[CHANYEOL'ÜN ANLATIMI]
Kimse insan dışı bir varlık olarak doğmak istemez değil mi? İstiyorsanız bilemem fakat hayat acı ve benim gibilerini istemezler, yaratık olarak bulurlar. Benim öyküm diğerlerine pek benzemez. Size alışılagelmiş kurt adam veya vampir hikayelerinden ziyade kendi hikayemi anlatacağım. Belki acırsınız üzülürsünüz, belki de hiçbir şey hissetmezsiniz.
İnsanlar neden vampirleri sevmez? Kan emici yaratıklar olduğumuz için mi? Ya da insanlara kıydığımız için mi? Belki geçmiş atalarından dolayı. Fakat herkes aynı olacak diye bir kural yok. Efsaneler gerçekten de saçma olabiliyor bazen, adı üzerinde efsane ya?
İşte benim hikayem şanssızlıkla başlıyor. Ailem beni hiç sevmemiş. Onlar için felaketmişim ve bu yüzden bütün olaylar benim yüzümdenmiş. Çok komik değil mi? O zaman size anlatmaya başlayayım;
Vampir Krallığının son veliahtı olarak gözlerimi sarayda açtım. Fakat ben doğduğumda herkes şok oldu, çünkü ya sarışın, ya esmer, ya da kumral doğar herkes fakat benim saçlarım kızıldı. Gözlerimin rengi kadar kızıl saçlarım vardı benim de.. Buna elbette kimse sevinmedi. Benim diğerlerinden farklı olduğum doğduğumda belli oldu. Vampirlerin soğuk tenli yaratıklar olduğunu biliriz fakat benim ellerim sıcaktı.. Ellerinden ateş çıkan kaç vampir tanıyorsunuz ki?
Beni öldürmek isteyenler oldu çünkü doğaya ayrıkı bir olay olduğunu düşündüler ve yaşamamın imkan olması durumundan soyumuzun tükeneceğini söylediler. Fakat ailem buna izin vermedi.. Ta ki o güne kadar. Aradan geçen bir yıl sonra doğum günüm için hazırlıklar yapılmaya başlandı, sofralar kuruldu ve etraf süslendi. Hiçbir insanın ya da vampir dışı bir yaratığın girmesi bizim için tehdit olduğu için yasaktı, çünkü bu bir ölüm tehdidiydi.. Fakat bir şey atlandı..
Kim bilebilirdi ki gizliden bir oyunbozan sihirbazın geldiğini?
Her şey çok güzel gidiyordu, pasta yenildi, danslar edilmeye ediyor, şarkılar söyleniyor, bütün halk buradayken bir anda ışıklar kesildi ve ortalık yeşil bir ışıkla doldu.. Bana anılarımdan geriye kalan sadece çirkin bir surattı.. Mide bulandırıcı yeşilimsi bir surat..
"Bebeği ya bana verirsiniz ya da bütün halkınızı yerle bir ederim geriye sadece efsaneleriniz kalır. Bebeği bana verirseniz ise yaşamanıza izin veririm, bu olay yaşanmamış gibi yaparız." Dedi uzun pelerinli iri cüsseli adam.
Ailem bu konuda hassas oldukları için karşı çıktı, herkes bu adamdan kurtulmak istediği için bir anda üst üste bindiler, beni de hızlıca sarayın uzağına kaçırmaya karar verdiler, çünkü zarar görmemi istemiyorlardı ne de olsa ben bir prensim, öyle değil mi? Arabaya binip tam gizli kimsenin bilmediği saraya gidecekken bir anda gecenin ışığında arabaya suikast düzenlendi..
Araba yana doğru devrildi, içeriye yığılan binlerce gümüş ok hepsi aileme isabet etti.. Canları yanan ailem orada son nefesini verdi.. Ne kadar "ölümsüz bir canlı" olarak bilinseniz de sizi nadir de olsa öldüren şeyler olabilir? Geriye bir tek ben kalmışım, koca ailemden tek bir ben.. Zavallı Chanyeol dediğinizi duyar gibiyim.. Bebek olduğumdan korkup hemen ağlamaya başladım ama tabii o sırada sesimi duyan insanlar yanıma gelip beni kucakladılar, acıyıp hemen bir yetimhaneye bırakmaya karar verdiler. Bırakırlarken bendeki değişikliği fark etmiş olacaklar ki buz gibi olan yanaklarımdan dolayı hipotermi geçirdiğimi düşündükleri için kat kat battaniyelere sardılar.
Fakat uzakta bizi izleyen acımasız birisi vardı, bu masum insanları yetimhaneden dönerken gördüğü gibi yakalarına yapıştı, nefret dolu gözleriyle.. Hemen beni nereye bıraktıklarını sorup, yetimhanenin yolunu tuttu. Yetimhaneye yaşlı bir beyefendi kılığıyla girdi, büyü yapabildiği için şekilden şekile de girebiliyordu.
"Merhaba yaşlı bayım ne için gelmiştiniz buraya?" Dedi yetimhane görevlisi.
"Merhaba, Torunum Chanyeol'ü buradan almak istiyorum az önce buraya onu getirdiler gördüm. Bir yanlışlık oldu sanırım. Lütfen hemen verin.."
DediKendisini acındıracak şekilde.. Buna dayanamayan yetimhane görevlisi beni onun kirli, pis, kötülük dolu ellerine verdi.. Hayatımın acı dolu ama kötü dönemi burada işte böyle başlıyor..
Daha doğrusu, acı hayatıma başlamadan önceki son masum ama şanssız olduğum zamanlar mı demeliyim?
Hayatımın ilerleyen günlerinde beni neyin beklediğini bilmeden öylece başladığım bir döneme girdiğimi nereden bilebilirdim ki?
(Y/N: Merhaba umarım bu hikayeyi beğenirsiniz kısa bir giriş yapmak istedim. Tutar mı, yoksa tutmaz mı hiçbir fikrim yok.. Sadece içimde kalmasın istedim. UMARIM BEĞENİRSİNİZ!! Ve okursanız şimdiden teşekkürler 💖💖💖 twitter; @realpcysky)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Acının Tatlı Tebessümü {CHANBAEK} [TAMAMLANDI]
Fanfiction" Kasım 1920'lerde Seoul'deki eski büyük saraya yakın bir arazinin çevresinde büyük bir kaza gerçekleşti, arabanın içindeki herkesin ölmesi beklenirken, bir yaşlarındaki küçük erkek çocuğunun yaşadığını öğrendiler. Yetkililer nerede olduğunu bilmeme...