Kapı hızla açılıp içeri ok gibi Amia girdi ve bana sarıldı.
"Beni özlemedin mi?" dedi Ajax onun hizasına kadar eğilip.
"Helen evimize sık gelmiyor." deyip omuz silkti.
"O zaman bundan sonra daha sık gelir." derken Ajax içeri Ellen girdi.
"Evet Helen. Seni daha sık görmek istiyoruz." deyip bana sıcak bir şekilde gülümseyince gülümseyerek başımı salladım.
Ajax'la uzun uğraşlar sonunda salatayı bitirdik. Ajax bana yardım etmek yerine beni oyalasa da bunu onunla yapmak keyifliydi. Tabakları bana taşıtmayıp centilmen yanını gösterdi. Örtüyü serdikten sonra masanın etrafında dönüp yerleştiriyordum. Elimde çatallarla yanından geçerken Ajax beni belimden yakaladı.
"Ajax!" deyip sessizce elinden kurtulmak için çırpındım.
"Benimle de ilgilenmeyecek misin?" diye sordu dudaklarını büzüp.
"Ajax burada olmaz." deyip çatalla eline vurdum.
"Yalnızız." deyip elini gevşetti.
"Salondayız." deyip etrafı işaret ettim.
Bir şey diyemeden çalan zille birlikte irkilip birkaç adım uzaklaştım. Ellen mutfaktan koşar adımlarla çıktı.
"Yemek hazır. Masa hazır mı?" diye sordu kapıya doğru giderken.
"Hazır sayılır." dedi Ajax bana yaramaz bir şekilde bakıp.
Ellen kapıyı açtığında Cacia neşeyle içeri girdi. Emily peşinden girdiğinde onun aksine gözlerinden ateşler fışkırtarak bir an bile kırpmadan bize baktı.
"Geç kaldınız." dedi Ellen onlar içeri girerken.
"Gelebildiğimiz kadar erken geldik." deyip annesini öptü Cacia.
"Günün nasıl geçti Emily?" diye sordu Ellen Emily'nin bana pis bakışını bölmek için.
"Yoğun ama verimli." deyip bana olduğunun aksine sevecen bir şekilde gülümsedi.
"Size tüm yorgunluğunuzu unutturacak bir masa hazırladık." deyip bana göz kırptığında ben de gülümsedim.
"Başladığımız işi bitirelim." deyip Ajax bileğimden tutup mutfağa çekti.
Şaşırıp sadece peşinden gittim. Sanki her şey normalmiş gibi annesinin gösterdiği dolaptan masaya taşınılacak diğer malzemeleri de aldı. Bana sadece peşinde dolanmak kalıyordu.
"Bu gece yanımdan ayrılma." deyip hızlıca yanağımdan öptü.
Gözlerimi kocaman açmış ona bakarken mutfağın kapısına gidip peşinden gitmemi işaret etti. Gözlerimi kırpıştırıp peşinden gittim. Masanın kalanını hazırlamasında yardım ederken Emily salondaki masaya dönük olan koltuğa oturmuş bizi seyrediyordu.
"Zor bir gece olacak." diye sessizce homurdandım.
"Tadını çıkar." deyip ben peçeteleri katlarken elimi tuttu.
"Hah." diye garip bir ses çıkardığında istemsiz olarak Emily'ye döndüm.
"Hadi kızlar." diye yatak odalarının olduğu tarafa doğru seslenip Ellen geldiğinde hepimiz normal davranmaya çalıştık.
"İyi iş çıkarmışsınız." deyip servise başladı.
"Pek bir şey yapamadık." dedim çekinerek.
"Ajax'ın bu kadarını yapması bile yeterli." deyip Ajax'a göz kırptı.
"Beni daha ne kadar kötü göstermeye çalışacaksın anne?" diye sorup meşhur yan gülüşüyle annesine döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Monoark
ParanormalReşit olmama 19 gün kala Monoark dövmelerimin sancılı oluşum sürecinin başlamasıyla bizim kaçışımız da başlamış oldu. 4 yıl süren Akhilleus'u arama çabalarımız henüz sonuç vermemişti. Ben sıradaki 846. Monoark olarak savaşçımı yani Akhilleus'u bulma...