Aradan geçen birkaç gün sonra emniyet müdürlüğünde her şey normal gidiyordu, yine normal olan olaylar oluyordu, soygun gibi. Cinayet yoktu ki zaten şüpheli biri de son zamanlarda yakalanmıyordu. Baekhyun son olan olaydan sonra rütbesi yükseldiği için bunun keyfini çıkartıyordu, çünkü bu işlerinde ne kadar iyi olduğunu gösteriyordu, gerçi bunu Chanyeol'e borçluydu.. Ona karşı ne hissedeceğini bilmiyordu, hem gıcığına gidiyor hem de gerçekten iyi biri olduğunu düşünüyordu, belki de hepsi ön yargıydı, kim bilebilir?
Uzun bir süre Chanyeol'ü izledi, neler yaptığını gördü; düzenli çalışan disiplinli birine benziyordu ki zaten görünüşünden düzen takıntısı olan birisi olduğu anlaşılıyordu. Arkadaş olmak istiyordu çünkü burada gördüğü ve nadir olsa da iletişim kurabildiği ilk insan o, bu yüzden cesaretini toplamalıydı. Dediğine göre zaten pek çok arkadaşı yoktu o zaman tamamen arkadaş olabilirlerdi? Mesaj mı atsaydı? Ama zaten yanındaydı bu saçma olurdu.. Öğlen arasında kahve içmek iyi gelebilirdi.
Cesaretini topladı ve ayağa kalktı, en fazla terslenebilirdi ki Baekhyun da hemen karşılık verebilirdi. Masasının önündeki tekli koltuğa oturdu, çok yoğun çalışıyor gibiydi başını bilgisayardan kaldırmadan konuşmaya başladı."Bir şey mi istiyordun? Nasıl yardımcı olabilirim sana?"
"Sadece canım sıkıldı, öğlen arasında kahve içmeye gidelim mi? Burada konuştuğum tek kişi sensin, bu yüzden sana sormak istedim." Konuşurken kendi kendine kollarını sıvazladı,
Chanyeol başını nihayet bilgisayardan kaldırıp Baekhyun'a baktı, hafifçe tebessüm ettikten sonra başını onaylar bir şekilde salladı.
"Tamam bana biraz izin ver, bir araştırma yapıyorum. Ceketini giy sen, geliyorum."
"Tamam, bekliyor olacağım."
Baekhyun sevinmişti ama fazla belli etmek istemiyordu, o burası için fazla heyecanlı ve neşeli birisiydi. Kendi masasına doğru gidip telefonunu ve ceketini aldı, Chanyeol'ü beklemeye başladı. Chanyeol bu sırada derin bir araştırmaya girmişti, uzun zamandır yapması gereken bir şeyi yapıyordu. Bir liste hazırlıyordu, neyin listesiydi ki bu? Bilgisayarının başından kalkıp ceketini giydi, hava güneşli değildi ama yine de bugün o iğrenç kokan güneş kremini sürmüştü, onun artık vazgeçilmeziydi.
Baekhyun'un yanına geldikten sonra bir süre durup etrafı inceledi, hava kapalıydı şanslarına, Baekhyun bir yandan onu süzüyor sonra da başını çekince bu sefer de Chanyeol ona bakıyordu, bu kaçışmalı bakışmalardan sonra derin bir nefes alarak sordu."Bildiğin iyi bir kafe var mı? Yoksa öyle herhangi bir yere gidelim mi?"
"Uzun zamandır buralarda değilim, sen söyle ben sana uyarım."
"O zaman istikamet Starbucks."
"Ah ciddi misin? White Chocolate Mocha içmeden çalışamıyor musun yoksa" dedi, yüzünde alaycı bir gülümseme vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Acının Tatlı Tebessümü {CHANBAEK} [TAMAMLANDI]
Fanfic" Kasım 1920'lerde Seoul'deki eski büyük saraya yakın bir arazinin çevresinde büyük bir kaza gerçekleşti, arabanın içindeki herkesin ölmesi beklenirken, bir yaşlarındaki küçük erkek çocuğunun yaşadığını öğrendiler. Yetkililer nerede olduğunu bilmeme...