16

11.5K 402 128
                                    

Uğur iş arkadaşlarıyla yemeğe çıkacakmış. Daha geleli 3 hafta oldu be. Bu neyin acelesiydi?
Ne yani, hemen o mükemmel iş arkadaşlarıyla yemeğe çıkmak zorunluğu mu var?

"Uğur, senden nefret ediyorum."
Regliminde getirdiği saçmalama iç güdüsüyle, iyi saçmalıyordum.

"Ben seni çok seviyorum bebeğim."
Ne olurdu sende sert erkek olsaydın be aşkım. Oysa sen çok minnoş birisin.

Tabii, bir tek bana karşı.

"Hadi hazırlan."
Ha, söylemeyi unuttum ama bende davetliydim iş yemeğine.
Nişanlısı sayılırdım.
Yüzükler takılmıştı, babamdan beni istemişti. Düğün bir kaç ay sonra olacaktı. Yaz düğünü istiyorum.

"Uğur, şu dolaptan yeşil saten elbisemi bana ver."
Uğur usulca yaptığı işi bırakıp, elbisemi aldı. Bana uzattığında gülümsedim.

Ne gülümsüyorsun, teşekkür etsene.

"Teşekkürler aşkitoloşum, beş dakikaya hazırım."
Bana uzaylı görmüş gibi bakıp odadan çıktı.

Üstümü değişip, makyajımı yaptım.
Saat sekiz olmuştu. Davet 9'da başlıyordu.
Yol uzak olduğu için erkenden çıktık.

"Hayatım, bir tane arkadaşım var onu almamız gerek."
Kafamı tamam anlamında salladım.

Telefonuma odaklanmıştım ki araba durdu. Kafamı kaldırdığımda büyük bir evle karşılaştım. Merakla içeriden çıkacak arkadaşını bekledim.

Uğur, kornaya basınca kapı açılmıştı.
İçeriden uzun, güzel bir kadın çıkınca gözlerim açıldı. Sarı uzun saçları, uzun bacakları ve ince beli kıskanmak için yeterdi.

Ama ben kıskanmayacaktım. Neden kıskanayım ki? Bana zararı dokunmadıkça hemcinsimin böyle güzel olması içimde bir yerde lezbiyenlik duygularımı ortaya çıkartıyordu.

Tövbe.

"Merhaba, Uğurcuğum!" Sevecan ve sıcak sesi arka koltuktan geldi.
Uğur'un yanağını öptüğünde gözlerim fal taşı gibi açılmıştı.
E, devenin nalı yani.

"Bu küçük hanım kardeşin mi?"
Uğur göz ucu bana bakarak gülümsedi.
"Nişanlım." Elini kaldırarak yüzüğü gösterdi. Kızın yüzü düşmüş gibiydi.
Eve bu tür zararlı.

"Ha, memnun oldum ben Gülşen."

Ben olmadım in arabadan.

İyice saçmaladım bende.
"Bende Rüya, memnun oldum."
Kısaca gülümseyip önüme döndüm.

Yol boyu kız kendini övmüştü, bende dinlemiştim. İşte ne yaparsın, böyle görgüsüz edepsiz köpeklerin yanında bir bilge insan mutlaka olmalıydı. Bugün o insan bendim, ve bu edepsize göz yumacaktım...

Uğur'un sesiyle ona baktım. Kemerini çıkarmıştı.
"Hadi, inin."
İmdiğimde, güzel bakımlı ve alımlı kadını bir kez daha süzdüm. Güzeldi.

Daha sonra kendi üstümü düzeltdim.
Elbisem oldukça güzeldi, bence.
Yeşil renginde, saten bir elbiseydi.
Açık denmezdi ama, bacak yırtmacı ve göğüsünde olan hafif dekolte ile güzel bir görünüm sunuyordu.

Zarifti.

Uğur'un koluna girdim, ve mekana doğru ilerledik. Yanımızda olan kız bizi takip ederek, Uğur'a heyecanla birkaç şey anlatıyordu.

Uğurda gülümsüyor, bazen kahkaha atıyordu. Anlatın bende güleyim, arkadaşlar. Hani, anlamlı, mantıklı ve komik bir şey anlatsa hadi neyse de, çok saçma sapan şeyler anlatıyor.

Polis Bey Uğur | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin