Koca bir çığlık içinde basamakları inip, balkonun aşağısına geçti Tuğçe. Yerde yarı baydın bir şekilde yatan arkadaşına baktı. Korkuyla tekrar çığlık attığında bu çığlık yan tarafa ulaşmıştı. Hacer hanım, daha yeni kapının eşiğinden adımını içeri atan yeğenine bakıp peşinden gelmesini söyledi. O adam, Bestenur'un meraktan düşme sebebiydi. Hacer hanım'ın kız kardeşinin oğlu Berat idi. Berat'ta uzun zamandır Muğla'ya gelmemişti. Onun da annesi ve babası İzmir'deyi. Sırf bu topraklara, hiç hazetmediği küzenini çıldırtmak için gelmişti. Berat küçüğünden beri Kadir Eymen den hoşlanmazdı. Kadir Eymen'in de farklı bir yanı yoktu.
Kadir Eymen, dereden sonra ekmek almaya bakala gitmişti. Memet her zamamki gibi inatla ben almam demişti. Hacer hanım ise torununa yine kıymayıp, Kadir Eymen'e almasını söylemişti. Kadir Eymen ise bakkalın önünde, çok eski tanıdıklarıyla sohbete dalmıştı. Bu eski tanıdıkları küçükkken oyun oynadıkları arkadaşlarıydı. Bir elinde ekmeği taşırken, diğer elinde ise buz gibi soğuk olan kolayı yudumluyordu. Bir vakit sonra öğle ezanı okunmuştu. Kadir Eymen elindeki ekmeklere baktı. Aboo dercesine yanındaki arkadaşlarına baktıktan sonra koşar adımlarla köyünün yolunu tuttu. Ne vakit görülmüştü sabah kahvaltısının öğle vaktine kaldığı. Bu durumun tek sorumlusu Kadir Eymen'idi. Kadir Eymen de bunun farkındaydı. Halasına ne diyeceğini düşünürken kapının önüne varmıştı. Kapının önündeki 35 plakalı aracı inceledi. Bu araçta kimin, diye düşündüğü esnada Memet kapıdan çıktı.
"Memet kim geldi?" Diye sorduğunda Memet cevaplamayıp ekemeğe yöneldi. Bir parça kopartıp ağzına attı.
"Memeeet! Ayakta yemek yenmez." Kadir Eymen aracı işaret edip tekrardan sordu. "Söylesene kim geldi?"
"Dur dur ben sana herşeyi anlatıverem. Az evvel Berat abi geliverdi."
"Berat mı?" Dedi Kadir Eymen hiç sevinmemiş bir tavırla.
"Evet Berat abi gelivermiş. Bu yılda babaannemi özleyen özleyene. Sanki bu yılı beklemiş gibi ikinizde aynı yıl geliverdiniz."
"Halam nerde?"
"Babaannem yan evde. Bestenur balkondan düşüvermişte." Dedi Memet yan tarafı işaret ederek. Ne de sakinlikle söylemişti. Sanki Bestenur dakka başı balkondan düşüyordu. Bu sakin söyleyişin karşısında bile tedirgin oldu genç adam.
"Bestenur balkondan mı düştü?" Dedi telaşla ve elindeki ekmekleri Memet'in kucağına bırakıp hemen yan tarafdaki eve geçti. Zaten kapı açıktı direkt olarak içeri girdi. Etrafına bakındı kimseyi göremedi. Bir vakit sonra balkonun üzerinden ses duymasıyla adımlarını üst kata taşıdı.
Balkona çıktığında halasını gördü. Halası az kenara çekilince Bestenur'u görebildi. Bestenur hâla şoktaydı. Nasıl düşüvermişti?
Neyseki balkon yüksek değildi. Bir şey olmamıştı. Yalnızca bacağının üstüne düştüğünden baçağını ağrıtmıştı. Düştükten sonra gözlerini açtığında karşısında gördüğü daha önce hiç karşılaşmadığı genç bir adam onu yerden kaldırmak istedi. Tabi Bestenur kim ki bu diye düşünerken, tanıdık bir yüz görmesiyle rahatlamıştı. Berat onu kucaklamak istedi ama Bestenur gerekmez manasında başını olumsuzca sallayıp, ayaklanmıştı. Aksaya aksaya bir kaç basamaktan oluşan merdivenleri çıkıp koltuğun üzerine oturmuştu. Tuğçe ise mutfaktan koşura koştura bir bardak su getirmişti.Bestenur suyu yudumlarken, "hastaneye gidiver miyek mi?" diye sordu Hacer hanım.
"Ne demek hastaneye gidiverek mi? Tabiki gitmek gerekir." O an hepsi başlarını sesin geldiği yöne çevirmişlerdi. O an pencerenin alt kısmında duran Kadir Eymen'i görebilmişlerdi. Kadir Eymen çıkmadığı bir kaç basamağı da çıkıp karşılarında bulundu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON BİR ŞANS (Tamamlandı)
RomanceGenç kadın dışarıya çıkmış, rüzgarın esintisinin tadını çıkartıyordu. Etrafına baka baka yol alıyordu. Az daha yol aldıktan sonra karşısına çıkan maskeli adama bakakaldı. Genç kadının çığlık atmasına fırsat kalmazken kendini yerde baygın buldu. Göz...