köyün gençlerinin içinde bana olan soğukluğunu bu kadar kusması hala daha canımın acımasına sebep veriyordu.
Sabah kollarındaydım oysa,teninin sıcaklığı tenime nasip olmuş saçlarımın kokusu soluğu olmuştu.Acaba yine ne sahneler kurmuştu o güzel aklında,bu sefer kimi savcı yapmıştı beni derin mahzenlere gönderebilmek için.
Yataktan sessizce doğrulup pencereye yöneldim.Havanın sıcaklığıyla giydiğim askılı penye pijamalarım cildime yapışmış,birde onların sıcaklığını düşürmeye çabalıyordu vücudum.Camı açıp yüzümü dışarı uzattım.
Bu odayı Ayhangilin evine baktığı için çok severdim.Geceleri sessizce konuşmaya çalışırdık burdan uyuyamayınca,en sonunda kahkahalarımıza engel olamaz annemin siz yine niye uyumadınız bakiyimleriyle zorla yatağa geçerdik.
Lambası kapalı perdesi çekikti ama bunların aksine penceresi açık temiz havayı içeri taşıyordu.Perde salındıkça salınıyor içerden küçük küçük frikikler veriyordu,tek sıkıntı karanlıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sera Etkisi
General FictionKöyünden ayrılalı yıllar geçmişti.Şimdi elinde valizi gönlünde kaçmak isteyen tarafıyla yurduna dönecekti. Bindiği otobüsün onu memleketine götürdüğünü sanan genç kız,aslında yıllardır kalbinde sakladığından bir haber olduğu adama gidiyordu. Adam is...