Sera Etkisi

EZGİ

Yan karakterlerin hikayesi bu bölümde mevcuttur.

İkimizin de paçalarından akan su ve çamur karışımı,yüzümüze bile bulanmış çamur ile ne halde olduğumuza bakmadan koşar adımlarla sese yöneldik.

Çamura bulandığından dolayı ağırlaşan perçemim yüzüme düşmüş görüş açımı engelliyordu.Elimle saçı savurmaya çalışıp adımlarıma devam ettim.Önüme göremediğimden ayağım taşa takılsada son anda paçayı kurtarmıştım.

İkimizinde evlerinin ortasına geldiğimizde ilk olarak hangi eve girsek diye ortada kaldık kısa bir süre.Aklıma gelen dahiyane fikirle ona döndüm.Dahiyane demeyelim de mantıklı diyelim.
"Sen size ben bize." başıyla onaylayarak anladığını belli etti.Siyaha çalan gözleri gözlerimden çekilip vucudu hareketlenince bende bizim eve yöneldim.

Eve geldiğimde beni koca bir sessizlik karşıladı birkaç kez içeriye seslensem de yanıt veren yoktu.Ben de evde kimsenin olmadığını anlayınca Ayhanların evine doğru yürüdüm.

Kapı hafif aralık bir şekilde duruyordu.Sakin bir şekilde kapıyı itekleyerek açtım.Salonda Remzi amca,Özge abla,Ezgi,Hasibe teyze  ve annem vardı.Sevinçle birbirlerine bir şeyler anlatıyorlar ,hayırlı olsun dileklerini iletiyorlardu.Hayırlı olan tam olarak neydi  anlayamamıştım.Çok mutlulardı ama.Neden çığlık atıldığını tahmin etmiştim ama sevinç çığlığıda bu kadar yüksek atılmazdı.
Beni ilk fark eden annem oldu.Eliyle gel gel yapıp yüzüne yerleşen tebessümü iyice genişletti.Beni gören Hasibe teyze ise:

"Hoşgeldin Sera Kuşum gelde sana da verelim mutlu haberi."

Orhun ise annanesinin mutluluğuna pusetinin içinden minik elleriyle el çırpıp kıkırdayarak güldü.Çocuk bu kadar mutluluğa maruz kalınca o da mecbur mutlu olmuştu sanırım.

"Yeni torunum olacak Sera Kuşum,yeni torunum olacak."

Verdiği haberle yüzüme koca bir tebessüm yerleştirdim.Hayırlı olsun dileklerimi dilemekten de geri durmadım.

"Hayırlı olsun Özge ablamm Allah analı babalı büyütsün,vatana millete hayrlı evlat olir inşallah."

Yüzümdeki çamurlar sudan dolayı gitmişti ama üstüm hala çamur içindeydi.Mutlu haberi vermekten geri duramayan ahali şimdiyse üstüm de bakışlarını gezdiriyorlardı.Birde bu halimle beyaz elbiseli Özge ablaya sarılmaya çalışıyordum.Allah kahretmesin.

"Kız siz ne yaptınız Ayhan ile çocuk musunuz yavrum siz çamurda niye yuvarandınız?"

Annemin sorusuyla soğuk suyla kızaran,çamurun etkisiyle iyice kuruduğundan kızaran yüzümün iyice kızardığını hissettim.Ne kadar ellerimi yüzüme çıkartıp havalandırmak istesemde sallayarak dikkat çekeceğimi bidiğimden yapmadım.Utandığımı utandıkça afakanlar bastığını anlayacaklardı çünkü.

"Anne ne çocukluğu Allah aşkına ayçiçek tarlasının patates tarlasıyla birleştiği yerin sulama sisteminde bir sıkıntı varmış sanırım orda düştük ikimizde."

Annem bir şahin edasıyla gözlerini kırmış ama gözlerinde mutluluk ışıltılarıyla karışık haylaz parıltılarda vardı.Ya hala daha Özge ablanın hamilelik mutluluğunu atamamıştı ya da bir işler karıştırıyordu.

"Neden ıslaksınız o zaman?"anne Sherlock'un çakması olsan,bende Dr.James Halide varya ünlü oluruz azimli kadınım benim.

"Fıskiyeler açıldı saatli ya fiskiyeler altında kaldık,ıslandık bari tam ıslanalım dedik."

Annemin bu sorgusuna bir anlam veremedim.Saç köklerime giren kum taneleri donmuş ve saç köklerimi acıtmaya başlamıştı.Yukarıdan su sesi duyuluyordu.Ayhan çoktan duşa girmiş olmalıydı.Alel acele Özge ablaya burda beklemesini temizlendikten sonra gelip sıkı sıkı sarılacağımı söyledim.Ezgi'ye ise dil çıkarttım,benim neşemin aksine omzunu silkmiş umursamaz ve dalgın bir şekilde telefon ile oynamaya devam etmişti.