Polis Bey Uğur | Texting

13

Medya: Rüya.

Arkadaşlarrr bu bölüm Uğur'un polis olduğunu unutuyoruzzz

Çünküü, kızımızın babası komutan pederimiz bunu bilmiyorr

Çok karışık of.

Nasıl torpalıyıcam aq

Neyse neyse.

Uğur: Rüya?

Rüya: Uğur?

Uğur: birazdan geliyoruz, en fazla yarım saat.

Rüya: ya amk düştüğümüz hallere bak

Uğur: Rüya, yavrum.

Uğur: olaylar hızlı gelişti sadece, olağan üstü kötü bir durum yok.

Uğur: benimle bir hayat kurmaya bu kaďar isteksiz olduğunu bilmiyordum.

Uğur: hatta hiç istemiyormuşsun.

Uğur: neyse yavrum, trafikteyim.

Rüya: gelince konuşuruz, Uğur.

..................................................................

Telefonu yatağa bıraktım. Son kez üstüme baktım. Güzeldi evet. Uğur'un kalbini kırdım. Nasıl geri kazanacağım. Ya al kırdın kırdın.

Aklıma tüküreyim. Rahatsız olduğum şeyin başka bir şey olduğunu anlasa.
Evet çok stres olmuştum. Ama çokta mutluydum. Uğur gibi bir insan bulmuşum. Neden üzgün olayım. Kalbi temiz, karakteri, insanlara karşı olan merhameti.

"Kızım, geldiler." İşte başlıyorduk. Son kez üstüme baktım. Telefona bildirim geldiğinde merak ettim. Sezin story paylaşmış. Yüzünü şeytan görsün  mundar.

Yüzümü ekşitip odadan çıktım. Kapıya doğru ilerlediğimde arabadan daha yeni iniyorlardı. Kapı deliğinden baktığımda, annesi kapıyı çaldı. Uğurda kravatını düzeltiyordu. Babamla karşılaşması nasıl olacak acaba.

Kapıyı açtığımda soğuk yüz ifadesi olan, Uğur'la karşılaştım. Bu ne ciddiyet yeğenim. Anneme elinde olan çiçeği uzattı.

Bende onun annesinin elini öptüm, sonrada babasının. Evet isimlerini unutmuştum. Uğur'la el sıkıştığımda gözlerime baktı. Kırgındı. Elimi çektim.
"Ben geliyorum." Diye sakince anneme söyledim.

Odama geçtim telefonumu aldım. Mesajlara girip, 'uğurlu pankek' olana tıkladım.

Ses kaydı atacaktım.

Uğurlu pankek

Rüya: ses kaydı; "mustafa sana bir şey attım, bi bak."

Rüya: ses kaydı; "amına kodumun yarrağı."

Tamam iş hall oldu. Şimdi tek yapmam gereken, gönlünü almak. Mutfağa geçip çayları hazırladım. Yaptığım çeşit çeşit, yemekleri ve tatlıları tabaklara dizdim.

Mutfaktan çıkacakken, Uğur'la karşılaştım. Tepsinin elimden düşmesi an meselesidi. Son an tutmuştum.

Uğur telefonundan sesi açtı. Masum bir şekilde gülümserken, o çok ciddiydi.
"Bu ne be! Biraz gül!"