Polis Bey Uğur | Texting

22

Selam..
Bugün bu bolümü çok büyük aşk acımla yazıyorum.

Destek olmak isteyen dm lfkdlsş
Cidden çok kötüyüm. Arkadaşlar düşünsenize sevdiğin adamla aranda çok büyük yaş farkı var, ve aileler çok katı.

Üstüne üstlük, sevdiğin adamı 2 ay 3 ay hatta 4 ay bile göremiyorsun.

En kötüsüde, senin varlığını bile hissettmemesi...

İyi okumalar...

Sınır: 150 vote

Birgün geçmişti olanların üstünden. Evimde oturmuş, yaptığım salatayı yiyordum film eşliğinde. Birazdan çekirdek ve kolamı alıp, Uğur'a gidecektim.

Salatam bittiğinde, kolamı ve çekirdeğimi aldım. Terliklerimi ayağıma geçirip, Uğur'un kapısını çaldım.

Kapı açıldığında, karşımda üstü çıplak bir Uğur beklemiyordum.
"Gelsene." Gözlerimi sonuna kadar açıp, ki biraz daha açsam yerinde çıkabilir. Yaşlı teyze moduma geçiş yapmıştım.

"Ahlaksız, beni buraya sohbete değil si-" Uğur'un beni içeri çekmesiyle lafım yarıda kalmıştı.
"Aferin Rüya, tüm site duydu sesini."
Ne yapayım yani. Ahlaksız teklif görünce dayanamıyorum.

"Ahlaksız teklif mi yapacaktın?"
Uğur gözlerini devirmişti.
"Kabul ediyorum, hadi yapalım."
Uğur öksürük krizine girdiğinde sırtına vurmaya başlamıştım.
"Şakadan gitti çocuk." Uğur öksürükten ölürken bile, bana göz devirmişti.

"Rüya, lütfen geç salona sakin sakin geliyorum."
Umarım tişört giymez, çünkü karın kasları benim için mükemmel bir manzaraydı.

Bir kaç dakika sonra Uğur gelmişti. Siyah tişörtü, ve siyah eşofmanıyla şaheser gibiydi. Bende pembe şortum, ve beyaz atlet cropum ile paçozlara benziyordum.

"Gülşen aradı, bizi klübe davet etti."
Her delikten çıkıyor.
"Gidecek değiliz ya." Umarım gitmeyiz, çünkü Uğur'la uyuyacaktım. "Gitsek kafa dağıtırdık, ama nasıl istersen."

Bende istiyordum, yani eğlenceli olur. "Tamam gidelim, ama Gülşen'in cevabını veririm ona göre."
Uğur, gülümseyerek kafasını sallamıştı. "Hazırlan hadi beş dakikaya çıkalım."

Kendi evime geldiğimde, dolaptan bedene yapışan siyah mini elbise, ve bol siyah kot ceket aldım. Ayağıma, siyah yüksek taban bir bot giydim. Saçımı açık bıraktım. Kırmızı ruj ve rimel sürdüm. Son olarak parfüm ve hazırdım. Telefonumu ve çantamı aldım. Tam çıkacakken, Uğur'la çarpıştım.

"İyi misin yavrum?" Görende taşa değdim sanacak. Zaten taş gibi adama çarpmıştım.

Libido yükseldi yine.

"Ay, yok iyiyim." Kolunun altında girdim. Üstüne baktığımda, taş değil meteor olduğunu gördüm.
Siyah eşofman ve siyah tişört insana bu kadar yakışır.
"Uğur, cidden cluba eşofmanla mı gideceksin?" Uğur gülümseyip, kafasını salladı.

"Çok insan olmuyor, gittiğimiz yerde.  Genelde zenginler var."
Kafamı kaldırıp yüzüne baktım.
"Biz zengin miyiz Uğur?"
Uğut kafasını evet anlamında salladı.
"Sen zenginsin, Uğur. Ben daha fakirim okulum bitmedi."

Uğur saçlarımı okşayarak merdivenleri indiriyordu.
"Ben zenginsem sende zenginsin, sen fakirsen bende fakirim. Ve ya tam tersi, para önemsiz."

Kolunun altından çıkıp, arabaya oturdum. Birkaç dakika sonra varmıştık. Gülşen, Demir ve tanımadığım birisi vardı.
"Yengelerin bir tanesi."
Bu ne cıvıklık.

"Demir Allah aşkına sulu öpme bak çarpıcam." Demir ayrıldıktan sonra, Uğur kafasına bir tane vurmuştu.
"Yenge, seninki dayak atıyor."
Bende, "oh olsun" hareketi yaptım.

"Selam, Rüya." Tanımadığım adam seslenmişti. Kimsin sen amk bi tanıtsaydın kendini.
"Rüya, bu Araf çocukluk arkadaşım."
Sağ ol Uğur, yinede sen kurt bakışlım...

"Memnun oldum."
Evet sırada, Gülşen var. Saçını başını yolarak selamlaşsam ayıp olur mu?
Neyse yine büyüklük bende kalsın.
"Gülşen, nasılsın?"
Gözlerini devirmişti.
"İyi." Büyüklük falan dinlemem, dalarım. Cevap vermeden yürüyerek içeri geçtik.

Herkes kendine içki seçiyordu.
Arkadaşlar, rezil olmak için ideal bir gün. Kendi içkimi aldım ve yavaş yavaş içmeye başladım. Onlar kendi aralarında sohbete dalmıştı.

Üçü konuşuyordu, bende onlara bakıyordum. Gülşen, fark etmiş bana bakarak sırıtmıştı. Neyin yadrışı bu Allah aşkına.

"Rüya, iyi misin?" Kafamı evet anlamında salladım. Hayır değildim. Ne vardı benimlede konuşsalardı.

"Bence Rüya ve Uğur'un enerjisi uyumlu değil."

Gülşen kaşınıyor musun acaba?