27

2.4K 172 41
                                    

"Anne ağlama ama ya!" dedim. Bu kadın ne ağlak çıktı be.
"Ayak bastığın saniye ara!" diye babam çemkirdi.

Bu adam neden beni salmıyordu.
"Ya tamam, ağlamayın sizde üzülmeyin." dedim.

"Uçak kaçıcak, bırakın kızı." diye söylendi kardeşim.

"Üzülmeyin." dedim ve koşar adımlarla uçağa ilerledim.

Annemle babam ağlarken, kardeşim öpücükler atıyordu.

Yeni bir hayat için İngiltereye gidiyordum. Ünlü bir şirketin, hukuk okuyan öğrenciler için düzenlediği bir bursluluk sınavı vardı. Köpek gibi çalışarak iyi bir puan toplamıştım.

Bir yıl önceki Rüya'ya "bak, sen İngiltereye gideceksin hem de burslu olarak." deselerdi asla inanmazdı.

Hâlâ inanmıyorum zaten. Ama çalıştım yani şimdi hakkımı yiyemem.

Annemler aklıma gelince gözlerim dolmuştu. Ağlamayacaktım ama ya.

O kadar şey yaşadım, yirmi yıllık hayatımda görmediğim acı kalmadı. Zaten göreceğim annemleri, üzülmeye gerek yok.

Uğur gelmedi.

İç sesim, bir yıldır yok Uğur. Şimdi de olmasın. Zaten nişanlısı var. Neden burada olsun ki?

Bir yıldır olmayan adam, şimdide olmasın. Nişanlısıda çok güzel. Yakışıyorlar, mutluluklar demek düşer banada.

Şansıma tüküreyim. Kulaklığımda "evleniyormuşsun bugün." şarkısı çalmaya başladı.

Yok artık o. Evlensin, bize ne?

Haklısın iç ses. Zaten aklıma bile gelmiyordu, sen söyledin. Kendimle kavga etmek için yeteri kadar enerjim yoktu.

Bir insan İngiltereye gittiği için kötü olur muydu? Olurdu.

Uğur'un nişanında ben de vardım. Nasıl gittiğimi sorarsanız, dedesi davet etmişti. Basri dedeye sormuştum o gün "dede inat yapar gibi nişanına davet ettin beni." o da Uğur, zaten en büyük inadı kendine yaptı demişti.

""Basri dede inat yapar gibi nişanına davet ettin beni." dedim. Gözüm Uğur'a kaymıştı. Sinirliydi. Beni görünce dedesini çok azarlamıştı. Neden nefret ediyordu ki benden.

"Baksana, nasıl sinir küpü." dedim. "Kızım, onun siniri sana mı sanki?" dedi. Banaydı, sanaydı be Basrı dede.

"Kime peki?" dedim. "Kızım bilmiyorsun sus. Her şey iyiliğin için." dedi.

Tabii, Uğur'un beni terk etmesi, öylece psikolog odalarında kalmam falan hepsi iyiliğim için. "Ben gidiyorum, istedin geldim dede. Ve rica ediyorum bir daha kendi canını ortaya atma beni ikna etmek için." dedim ve çıktım nişan yapılan bahçeden.""

Aklıma gelen anılarla yerimde kıpırdandım. Uğur'u hatırlayınca eskisi gibi kötü olmuyordum.

...

Tanımadığım yer, tanımadığım bir oda. Buraya ait değildim. Ama olacaktım. Türkiye'de ki ekonomiden kurtulmuştum ya gerisi boş. Erken seçimlerde gelmişti tam tüh.

Keşke oy atıpta gelseydim. Neyse.

Kaldığım ev çok güzeldi. Tam hayallerimde olduğu gibi. Varlıklı ailenin çocuğu olduğum için ev gibi sıkıntım olmadı. Babam sağolsun.

Dışarı çıkarsam kaybolmazdım değil mi? İlk gün macera yaşamak istemezdim aslında. Ya da oluru vardı. İngilis bir crush fena olmaz gibi.

Polis Bey Uğur | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin