Kadir Eymen, Bestenur'u düşmeden kucaklamıştı. Bestenur baygın bir tavırla Kadir Eymen'in kollarındaydı. Genç adam kucağında baygın olan genç kadına baktı. Neden bayılmıştı en ufak bir fikri yoktu. Endişelenmişti. Bir an ne yapacağını şaşırmıştı. Doktora mı götürseydi? En iyisi doktara götürmek, diye içinden geçirdi. Kapıya doğru bedenini çevirdiğinde kapının açılmasıyla anlık tedirgin oldu. İçeri giren Hacer hanım, Fatma ve Kader idi. Ve az önce odalarına çekilen Nihal, Memet ve Batuhan da odalarından inmişti. Kadir Eymen kapıya doğru bir kaç adım atarken, kucağında baygınca yatan Bestenur'un başı sağ omuzuna dayanmıştı. O an hepsi şaşkınlık içinde Kadir Eymen'e bakıyordu.
"Oğlum sedire bırak." Dediğinde Hacer hanım sediri işaret etti. Kadir Eymen en ufak bir ağırlık hisetmiyordu. Hastaneye kadar kucağında taşıyabilirdi. Bestenur'un incecik beli vardı. Eee kilosu tam yerindeydi, zayıftı. Kadir Eymen, Bestenur'u sedirin üzerine özenle bıraktığında herkes etarfına toplanmıştı. Kadir Eymen'in gözleri yerini tedirginliğe bırakmıştı. Gözlerini Bestenur'un üzerinden çekemeyip,
"Hala kötü bir şey yoktur dimi? Hastaneye niye götürmedik ki?" Diye sordu halasına.
"Nasıl oluverdi?"
"Birden bayıldı." Batuhan onu sakinleştirmeye çalıştı. Kadir Eymen çok korkmuştu ve o anlık korkusunu oradakiler fark etmişti.
"Hala, hâlâ neden uyanmadı ki?" Batuhan eğilip, Kadir Eymen'in kulağına fısıldadı.
"Bro biraz sakin ol. Anlayacaklar." Kadir Eymen sırf anlaşılmasın diye ayaklanıp az öteye gitti. Ama gözleri hâlâ Bestenur'un üzerindeydi, kötü bir şey oldu diye endişeliydi.
Hacer hanım'ın, "gı Nihal suyu getir." Demesiyle Nihal koştura koştura mutfağa girdi parlak bir tas getirdi. Ardından parlak tasa çeşmeden su doldurup Hacer hanım'a uzattı.
Hacer hanım tasın içine elini koyup elini ıslattı. Ardından Bestenur'un önce anlına ardından yanaklarını ıslattı. Bu esnada Kadir Eymen dayanamayıp tekrar sedirin üzerine oturdu. Bestenur'a yakın olmak istemişti. Gözlerinin açışını en yakından görmek istiyordu. Derken bir vakit sonra Bestenur gözlerini kıpırdattı. Bestenur'un gözleri çok güzeldi. O uzun kirpikleri badem gözlerini daha da bir güzeleştiriyordu. Güneşin ışınları gözlerini acıtmıştı. Zorla gözlerini yavaş yavaş açtığında ilk gördüğü sevdiği adamın gözleri olmuştu. Gülümseyerek o gözlere baktı. Neden bayıldığını unutmuşcasına tebesüm ederek o gözelere bakmayı sürdürüyordu. Sevdiği adamda ona gülen gözlerle bakıyorken, sevdiği adamın arkasından eğilerek başını gösteren Kader'i görünce gözlerini kapatıp, yüzünü somurttu. Neden bayıldığını o an anlamıştı.
"Hala tekrar mı bayıldı?" Kadir Eymen tekrar bayıldığını sandığından panikle sormuştu.
"Hayır!" Diyerek gözlerini açtı Bestenur. Somurtarak Kadir Eymen'e bakış attıktan sonra Hacer hanım'a başını çevirdi.
"Bestener ne olupduru? İyi misin?"
"İyiyim. Bir an başım döndü." Dedi Bestenur ve ayaklandı.
"Kesin bilerek düştü sırf Kadir Eymen onu tutuversin diye."
"Doğru diyipdurun Kader. Kesin bu gızın gözü Kadir Eymen'de. Sen elini çabuk tut. Kadir Eymen'e hislerini anlatıver."
Kadir Eymen o kadar Bestenur'a odaklanmıştı ki arkasında fısıldaşan yengesi ve çoçukluk arkadaşının sözlerini duymamıştı. Ah bir duysa bir güzel fırça atardı ama şu an duyamıcak kadar endişeliydi. Hem bu Bestenur ne diye hemen ayaklanmıştı. Halasına yaklaşıp,
"Hala daha yeni bayıldı çağırsan mı?" Dedi.
"Bir şeyi yok ki ayaklanıp duru. Hem sen ne diyu bu kadar endişeleniverdin. Hem geldiğimizde kucağındaydı." Diyince halasına ne diyeceğini bilememişti. Kem küm etti ardından,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON BİR ŞANS (Tamamlandı)
RomanceGenç kadın dışarıya çıkmış, rüzgarın esintisinin tadını çıkartıyordu. Etrafına baka baka yol alıyordu. Az daha yol aldıktan sonra karşısına çıkan maskeli adama bakakaldı. Genç kadının çığlık atmasına fırsat kalmazken kendini yerde baygın buldu. Göz...