17. Bölüm

132 20 1
                                    


Kadir Eymen, aklından geçen planı tek tek anlattıktan sonra Bestenur, Tuğçe ve Batuhan ile birlikte kafalarını eğe eğe tek sıra halinde tedbirli bir şekilde tezgaha doğru ilerlediler.

'Memet.' dediler hep bir ağızdan. Memet bir patron gibi çalışanları yönlendiriyordu. Daha 18 yaşındaydı Memet. Çok hantal, bir o kadarda iş yapmayı sevmeyen biriydi. Geveze olması bu durumu değiştirmiyordu. Babası gevezeliğinide fırsat bilip, yönlendirme işine koymuştu oğlunu. Memet sabahtan akşama kadar bir sandalyede oturur, çenesi durmadan emirler yağdırıldı.

"Ne oluverdi?" Dedi Memet istifini bozmadan.

"Masa 16'nın yemeklerini sen götürmelisin." Dedi Kadir Eymen. Memet seyrek kaşlarını çatmaya çalışıp baktığında, her biri götür dercesine bakmıştı.

"Garson olan sizlersiniz. Ben niye götürüverem. Asla götürmem. Ben babam demiş gotürmemişim siz dediniz diye mi götürücem. Hadi oyalamayın beni işim var."

"Götürmelisin çünkü" Dedi Batuhan koca bir imayla. Memet biraz meraklanmıştı. Sandalyesini öne doğru iterek,

"Çünkü ne?" diye sordu.

"Çünkü.." Dedi Tuğçe ve duraksadı. Memet şimdi epey bir meraklanmıştı.

"Söyleyin çünkü ney?"

"Kızlardan birinin gözü sende." Kadir Eymen, Memet'i sandalyeden kaldırıp, kendi oturdu. Ardından ağzı bir karış açılan Memet'e bakıp konuşmasını devam ettirdi.

"Yani biz siparişi her götürdüğümüzde o siparişi getirsin diyor. Yoksa yemeyiz diyorlar. Galiba aralarında iddeaya girmişler."

"Hayır sevmesin beni. Ben daha küçüğüm."

"Ee sende o kadar yakışıklı olmasaydın." Bestenur o an gülmemek için kendini zor tutmuştu. Tıpkı bıyık altından gülen Batuhan gibi. "Yani saçlar falanda havada."

"Sen en iyisi ne yap biliyor musun?" Memet, Kadir Eymen'in yakasına yapışıp ses tonunu ağırlaştırarak, "ne yapayım?" diye sordu.

"Siparişleri götür. Kız yazık mahcup olmasın. Zaten kız sana çıkma teklifi yaparsa sende kabul etmediğini nazik bir dille ret edersin. Ama bence bu olayı Kemal abi duymadan halledelim."

Memet babasına baktı ardından yavru enik gibi Kadir Eymen'e baktı.

"Kadir Eymen abi sen babama söyleme. Ben bütün siparişleri gotürürüm. O kızada ben ümit falan vermedim. Götüreceğim ama sırf kızın gururu incilmesin diye." Dediğinde Memet tepsileri eline aldı. Sonunda dakilarca bekleyen masa 16'ya siparişleri götürdü. Götürürken babası ona saşkınlıkla bakmıştı.

Bir vakit sonra masa 16'dakilerin ayaklanıp gitmeleriyle Kadir Eymen ve diğerleri
derin bir nefes almıştı. Yeniden garsonluk başına döndükleri esnada Memet yine o seyrek kaşlarını çatmaya çalışıp onu kandıran 4'lüye bakarak,

"beni kandırdınız deme. Sırf
siz dinlenin diye beni kandırıverdiniz." Dedi kırılmışcasına.

"Niye ki?" Diye sordu Bestenur.

"Kız bana bakmadı bile. Hem hangi kızdı bilmiyom ama hiç biri bakmadı. Çıkma teklifi falan da etmediler."

"Gördün dimi Batuhan. Biraz feyz al feyz. Bak Memet, kıza benden umidi kes tarzında baktı. Kızda umidini kesti.." Dedi Kadir Eymen, Batuhan'a Memet'i işaret ederek.

"Evet bro çok haklısın. Adam dediğin Memet gibi olur. Kimseye yalandan ümit falan vermez."

***

Akşam olmuş, güneş batmıştı. Bestenur'un Muğla'ya gelişi yaklaşık 2 hafta olmuştu. İstanbul'da yaşadıklarını unutmak istesede bir türlü unutamamıştı. Ama burdaki insanaları çok sevmişti. Bir tek içine kurt olan şey sevdiği adamın hâlen onu afetmemesiydi. Çok mu şey istiyordu, sadece son bir sans istiyordu. Ama sevdiği adam o son şansı vermiyecek gibiydi. Sırf sevdiği adamı görebilmek için pencereyi açıp yan evin avlusuna baktı. Genelde Hacer hanımgil dışarda kurulmuş olan sedirlerde otururlardı. Bu akşamda öyle yapmışlardı. Bestenur dikatlice baktı ama ağacın uzanan dalları tamamen görmesini engelliyordu. Kafasını pencereden dışarı çıkarıp baktığında Kader'i gördü. Kader'i görmesiyle cinnet geçirmesi adeta bir oldu.

SON BİR ŞANS (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin