"İlk olarak bizi kırmayıp davetimize icabet ettiğiniz teşekkürler. Tanıyorsunuz ki bu benim nişanlım Kadir Eymen. Kendisi çok iyi kalpli, çok merhametli ve çok yakışıklıdır gördüğünüz üzere. Herşey gördüğümüz kadar değilmiş, kendisi ne merhametli nede iyi kalpliymiş. Beni gözlerimi kapatarak, karanlık bir yere götürdü ve, 'dayıngil seni öldürmek istiyor' dedi. Tabi ben öyle aşağılık bir iftiraya inanmadım ama neredeyse inanıcaktım. Ama neyse ki uyandım. Yapboz parçaları tek tek yerine oturduğunda anladımki sırf bunları para için yapmış." Kadir Eymen, bir saniye dahi olsun gözlerini ayırmadan nişanlısına bakıyordu. Ne diyorsun sen? dercesine. Bu sözler karşısında istemsizce kaşlarını çattı.. Genç adam göz ucuyla etrafa baktı. Hakan bey ile Atilla alaycı şekilde gülümsüyorlardı. Keyifleri yerinde olsa gerekti. Batuhan dışında herkes ise yuhlar şekilde bakıyorlardı. Beliki birazdan yuh sesi duyulacaktı."Ve bunların hepsini para için yaptı." Bestenur bu son cümleyi kurmuş olsa gerekki el çantasının ağzını açtı ve içinden çıkardığı paraları, "al paraları defol git hayatımdan!" diyerek Kadir Eymen'in yüzüne fırlattı. İşte o anda kimileri genç adamı yuhluyor, kimileride Bestenur'u alkışlıyordu.
Kadir Eymen neye uğradığını şaşırmıştı. Bir kaç dakika bu şaşkınlıkla durup, yerde ki paralara baktı. Ardından gülümsedi. Bir tek kelime etmeden sadece gülümsedi. Gülümsemesini sürdü ama dudaklarının kıvrımlarında koca bir burukluk yeşerdiğine oradaki herkes şahit olmuştu. Hiçbir şey söylemedi sadece o dudaklarının kıvrımındaki koca burukluğu devam etirip, gülümsedi. Ve ardından orayı terk etti. Ona söylenen sözler o kadar zoruna gitmişti ki. Ama onu asıl üzen şuydu ki, nişanlısının herkesin önünde haketmediği sözler ile yüzüne para çarpıtmasıydı."Yuhh yazıklar olsun!"
"Seni böyle bilmezdik."
"Ne pislikmisin sen be!"
"Paragöz."
"Defol git bu dünyadan!"Tüm bu sözler söylenirken, Kadir Eymen ona söylenen bu sözlere kulak asmayıp hızla villanın büyük kapısına doğru ilerledi. O sözlerden birinide Hakan bağırarak söylemişti. Batuhan gözlerini şaşkınlıkla açmış, hâlâ az önce yaşananlardaydı. Kendini silkeleyip, çıkış kapısına doğru yürüdü. Hemen aracına atlayıp, anahtarı kontağa yerleştirip çalıştırdı. Kadir Eymen epey bir ilerlemişti. Nede öfkeyle yürüyordu. Batuhan kornaya bastı. Kadir Eymen en ufaktan bir tepki göstermeyip yürümeye devam ediyordu. Batuhan elini kornadan çekmeyip, aracın camını açtı.
"Bro atlasana araca."
"Batuhan git başımdan!" Batuhan gitmeyip, araçtan indi. Kadir Eymen yanı başında duran arkadaşına bakıp, "ne yapıyon ya?" diye sordu. Sorarken sesinin öfkesi Batuhan'ı ürktü.
"Anca beraber kanca beraber." Dedi Batuhan yumuşak bir ses tonuyla.
Kadir Eymen burnundan soluk alıp, ardında bıraktığı araca bindi. "Onu asla afetmiycem!"
Diye söylenmeyi ihmal etmeyerek.***
"En iyisini yaptın." Bestenur büyük dayısının bu sözlerine karşı, "biraz ileri mi gittim acaba?" diye sordu."En iyisini yaptın." Betül ellerini göğsünde birleştirmiş, içten içe gülüyordu. Bu durum kuşkusuz en çok onu sevindirmişti.
"Bence ileri gittin." Eylül bu cümleyi kurduğunda bakışları üzerine çekmişti. Başta babası olmak üzere hepsi çatık kaşlarla bakıyordu.
"Eylül çabuk çık odana!" Hakan beyin bu sözü üzerine Eylül'ün istemsizce yüzü düştü. Tek kelime etmeden odasına çıktı.
Bir araya toplanıp az önceyi keyifle konuşan Aksu ailesinin akılarındaki tek soru acaba Kadir Eymen ne halde? sorusuydu. Tüm Aksu ailesi ve Bestenur onu sersefir halde görmek istiyorlardı. Öyle olsa gerekki Kadir Eymen eve adımını ataratmaz öfkeyle bağırdı. Ceketini üzerinden atıp yere fırlattı. Annesinin bağladığı kıravatı sağ sol yaparak boynunda çıkartıp, attı. Yaşadığı an gözlerinin önünden geçmiyordu. Hala paranın yüzüne vurduğu sertliği yüzünde hissediyordu. Elini başına koymuş, gözlerini kapatmış o anı unutmak istiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON BİR ŞANS (Tamamlandı)
RomantizmGenç kadın dışarıya çıkmış, rüzgarın esintisinin tadını çıkartıyordu. Etrafına baka baka yol alıyordu. Az daha yol aldıktan sonra karşısına çıkan maskeli adama bakakaldı. Genç kadının çığlık atmasına fırsat kalmazken kendini yerde baygın buldu. Göz...