Polis Bey Uğur | Texting

18

Rüya oturduğu kafeden, kaçarak çıkmıştı. Evet kaçarak. Gözleri dolmuştu, ağlamal istiyordu. Ama durdu.

Ağlamadı, zaten sinirden dolmuştu.

Taksiciye yaklaştı. Ama nereye gideceğini bilmiyordu." Tekrar mı arasam?" Diye düşündü.

Evet tekrar arayacaktı.

"Alo? Gülşah Uğur nerede?"
Sakinliği şu anlıktı. Birazdan yeri göğü inletecekti. Kurt bakışlısı başka kollardaydı. Sanırım.

"Ofisindeyiz, ne vardı?"
Rüya telefonu kapatmıştı. İyi yaptın, yürü be kız.

Hemen taksiciye konumu anlatıp yola koyuldular.

Yol boyu, göz yaşlarını silmişti. İhanete uğradığını düşünüyordu.
Taksi durduğunda parayı uzatıp indi arabadan.

Hemen ofise koşarak, zile bastı.
Uğur polisti, ama kendine ait başka bir ofisi daha vardı. Dedektif gibi.

Kapıyı açan, Uğur'du. Rüya kızarmış gözlerini Uğur'a dikti. Arkada gözüken Gülşah'a kısa bir bakış attı.

Uğur, Rüya'nın ağladığını anlamıştı.
Gözlerini kısarak inceledi.
Ağlamıştı.

"Yavrum, iyi misin?"
Rüya bakışlarını aşağı indirdi, Gülşah sadece sırıtmıştı.

"Kendinden küçük biriyle nişanlanırsan, böyle olur Uğurcum."
Bardağı taşıran son damla olmuştu.

"Gülşah sen neyin peşindesin?"
Rüya kendini toparlamış, kalın ve otoriter bir sesle sormuşdu.
Oldukça özgüvenli, ve dik duruyordu.

"Canım neyin peşinde olacağım, şaka yaptım."
Gülşah yalandan gülümsemesini yapıp, elini Uğur'un omzuna yerleştirdi. Okşayarak gülüyordu.

"Hem baksana, Uğur sesini çıkarmıyor bana katılmış demek ki."
Uğur, ilk önce şaşırdı. Ve ya afalladı. Beklemiyordu.
Gülşah'ın bu hareketlerini anlamdıramıyordu.

"Gülşah zevzekliği bırak, Rüya'yla ilgilenmem gerek."
Rüya gözünü kırpıştırmış, Uğur'a hayranlıkla bakıyordu.
Ama daha Uğur'un çekeceği vardı.

"Neyse, içeri geçelim."
Uğur, Rüya'nın kolundan çekmiş, mutfağa götürmüştü.
Gülşah, Uğur ve Rüya oturmuş kim ilk konuşacak diye bekliyorlardı.

"Rüyacığım, Uğurla benim işim var senin gibi boş değiliz, ne söyleyeceksen söyle." Uğur, Rüyanın gerçekten üzüldüğünü görebiliyordu.
Ve Rüya üzüldükçe canından can gidiyordu.

"Gülşah, işimiz yok. Ben vazgeçtim sende artık gidebilirsin boşuna durma burada." Gülşah afallamıştı.
Uğur'a 'öyle mi?' derecesinde baktı.

"Peki, iyi geceler."
Gülşah çantasını alarak hızlıca evden çıkmıştı.

Uğur, Rüya'nın belinden tutmuş, zorla salona sürüklemişdi.
İlk önce kendini koltuğa, sonra Rüya'nı kendi üstüne bırakmıştı.

Kızıl saçları, gözünü be burnunu kaşındırırken, bir yandan kokusu ciğerlerine doluyordu.

"Anlat artık yavrum, ağaç olduk."
Rüya, nasıl anlatırdı ki şimdi.
Uğur seni kıskandım sana güvenmedim mi diyecekti.

Güven konusu değildi, her kadında olan korumacılık isteğiydi.
İstersen, sevdiğin adama sonsuz güven, yinede başka bir kadınla aynı evde yalnız olması, bide üstüne telefonunu onun açması insanı çileden çıkarıyor.

Ha bide, 'uğur duşta.' cümlesi kafasında geziniyordu.

"Gülşah neden geldi?"
Uğur bunu bekliyormuş gibi sırıttı.
Konunun bu olacağını tahmin ediyordu, ama emin değildi.

"Gülşah, benim haberim olmadan beni sokak hayvanlarına yardım kurumuna yazmış. Hayvanları severim ama Gülşah'ın son zamanlarda yaptığı şeylerden sonra onunla başbaşa vakit geçirmeyi tercih etmem."

Rüya gülümsedi. Büyük koltukta, Uğur'un solunda, küçük bir boşluk kalmıştı. Kendini zorla oraya sığdırdı. Kafasını Uğur'un kolunun altından geçirerek, rahat bir pozisyon almaya çalıştı.

Daha sonra aklına gelen şeyle minicik yerde, dikleşmeye çalıştı.
Sweater'nin her iki ucundan tutarak yukarı kaldırdı. Zorla çıkartmaya çalışırken açıkta kalan göbeğini gören Uğur, hızlıca sweat'i aşağı çekti.

"Uğur, manyak mısın bıraksana."
Rüya tekrar kaldırdığında, Uğur gözlerini kapattı.

"Ya bak, şimdi küfür edeceğim, kötü ben olucam."
Rüya sinirle homurdandı.

"Çok özür dilerim ama, ulan pezeveng ben altımda crop olmasa çıkarır mıyım? Ha diyelim ki çıkardım, iç giyim diye bir şey var bilir misin?"

Uğur, kızarmış koskoca cüssenin nadıl böyle hemen utanacağına şaşırıyordu.

"Yavrum, ne bileyim öyle anlık şaşırdım işte."
Rüya, göz devirip minicik yere tekrar sindi.

"Sen beni kıskandın mı?"
Rüya, Uğur'un göbeğine, pardon kaslarına diyecektim.

Yazar ne yaşıyor, ne yiyip içiriyolar sana.

Kes salak, neyse devam edelim.

Uğur'un göbeğine şaplak attı.
"Liseli değiliz kendine gel."

"Tamam, tamam sinirlenme."
Rüya, yumuşamış ve Uğur'a sarılmıştı.
Zaten beş dakika sonra, iki salakta ofiste uyuya kalmışlardı.

Uğur'un telefonu çalana kadar.

Uğur, havaş kalkmak istiyordu ama Rüya'da uyanmıştı.
Gecenin, 2'si olmuştu.

"Kim arıyor?"
Rüya gözlerini ovarak sordu.

"Yanımda çalışan polis arıyor."
Rüya kaşlarını çatmıştı.

"Efendim, Uraz?"
Uğur, kaşlarını çatmıştı.

"Tamam geliyorum."

Ben kaos kokusu aldım hissetdiniz mi?
ŞSLXĞSLCĞDLFŞÖD

Kaos olsun mu??
Düşüncelerizi bildirin.

Aslında bu bölüm kaos olacaktı ama kıyamadım size
Bu yüzden başka bir bölüm kaos olacak ŞWLĞDKWĞCWĞLD

oy ve yorum yapınnn

Oy etkileşimin çoğalması için
Yorum sizin düşüncelerinizi merak ettiğim için