32

1.1K 71 10
                                    

️⛔️⛔️
İNSTAGRAM: giraylikuzucuk
⛔️⛔️⛔️
Etkileşime geçmek isteyen herbir okurumu mutlaka bekliyorum.

‼️kitap hakkında olan gelişmeler bu hesapta olacak‼️

Evde oturmuş hayatı sorguluyordum, Gamze görüntülü aramada heyecanla bir şeyler anlatıyordu ama pek oralı değildim. "Yuh kızım ya, iki saattir konuşuyorum!" diye bağırdı.

Saçımı geriye atarak yüzüne odaklandım. Yüzüme mutfak(medya) rafında olan lambanın, sarı loş ışığı çarpıyordu.
Gözlerimi kapattım. Neyi düşüneceğimi şaşırmıştım.

Zaten ne düşünecektim ki? Her şey ortadaydı. Belliydi. Eskiden asla olmayız diyordum ama şu an Uğur kendini affettirsin istiyorum. Nasıl yapsın, ne yapsın bilmiyorum.

Sadece kendini affettirsin.

Tam olarak ne yapsa affedeceğim bilmiyorum. "Nerelere daldın yine?" diye sordu Gamze.

"Eh Gamze, anlatsam anlama-" diyecektim ki zilin çalmasıyla duraksadım. "Dur, bekle." diyerek mutfaktan çıktım. Kapıyı açtığımda Uğur ve Murat karşımdaydı.

"Hoşgeldiniz." dedim durgun şekilde. Murat içeri geçti ama Uğur durdu.
Gözlerime baktı. Halsizdim. Bu durumumu mental olarak çöküşte olmamla bağdaştırıyordum. Ama en realist seçenek ateşimin olmasıydı.

Sanırım grip olacaktım.

"Yanakların al, al olmuş. Neyin var?" diye sordu. Baygın gözlerle yüzüne baktım. Kapıyı kapatarak kapıya yaslandım. "Bilmiyorum." dedim halsizce.

Mutfaktan gelen seslerle Uğur'u beklemeden ilerledim.
Mutfağa girdiğimde Murat'la, Gamze tatlı, tatlı sohbet ediyordu. Onların bu haline gülümsedim.

"Çay, kahve?" diye sordum. Uğur elindeki poşetleri mutfak tezgahına bıraktı. "Pişmaniye aldım, ve Türk baklavası." dediğinde gülmek istesem bile durdum. Elin İngilteresinde bile Türk baklavası ve pişmaniye yiyecektik.

"Çay," dedi Murat. Uğurda kafasını olumlu anlamda salladı. Ben kupalara çay koyarken Uğur kitlenmiş beni izliyordu. Doğal olarak elim ayağım bir birine dolanmaya başlamıştı.

"Bakmasana." dedim ters ters bakarak.
Güldü bu halime. "Ne gülüyorsun? Yardım et." dedim baklavayı koyması için tabağı önüne çekerek.

En sonunda mutfakta olan ahşap masada oturabilmiştik. Gamze ile vedalaşıp laptopu kapatmıştım.

Giderek halsizleşiyordum ve ateşimde yükseliyordu sanırım. Midem bulanmaya başlamıştı bile.

Bir saat öylece sohbet etmiştik havadan sudan. Ben olmadığım müddette Uğur'un başarılarından. Benim bursumdan.

"Öyle, ölümden döndü işte Uğur." dediğinde ürpermiştim. Ya bir şey olsaydı? "Nasıl yani, komutan sırf terfi almasın diye çelik yelek vermedi mi?"

O kadar fazla asker anısını anlatmıştı ki Murat, uyuyamayacaktım bu gece. Ne kadar zorluklar çekmişler.

"Ya evet, gıcık kapmıştı Uğur'a. Gıcık kapması bir kenara, yeğeni terfi alsın diye yaptı." diye anlattı Murat.

"Oho, saate bak." diyerek ayaklandı.
Uğur ağır, ağır yerinden kalktı. Tüm akşam olduğu gibi şimdide gözleri bendeydi. Gözlerimi kaçırdım. Ruhumu okumaya mı çalışıyor?

"Rüya, ateş ölçerin nerede?" diye sordu düz ifadeyle. Neden bu kadar ifadesiz? Geldiğinden beri sadece bir kere güldü.
Çok ciddiydi. Ve dahası, soğuktu...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 30, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Polis Bey Uğur | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin