2.1

65 43 14
                                    

Hayatın başını ve sonunu bilemeyeceğimiz bir yoldur . Bu yol uzun yada kısa demeden ilerliyoruz . Zaman kavramı bazı olaylarda sadece duruyor , tahmin ettiğiniz bir olayı bir başkasının bilip size söylememesi nasıl bir duygu ? Selinle pek bir yakınlığım yoktu ama yine de böyle bir şeyi beklemezdim . Hayatta böyle değil mi ? Beklemediğimiz kişiler her şeyi yapıyor ve her şeyden en son bizim haberimiz oluyor . Her kavram bitmiş ve yok olmuştu şu anda kafamda , Selin yerde hareket etmeden yatıyor, yaşlı adamlarsa camdan çıkan adamı tutuyor . Handan ablanın gönderdiği korumalar gelmişti , polis ve ambulans ise çoktan burada olmuştu . Siz hiç var olup ta , yok olmak istediniz mi ? Ben istiyorum işte hem var olmak hemde olmamak .

Kalbimi kırıyorlar anne , sen gittiğinden beri bunu yapıyorlar yorulduğumda senin göğsüne yaslanıp saçımı okşaman ve öğütler versen anne . Sana en ihtiyaç duyduğumda yoktun anne , her ne kadar seni görmesem de tam da kalbimdesin anne . Artık boğazım düğüm olmuş ve kendimi ağlamamak için sıkıyorum ama işe yaramayacağını anlayınca elimle yüzümü kapatıp yere çöktüm . Selin bana anlatamadan oda öldü anneme ulaşamadığım , başına gelenleri öğrenemediğim her saniye çıkmaz sokağa giriyorum .

Boğazımda oluşan düğüm ne geçti nede ağlaya bildim yerde eliyle yüzünü kapatan bir zavallı gibi görünüyorum , artık ağlayamıyorum bilene . Birileri bir şeyler söylüyor ama artık onları bilene duymak istemiyorum her şeyi bırakıyorum olduğu gibi ama annemi bırakamıyorum, annemin geçmişini ne bıraka biliyorum nede o beni bıraka biliyor .

Kolumdan tutup kaldırdılar ve beni polis arabasına bindirdiler ,artık alışmış olduğum diğer bir yere gidiyorum karakol . Üçüncü seferdir gidiyorum bir suçumuz olmadığı halde bir sefer nezarette bir kaç sefer kaldım ama sonra meşhur babacığım beni kurtardı. Artık gelmesini bile istemiyorum onun sevdiği kızı değilim ben aslında hiçbir şeyi de değilim . Başımı cama yasladım ve burada olan her şeyi gözümün önünden geçirdim , Selinin beni araması , benim buraya gelmem , Selinin kapıyı açmaması, camdan bizim korumalardan biri çıkması, beni öldürmeye çalışması yada benim öyle anlamam , Selinin kapıyı açıp annen intihar etmedi demesi sonra da yere düşmesi hepsi gözümü kapatmamla gözlerimin önüne gelmesi bir oldu . Annemin başına gelenleri araştırmak istiyorum ve bu isteğimi iki hafta sonra uygulamak için karar alıyorum ve aldığım gün bunlar başıma geliyor . Peki Selin niye bu kadar zaman sonra bana söyledi ? Neden daha önce söylemedi ? Ne değişti ? Hepsi benim kafamın içinde bir soru işareti olmasına neden oluyor ve bu nedenlerden bir türlü çıkamıyorum. Karakolun önüne gelmiştik , polisler inince bende indim . Diğer seferlere göre bu sefer daha farklıydı çünkü benim bir suçum yoktu , kimseyi öldürmedim diğer seferkiler gibi . Korkmadım her bir adımımda kalbim hızlanmadı sanki o bilene alışmıştı karakola gidip gelmeye , daha bir kaç sene öncesinde polis olmak isterken şimdi , karakola gelip gidiyorum her seferinde de farklı olaylar , sanki suç örgütlerinden birine bulaştım ve o yüzden ikide bir gelip gidiyorum . Adımlarım hızlı ve korkmadan atıyordum her bir adımımı , çünkü suçlular korkar ve kaçar . Her zamanki gibi polis memurunun tam karşısına oturdum,

" Ooo kimleri görüyorum , Sema Aydın. "

Diyen polis memuruna baktım iki seferdir geldiğimde karşısına oturduğum polisti ama rahatlığımı bozmadım ve yüzüne baktım dik dik .

" Ben geldim yine polis bey , bu sefer de diğer seferkiler gibi bir suçum yok . "

Dedim geçen seferi vurgulamak ister gibi , adam sustu ve gözlerimin içine baktı mavi gözlerini yeşil gözlerime sabitledi ama ben yine ayısını yaptım dik dik baktım gözlerine .

" Geçen sefer biraz ileri gittiniz kabul edin . "

" Belki de . "

Dedim iğneleyici bir biçimde , bu sefer olayı anlatmamız istedi bende , her şeyi bir bir anlatmaya başladım , sadece bir şey dışında her şeyi anlattım, anlatmadığım şey ise benim iki hafta sonraki planımdı .

" Annenizin bir düşmanı var mıydı ? "

" Çok mantıksız çünkü, camdan atlayan adam babamın kaç yıllık koruması , ya para için yada ."

Dedim ve sustum kendi düşüncerimi de karşımda duran adama söylüyorum ama onun beni dinleyeceği yoktur, bilgisayardan çıkardığı bir kağıdı önüme kaydu .

" Az önceki ifadeniz , sağ alt köşeye imzaladıktan sonra serbestsiniz . "

Dediğini yapmadan önce kalemi elimde tutum ve tekrardan adama baktım, saçma olan şu ki adam da bu olayı kapatma peşindeydi . Kalemi masaya indirdim ve arkama yaşlandım.

" Sema hanım imzalayın . "

" Hayır."

Dedim net bir tavırla , adam anlamamış olacak ki konuştum tekrardan .

" Sizin beni taktığınız yok ki resmen imzalayın da bitsin havasındasınız . Ben buranın müdürünün gelmesini istiyorum . "

Yanımda duran görevli memurlar bir birlerine baktılar ben de ayağa kalktım ve müdür beyin odasına doğru ilerledim , oturduğum yerin tam karşısında müdür yazısını gördüğüm zamandan beri gözüm oradaydı . Bir vatandaşa göre biraz daha cesurca davrandığımın farkındayım , annem için ne gerekiyorsa yapacağım ha iki hafta önce, ha iki hafta sonra annemin başına gelen her şey bir bir ortaya çıkacak . Kapıyı çaldım ve içeriye girdim ,

" Merhabalar müdür bey , baş komisere her şeyi anlatmama rağmen olayı kapatma peşinde . Ben bu olayın kapatılmasını istemiyorum , annem öldürüldü , üstüne üstlük bir de arkadaşım da ameliyatta sizin polisiniz ise olayı kapatmaya çalışıyor . "

Dedim adamdan ses çıkmadı ve bana dönünce babam olduğunu görmem bir oldu . Nasıl ya ? Bir adım geriye doğru adım attım ve odadan dışarı çıktım. Rengim attığını ve ellerimin titremesine aldanmadan az önce kalktığım yere oturup imzaladım kağıdı.

" Sema hanıma şu getirin . "

Diyen komiseri aldanmadan elimle istemediğimi belli eden bir işaret yaptım, bir iki dakika daha oturdum orada hala olayın şokunu atlatamamıştım . Babam buranın müdürü müydü ? Çok saçma , olması imkansız hatta . Derin bir nefes aldım ve yerimden kalkmak için masadan destek aldım ama kalktığım yere geri oturdum . Kafamı koltuğun arkasına yasladım ve gözlerimi kapattım , imkansız ve saçmalıktı benim babam ünlü bir iş adamı neden müdür koltuğunda oturuyor ? Önüme getirilen suyu masaya indirdiler ama almadım sadece baktım suya gözlerimi açmıştım ve Masadaki suya bakıyordum. Şu su kadar bile temi, değilken kim seni polis müdürü yapsın ? İmkansız başımı iki yana salladım ve gözlerimi tekrardan kapattım . Sonun içindeki sonsuzluk gibiydi zaman geçiyor ama sonsuzlukmuş gibime geliyor . Gidip tekrar baksam yine onu görür müyüm ? Kafamı iki yana salladım, saçmalıyorum şu anda ve kafam buğulu . Her bir doğruyu bir yanlışla telafi ediyorlar , yanlış yaptıkları her şeyi bir bir telafi etmeye çalışıyorlar ama imkansız işte , o yalanlar söylendikten sonra eskisi gibi oluna bilir mi ? Eskisi gibi güvenile bilir mi ? Eskisi gibi sarıla bilinir mi ? İlla ki sarılır, güvenilir , güvenilir ama o güveni önce tamir edilmesi lazım. Güven her şeyin başı gibidir , güven yoksa bir şeyde aslında orada konuşmanın da anlamı yok .

Çıkmaz Sokak Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin