Aradan geçen birkaç hafta sonunda herkes emniyet müdürlüğünde beraberken Baekhyun'un telefonuna bir mesaj geldi fakat kimin gönderdiği belirsizdi
Bilinmeyen Numara:
Ailenizden size üç yüz bin Won kadar para kaldı. Lütfen almak için bankaya geliniz!
Açıklama; Bankamız şehir merkezinde 4 km uzaklıkta, konum bilgileri mail adresine verilmiştir.
Baekhyun kaşlarını yukarı kaldırmıştı, bu da neydi böyle? O bir polisti buna inanamazdı ya? Yine de kontrol etmek için Sehun'un yanına gidip telefona gelen mesajı kontrol ettirdi.
"Sehun bakar mısın bir? Yani.. Müsait misin?"
"Elbette bakarım, bana birkaç saniye izin ver Baekhyun."
Sehun Baekhyun'un telefonunu alıp numarayı bilgisayarına girdi, çıkan numara gerçekten de bankaya aitti.
"Evet bu bir bankaya ait, yine de dikkatli ol. Sazan avı gibi de olabilir."
"Tamam o zaman yarın gideceğim ve bakacağım! Saat geçmiş olabilir."
Baekhyun yerine giderken Chanyeol'e baktı, odaklanmış bir şekilde çalışıyordu. Onu rahatsız etmek istemezdi şu an. Bilgisayarını açıp maillerini kontrol etti şu an bir iş yok gibiydi.
Chanyeol öldüğü sanılan eski şefin izini sürmeye çalışıyordu bir yandan geçen olaydaki aldığı hasarın çok acıması canını sıkıyordu. Şu an pek bir sıkıntısı yoktu ama her an her şey olabilirdi.
Kyungsoo dışarı çıkıp herkese kahve alıp gelmişti, hepsine verirken Jongin'e bakıp aldığı kahveyi çekinerek uzattı."Neli seversin bilmiyorum ama sana Latte aldım.. Şekerli mi yoksa normal mi seversin bilemediğimden şekeri ayrıca aldım."
Jongin Kyungsoo'ya baktığında tebessüm etti, çok ince bir davranıştı bu. Kahveyi aldığında şekeri bir kenara bıraktı.
"Çok teşekkür ederim, ince davranışın için. Latte severim ama bir türlü yapmayı beceremem.. Hep dökerim.."
"Ah o zaman sakarsın Jongin-ah?"
"Gibi gibi diyelim. Neyse teşekkür ederim Kyungsoo."
Minseok ise Yixing ile odada bütün dosyaları tek tek kontrol ediyordu, belki şefe dayalı bir şey olabilir diye. Bu bilgileri alıp savcılığa vereceklerdi
Chanyeol çok gergindi çünkü bir an önce bu işin sonunu bitirmek istiyordu. Eğer şef o gün öldüyse nasıl mesajlar geliyordu? Bildiği kadarıyla şef insandı, insan dışı bir varlık ya da yaratık değildi? Sadece böyle kişilerin ölümsüz olması gerekiyordu ya da özel bir şey içmesi gerekiyordu.
Baekhyun yanına geldiği an ona başını çevirdi."Bir tanem ben yarın bir yere gidiyorum, sana da söylemek istedim. Bankadan bana miras geldi diye mesaj geldi. Sehun ile kontrol ettik gerçek bir yer."
"Sorun yok, seninle gelmemi ister misin bebeğim?"
"Hayır ben halledip gelirim, aklın bende kalmasın."
"Dikkat et lütfen."
"Ederim." Yanağından öptükten sonra beraber emniyet müdürlüğünden çıktılar. Baekhyun büyükannesine, Chanyeol ise evine gitmişti.
ERTESİ GÜN
Baekhyun uyandığında üstünde garip bir gerginlik hissetti. Değişik şeyler olacağını hissetti ama yine de olumlu hissetmek istedi. Evden çıkıp bir taksi çevirdi, bankanın konumuna giderken derin nefesler aldı. İndiğinde yutkundu, büyükannesine bu durumdan bahsetmedi çünkü sürpriz yapmak istedi.
Kapıyı itip içeri girdiğinde banka boş gibi görünüyordu, belki de öğlen arasıdır diye düşündü ve bir yere oturdu. Peki neden müşteriler yoktu? Omuz silkti ve beklemeye başladı, yandan bir kağıt aldı ve numarasının gelmesini de bekledi. Numarası yanınca bankoya ilerledi, kalbi çok hızlı atıyordu şu an, bankoya geçince bir adam karşıladı onu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Acının Tatlı Tebessümü {CHANBAEK} [TAMAMLANDI]
Fanfiction" Kasım 1920'lerde Seoul'deki eski büyük saraya yakın bir arazinin çevresinde büyük bir kaza gerçekleşti, arabanın içindeki herkesin ölmesi beklenirken, bir yaşlarındaki küçük erkek çocuğunun yaşadığını öğrendiler. Yetkililer nerede olduğunu bilmeme...