Bölüm 17

608 51 12
                                        

"Agapios hiç bir büyü ölen birini geri getiremez. Yapabileceğin bir şey yok." dediğinde deyim yerindeyse aydınlanma yaşadım.

Küçük bir umuda bel bağlayıp oturduğum yerden kalkıp odanın içinde dolanmaya başladım.

"Agapios ne yapıyorsun?" dedi annem benim için endişelenirken.

"Büyü onu iyileştirmez." deyip gülümsediğimde annemin donup kaldığını gördüm.

"Senin için endişeleniyorum." deyip yanıma geldiğinde aradığım enjektörü bulup koşar adımlarla tekrar yatağa döndüm.

Enjektörü koluma batırdığımda annem çığlık attı.

Damarı bulamadığımdan enjektörü çekip başka bir yere soktum. Annem eliyle ağzını kapatmış dehşetle beni izliyordu.

Yüzümü buruşturup enjektöre kanımdan çektim. Ajax'ın üzerindeki önlüğü tutup parçalar gibi yırttığımda annem tekrar çığlık attı ve dışarıdakiler de odaya girdi.

"Helen." diye bağırdığında Cacia konuşarak daha fazla zaman kaybedemezdim.

Diğerlerinin odada olmasını umursamayıp Ajax'ın kalbine yoğunlaşarak enjektörü sapladım.

Bu sefer Ellen sağır edici bir çığlık atmıştı. Ben enjektörü boşaltır boşaltmaz Alexander beni kucaklayıp yataktan uzaklaştırdı.

"Bırak beni. İşe yaramalı!" diye bağırıp debelendim.

"Aman Tanrım." deyip fenalık geçirince Ellen'ı odadaki koltuğa oturttular.

"Bırak beni. Uyanacak. Uyanmalı.Sonuçta o bir insan. Vücudu narin. Etki etmeli." diye bağırırken Alexander beni zapt etmeye çalışıyor, Cacia ise dehşet ve acıma ile bana bakıyordu.

Anne ve babam ise şaşkın ve heyecanlı bir şekilde Ajax'a bakıyordu.

Vakit geçip Ajax uyanmadıkça debelenmem azalıyordu. Gözlerimi bir an bile Ajax'dan ayırmayıp en ufak belirtiyi görmeye çalışıyordum. Hiç bir şey olmayınca babam bana üzgün bir şekilde döndü.

"Biraz daha. Biraz daha vakit verin." dedim güçsüz bir sesle.

"Alexander. Agapios'u odadan çıkarır mısın?"dediğinde babam Alexander isim yüzünden duraksasa da beni zorla dışarı çıkarmaya çalıştı.

"Hayır. Hayır." deyip hızla başımı salladım.

"Elinden geleni yaptın." dediğinde babam gözlerim tekrar yaşardı.

"İşe yaramalıydı." dedim belli belirsiz.

Dudaklarımı ısırıp Ajax'a bakarken hafifçe dudaklarının oynadığını gördüm. Gözlerimi kısıp tekrar baktığımda yanılmadığımı anladım.

"Yaşıyor." diye bağırıp Alexander'ın kollarından kurtuldum.

Yatağın yanına gidip Ajax'a dokunduğumda hala soğuk olduğunu gördüm. Tekrar bir belirti beklerken diğerleri de yatağın başına toplandı. Odada çıt çıkmadan herkes benim kafayı yemediğimi, doğru söylediğimi umarak bekliyordu.

Ellen iç çekip ağlamaya devam ederken Ajax gözlerini açmadan mırıldandı.

"Yaşıyor." dediğinde Cacia'nın sesi titriyordu.

"Ben doktor çağırayım." deyip ok gibi fırladı Alexander.

Ajax dudaklarını tekrar oynattığında ses çıkarmadığı için ne dediğini anlayamadım.

"Ne diyor?" diye sordu Ellen eğildiği için nefesini arkamda hissederken.

"Anlayamadım." dedi Cacia hala ağlarken.

MonoarkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin