Medyadaki şarkıyı Rümüş'lere gittiğinde açmanızı tavsiye ederimmm.İyi okumalar...
Gözlerimi zorlukla aralayıp bakışlarımı tavana doğrulttum.Ellerimi komidine uzatıp susmak bilmeyen alarmımı durdurmaya çalıştım.Şu alarmı bir an önce silmem lazımdı,yoksa her gün sanki okula gidiyormuş gibi fırlayıp hazırlanasım geliyordu.Gözlerim geri kapanmaya çalışıyor,susturduğum alarmımla uyku cazibeli geliyordu.Annemin iki saniye sonra buraya damlamayacağını bilsem kendimi salar,akşama kadar yatardım.
"Kız kalk kız bak uyuyo hala,işin gücün yok mu kızım senin kalk hadi."
Oflayarak kaçan uykuma içimden sövdüm.
"Anne tatil yapmaya geldim ben buraya."
Annem sorgulayıcı bakışlarını üzerime dikti.Bir kartalın hedefine odaklanan gözleri gibi gözlerini kıstı.Elinde fırlatmak için hazırda tuttuğu terliği geldiğinden beri elindeydi.Şuan sanırım o terliği işlevi dışında kullanmayı düşünüyordu.Ağzını açacağı an.
"Ünzile benim süveterim nerede?"
Babamın aramıza giren sesiyle annem bir koşu kocasının yanına vardı.Bende derin bir nefes alıp banyoya yöneldim.Dişlerimi fırçalayıp üstümdeki pijamalardan kurtuldum.Bugün güzel olmak istiyordum sebepsizce.
Dolabımdan en sevdiğim günlük elbiseyi seçtim.Yakası hafif açık çok hafif yırtmacıda olsa,göze amanın amanın batmıyordu.Dizlerimin orda olan,üstüme geçirdiğim elbiseyi inceledim.Kimsenin ağzına prim veremiyecek kadar kapalı,kendimi rahat hissedeceğim kadar da açıklığı vardı.
Ellerimi lila kareli elbisemin ceplerine soktum.Havalandırarak etrafımda döndüm.Mutlu bir şekilde güldüm.Sebepsiz bir mutluluk basmıştı beni.
Makyaj yapmak için makyaj masama geçtim.Buz mavisi gözlerimi belirgin etsin diye hafif bir eyeliner çektim,rimelim,dudak parlatıcımla tam olmuştum.Saçlarımı salıp yanlardan iki tutamla önüme gelmesini engelledim.Aynadan kendime göz kırpıp öpücük attım.Mutfağa inip anneme sürpriz hazırlıklarına başladım.
Dün Erkin beyin yaptığı tekliften sonra kendimi odama kapatmış,bilgisayara vermiştim kendimi.Kendimce bir uygulama bile geliştirmiştim hatta o kafayla.
Kahvaltı masasını hazırlarken bir zeytini ağzıma attım.
"Küçük hırsız yine iş başında."
Rümüş'ün suçluyu yakalamış gibi zaferle parlayan sesine aniden irkildim.Boğazımda kalan zeytinin çekirdeğiyle refleksif olarak öksürmeye başladım.Yaptığı hareketten dolayı pişman pişman bakan gözleriyle Rümüş,yanıma yaklaşıp sırtıma vurmaya başladı.Zar zor boğazımdan kurtulmayı başaran çekirdekle derin nefes aldım.Rümüş sanki az önce boğulmama sebebiyet veren o değilmiş gibi omzuma sert bir şekilde vurup yüzsüz bir biçimde konuşmaya başladı.
"Senin bütün yetenekler sönmüş ortak,körelmişsin sen.Eski suç ortağım olsa ben gelmeden bırakırdı o zeytini."
Hızlı vurduğu omzuma içli bir bakış atıp sinirli gözlerimi Rümüş'e diktim.
"Kızım yüzsüzmüsün sen?"Konuşmaya başlama biçimimden dayağın geldiğini anlayan Rümüş hızlı bir şekilde eve girip gözden kayboldu.Sızlayan omzumu ovdum,eli hala ağırdı hayırsızın.
İçerden bana yaranmak için çayla ekmekleri getiren Rümüş'e gözlerimi devirdim.
"Kahvaltıyı yapalım seni bizim kankilere götürcem."bu sefer o ağzına attığı çekirdek yüzünden kesik kesik konuşuyordu.Elimi elinin üstüne vurup evi gösterdim."Git ellerini yıka Rümüş."Bana hafif bir şekilde cık cık cık çekti.Ellerini havaya ben suçsuzum dercesine kaldırıp,"İçeri girdiğimde yıkadım annecim başka sorun var mı?"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sera Etkisi
General FictionKöyünden ayrılalı yıllar geçmişti.Şimdi elinde valizi gönlünde kaçmak isteyen tarafıyla yurduna dönecekti. Bindiği otobüsün onu memleketine götürdüğünü sanan genç kız,aslında yıllardır kalbinde sakladığından bir haber olduğu adama gidiyordu. Adam is...