1. Bölüm

1.1K 220 335
                                    


Başlama tarihinizi buraya yazabilirsiniz. Hepinize iyi okumalar.

Genç kadın, koca villasının içinde kendisine ayırttığı odada aynanın karşısına geçmişti. Bu büyük villa ona babasından kalmıştı. Genç kadın anne ve babasını yaklaşık 4 yıl önce kaybetmişti. Henüz 23 yaşına olmasına rağmen milyonerdi. Babasının ve annesinin tüm mirası tek çocuk olduğu için ona kalmıştı. Genç kadın bu koca villada dayıları, dayılarının karıları, dayılarının çocukları vede biricik teyzesi ile yaşıyordu.

Genç kadın pencereden içeriye giren rüzgarın hızlı esintisi ile açılan perdeye doğru yöneldi. Pencereyi kapattıktan sonra adımlarını alt kata taşıdı. Basamakları indiği esnada etrafına bakındı. Ah ne kadarda zengindi. Koskoca vilası, araçları, koskoca Beşmen Holding'in sahibi idi. Tüm bunları düşünürken koca bir iç çekti. Solunun orta kısmına döşeli olan altın sarısı renginde ki koltuğun üzerine oturdu. Sağ yüzük parmağındaki yüzüğe bakındı, ardından yüzüğe dokundu. Yaklaşık 1 yıldır tanıştığı adamla 4 ay önce nişanlanmıştı. Nişanlısı çoğu kişinin örnek aldığı merhameti ve adaleti ile göz dolduran Koskoca Demirha Holding'in sahibi Harun Demirha'nın oğlu Kadir Eymen Demirhay'dı. Sevgili nişanlısından yaklaşık 1 haftadır haber alamımıştı. Beyfendi ne telefonlara cevap veriyordu, ne de gelip bir soruyordu. Bunun üzüntüsü yüzünün asıklığından kendini belli ediyordu.

"Bestenur hanım kahvaltı hazır" dedi evin emektar hizmetlisi.

Bestenur, bu yaşlı hizmetçinin söylediği sözü duyduğunda yüzüğü parmağında çevirmeyi bırakıp, kafasını kaldırdı.
Tamam manasında kafasını salladıktan sonra ayaklandı. Elini telefonunu götürerek bir kez daha haberdar olmadığı nişanlısını aradı, fakat değişen bir şey olmamıştı. Öfke ile nefes alıp kahvaltı odasına geçti.

Masada dayıları, yengeleri ve de onların çocukları yerlerini almış, kahvaltıya başlamışlardı. Zaman zaman bu koca vilanın onun olduğunu unutuyor, hatta kimi zaman kendisini bu koca villada misafir olarak hissediyordu

"Günaydın." Diyerek Bestenur masaya oturdu.

"Günaydın" Dedi büyük dayısı Hakan. Hakan, kıyasla ondan küçük olan kardeşi Atilla'dan daha asabi ve ciddiydi. Bestenur Hakan dayısını daha da bir çok severdi.

Bestenur, eline çatal bıçak alıp, kahvaltısına başladığı esnada büyük dayısından duyduğu sözlerle sinirleri gerildi.

"Damattan haber yok mu?" Bestenur başını olumsuzca salladı.

"Acaba biz Kadir Eymen'i Bestenur ile nişanlamakla yanlış mı ettik?"
Bestenur, Atilla dayısının söylediği bu sözlerede susmuş, başını öne eğmişti.

"Yoksa Kadir Eymen başkasını mı seviyor?" Bestenur bu sözleri söyleyen Hakan dayısının kızı Betül'e başını dönüp, soğuk bir bakış attı. Küzeni Betül'ü sever, onunla akran olmasından dolayı pek iyi anlaşırdı.

"Abla Kadir Eymen başkasına bakmaz ama başkası ona bakar." Eylül bu sözü söylediğinde masadakilerin hepsi ona bakmıştı. Eylül bu bakışlar üzerine baş parmağını işaret parmağı ile birleştirip dudağının başından bitişine doğru sürükledi. Şimdi söz yengelerin de olsa gerekti ki konuşmaya başlamışlardı.

"Ay kimbilir nerde."

"Bu adam beliki Bestenur'u hiç önemsemiyor."

Bestenur tüm bu söylenen sözlere karşı sadece susmakla yetinmişti. Tüm öfkesini elindeki çatalı sıkarak rahatlamaya çalışıyordu. Çok sevdiği nişanlısına öylesine öfkelenmişti ki.
Hele hele ki kahvaltı masasında akrabalarının nişanlısına söylediği bu sözler karşısında.

SON BİR ŞANS (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin