Karşısında yıllardır görmek istediği bu adamı görünce midesi bulanmaya başlamıştı, şu an tam da ellerinin altındaydı ama tam güçsüz olduğu zamanda yanındaydı. Şu an öldürmek için her şeyini verebilirdi.
"Seni adi şerefsiz, pislik herif. Sonunda karşıma çıktın, yatacak yerin yok."
Tiksinircesine yüzüne bakıyordu, yıllar geçmesine rağmen hiç yaşlanmamıştı, aynı şekildeydi yüzü. Saçlarında sadece birkaç tel daha beyaz ve parlaktı. Chanyeol kendini güçsüz hissediyordu ve gitgide yorgun da hissediyordu. Aklına küçükken yaşadığı şeyler gelmeye devam ediyordu, sanki şu an küçüklüğünü tekrar yaşıyordu.
FLASHBACK
"Gel buraya minik kedicik! Seni sevmeme izin ver lütfen! Kaçma benden"
Yağmurlu havada bahçede minik siyah kedinin arkasından koşuyordu, çok tatlıydı bu yavru kedi ve Chanyeol onu beslemek istiyordu hem de çok fazla, belki bu koca evde ona arkadaş olabilirdi. Kedi yorulunca yere yatmıştı, Chanyeol onu kucağına alıp tüylerini okşadı ve eve getirdi, içerisi ıslanmıştı ve kedi de titriyordu. Evin içindeki yardımcı kadın panikle, içeri gelen minik oğlana ve kucağındaki minik kediye baktı, hemen bir paspas alıp evi silmeye başladı.
"Chanyeol hadi gel üstünü değiştirelim.. Üşütüp hasta olacaksın.."
"Hayır ilk bu kediyi ısıtmalıyız. O ısınmadan ben üstümü değiştiremem."
"Ama büyük efendiyi kızdırmak istemezsin değil mi..? Biliyorsun böyle şeylerde çok hassas.."
"Umrumda değil, bu kedi ölecek yoksa!"
Kadın ve Chanyeol inatlaşırken yukarıdan gelen sesle ikisi de irkildi.
"NELER OLUYOR BURADA! O KEDİNİN BU LANET EVDE NE İŞİ VAR!?"
Wongsan bağırırken Chanyeol kediyi sıkıca sarmaladı ve tüylerini okşadı sessizce "korkma ben buradayım seni korurum.." dedi. Wongsan sinirle aşağı indiğinde kadın Chanyeol'ün önünde siper oldu ama Wongsan kadını savurdu.
"O kediyi evden atacaksın yoksa sana yapacaklarım çok ağır olur çocuk!"
"ONUN ÖLMESİNE İZİN VEREMEM. O BİZİMLE KALACAK!"
"Bana karşılık veriyorsun demek."
Kediyi güç bela kucağından alıp kapıdan dışarı bıraktıktan sonra Chanyeol'ün bileğinden tutarak merdivenin altındaki odaya girdi ikisi. Kadın Chanyeol'ü kurtarmak istese de fayda etmedi, içeriden çığlık sesleri geliyordu ama kadın onu kurtaramadığı için kendisini kötü ve suçlu hissediyordu. Wongsan elindeki gümüş çubukla çıkınca kadın içeriye girdi, yerde yatan minik oğlanı görünce hızlıca sarmaladı.
"Tamam tamam.. Geçti.. Özür dilerim.."
"Kedimi aldı götürdü o, ondan nefret ediyorum.."
"Sana kedi alırım ben.. Üzülme.."
"İstemiyorum.. ben o kediyi istiyorum.. Ben de onun kedisini alıp dışarı bırakacağım.. O da arkasından ağlayacak.."
FLASHBACK END
Anıları gözünün önüne gelince sinir nefes verdi, gözlerine dik dik bakarken bağırdı
"KONUŞSANA İT HERİF, NE DURUYORSUN!?"
"Özlemişim, koca adam olmuşsun da ben intikam almak için ilk arkadaşlarımı mı öldürüyorsun sen? Bir de ajan olmuş, kıçımın ajanı."
"Senin gibi ailesi olan, düzgün insanları öldürmüyorum en azından!? Arkasında çocuğu olan, minik bir evladı olan birisini öldürmüyorum he!? SENİN GİBİ PİSLİK OLAN İNSANLARI ÖLDÜRÜYORUM PİŞMAN DA DEĞİLİM."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Acının Tatlı Tebessümü {CHANBAEK} [TAMAMLANDI]
Fanfiction" Kasım 1920'lerde Seoul'deki eski büyük saraya yakın bir arazinin çevresinde büyük bir kaza gerçekleşti, arabanın içindeki herkesin ölmesi beklenirken, bir yaşlarındaki küçük erkek çocuğunun yaşadığını öğrendiler. Yetkililer nerede olduğunu bilmeme...