0.5

216 131 30
                                    

Zaman kavramı akıp geçen bir kavramdır. Dünü alamayız, geçen diğer şeyleri gibi zamanı da alamayız. Geçmişe takılı kaldıkça canımız yanar ama geçmişi de bir kalemle silip atamayız da. Geçmişteki olayları unutmasak da tecrübe olarak hafızamızda kalıyor.

Taksi evin önüne geldiğinde, Ceylan ablaya döndüm ve konuşmaya başladım.

"Teşekkür ederim, Ceylan abla ben bi yarım saate gelirim sizin eve görüşürüz şimdilik."

"Görüşürüz kendine dikkat et."

Birşey demeden taksiden indim, taksi de gitti zaten bende eve girmek için kapının oraya ilerledim.

"Sema ne oldu sana?"

Bu ses bittiğimin kanıtı olabilir? Arkamı döndüğümde Ali karşımdaydı.

"Şey, ben iyiyim birşeyim yok."

Yanıma yaklaştı, Ali benimle hemen hemen aynı yaştaydı aramızda 2 yaş var sarı saçlı, açık kahve rengi gözlü bir kişiydi Ali, Ayşe ise kardeşi benden bir yaş küçük ama çok iyi anlaşıyoruz çok kibar, çok tatlı bir kız o da sarışın gözleri ise koyu kahve çok zayıf ama, çok da güzel bir kız.

"Nasıl birşeyin yok? Haline bir baksana kafanda bir bandana yüzünde, kolunda çizikler var ama hala 'ben iyiyim' diye biliyorsun, pes artik sana."

"Önemli birşeyin yok cidden, iyiyim ben abartma istersen. Sadece küçük çizikler."

Kaşlarını çatarak konuşmaya başladı.

"Emin misin, küçük çizikler olduğuna? "

Koluma baktığımda o kadarda küçük olmadığını gördüm, ama umrumda bile değildi.

"İyiyim ben ne oldu sen birşey mi diyecektin?"

Konuyu değiştirmek için birşeyler atıyorum, ortaya çünkü ben konunun bende olmasından hiç hoşlanmıyorum. Birilerinin beni önemsiyormuş yada önemsemesini bilene istemiyordum, çünkü bana göre insanlar sadece önemsiyormuş gibi görünüyor.

"Ha evet, Ayşe ya."

Ağzında gevelediğini anlayınca konuşmaya ben başladım. Çünkü ağzında gevelendiği zaman da sonuç değişmiyor.

"Ne oldu Ayşe'ye? Ağzında geveleme de anlat."

"Tamam, Ayşe çok kötü o akşam hasta haneden geldiğimizde iyiydi ama yine kötüleşti, iki gündür bir şey yiyip içmiyor çok zayıfladı sen de Ayşe'yi seviyorsun o da seni seviyor ikna ede bilir misin? Birşeyler yesin senin sözünü dinliyor."

" Tamam ben gelirim birazdan, iyi olacak emin ola bilirsin."

"Teşekkür ederim Sema."

"Önemli değil, sanki ne yaptım."

"Daha ne yapasın, kardeşim için geliyorsun."

"Sen git, Ayşe'nin yanına bende geleceğim."

"Tamam."

Birşey demedim, o da gitti bende içeri girdim ve düşünmeye başladım o akşam çok kötü görünüyordu, ben Ayşe'nin o halini düşününce çok üzüldüm zaten zayıf bir bünyesi var Ayşe'nin, birde iyice zayıfladığını düşününce daha bir, kötü oldum hemen içeri girip üzerimi değiştim ve Ceylan ablayı aradım.

'Ceylan abla, Ayşe çok kötüymüş iki gündür birşey yiyip içmiyor, ondan Ayşe'nin yanına gidiyorum haberin olsun diye aradım.'

Ceylan abla derin bir nefes alıp konuşmaya başladı.

'Sema sorun değil hatta bende geliyorum, derdim ama şu anda hazırlık yapıyorum neyse sen git benim geçmiş olsun dileklerimi söyle.'

'Ceylan abla kusura bakma cidden üzgünüm.'

Çıkmaz Sokak Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin