BÖLÜM-3

278 40 21
                                    

      Baekhyun karşısında gördüğünde bu uzun boylu ince yapılı adamı bir süre inceledi. İlk defa bu kadar uzun boylu bir insan görmüştü, ten rengi herkese göre açık renkti ama göze batmıyordu. Yaşı büyük ihtimalle ondan birkaç yaş büyüktü, yüzü onu küçük gibi gösteriyordu sanki ama kestiremiyor da. Baekhyun insanların yaşını, duygu durumunu anlama konusunda iyi bir insandı ya da böyle olduğunu düşünüyordu.
      Baekhyun yanlarına gelen bu adama bakıp göz devirdi, içinden "bilmişlik taslayacak bir CIA ajanından farksızdır kesin."  Dedi, başını ikiye sallayıp kıdemlisi Minseok'a döndü.

"Kıdemlim şimdi ne yapmalıyız? Tanışmaya biz mi gideceğiz yoksa o mu gelecek? Nasıl olacak?" Dedi. Bu onun ilk olay yeri müdahalesiydi, doğal olarak heyecanlıydı. Minseok durumu anlayarak hafifçe güldü ve sakin bir ses tonuyla,

"Sakin ol, heyecanın çok belli oluyor. Bu bir date değil. Sadece olay yerindeyiz ve doğal olarak diğer meslektaşlarımız ile inceleyeceğiz.. Bak zaten geliyor şu an." Dedi. Chanyeol olay yerinde diğer insanlarla konuşuyor, görgü tanığı var mı diye araştırıyor, bir yandan da etrafı inceliyordu. Kısa bir süre sonra Minseok ve Baekhyun'un yanına geldi, sakin bir ses tonuyla, belli belirsiz bir tebessüm ile Baekhyun ve Minseok'a bakarak konuşmaya başladı.

"Merhaba, siz sanırım bu vakayla uğraşan dedektiflersiniz. Ben Chanyeol, bu vakayla benim de ilgilenmemi söylediler. Bir süre iş arkadaşınız olarak size katılacağım." Dedi.

Baekhyun gülümseyen bir yüzle
"Hoş geldiniz, Amerika'dan özel olarak katıldığınızı söylediler, doğru mudur efendim? Pek sizi araştırma fırsatımız, pardon tanıma fırsatımız olmadı." Dedi ve ekledi "Bu olayda ajanların bize ne katkısı olacak anlayamadım.." dedi olabildiğince kısık bir ses tonuyla..

Fakat bilmediği bir şey vardı bu adam en kısık sesleri bile duyabiliyordu. Bir şey demedi fakat Minseok tam o sırada Baekhyun'a gözlerini büyüterek baktı ve sessizce fısıldadı.
"Bu dediğin ayıptı.. Bir daha böyle bir şey deme, seni şefimize şikayet ederim görürsün o zaman." Dedi ve Chanyeol'a bakarak gülümsedi ve ekledi,
"Sizinle çalışmak bizim için bir onurdur, ajanlarımız bizim için önemli elbette.." dedi.

  Olay yeri inceleme ekipleri işlerini bitirdiğinde Minseok, Chanyeol ve Baekhyun üçlüsüne haber verdi, hep beraber araçlara binildi ve emniyet müdürlüğüne gittiler.
  Chanyeol gergindi ama bir yandan bu gerginliğini gizlemesi de gerekiyordu, bütün bakışlar üzerindeydi; özellikle Baekhyun'un. Hem yeni gelmesi, hem bir şeylerden yine saklanıyor oluşu, hem de değişik bir cazibesi olması bütün gözlerin üstünde olmasını sağlıyordu, emniyet müdürlüğüne geldiklerinde soğukkanlı davranıp yutkundu. Peki neden saklanıyor gibi davranıyordu ki?

FLASHBACK

  Chanyeol için Amerika o evden kaçtıktan sonra cennet gibi gelmişti. Orada kendine yeni bir hayat kurmuş, kendi ayaklarının üzerinde durmuştu. Evet vampirliğinden ödün vermemişti fakat içindeki öfkesi de sönmemişti. İnsanlara öfkeli ve siniri asla geçmeyecekti ama yine de insan dünyasında yaşamaya mahkûmdu. Onun türünden kimse yoktu ve hayatını böyle geçirmek zordu.
   Amerika'da kaldığı dönem parasız pulsuz kalmıştı bu yüzden bir gece klübünde çalışmaya başlamıştı. Bu sırada gece klübünün seçkin müşterilerinden birisi CIA'de çalışmaktaydı, Chanyeol'ü de gide gele çok iyi tanımıştı, onun hem genç hem de iyi bir iş sahibi olmadığını görünce onun iyi bir polis ya da ajanlık yapacağını düşünmüştü. Chanyeol bunu yapamayacağını kaç defa söylese de sonunda ikna edilmişti. Eli silah tutabiliyordu, her kılığa girebilirdi bunda bir sıkıntı yoktu. Zaten kötü adamların da peşinden gitmesi de gerekti. Bu iş tam onun için anahtar olmuştu.
  Zorlu eğitimler, koşuşturmalar derken seviyesi de yükselmiş, altına iyi bir arada, kalacak iyi bir daire ve yüklü miktarda parası da vardı. Buradaki görevleri bitince Amerika'dan sıkıldığının farkına varıp yurduna  dönmek istemişti. Onu kırmayıp Kore'ye gönderdiler.
  Birkaç gün sonra...
  Kore'ye geleli birkaç gün olmuştu, kendisine bir villa tuttu, iyi bir araba alıp burada kendisine yeni bir hayat kurmak istedi. Şehir merkezine inerken istemsizce izlenildiğini hissetti, hisleri bugüne kadar asla yanıltmadı, yanıltmazdı da. Arabayla gittiği için biraz daha iyi hissediyordu da kendini, korkmuyordu fakat özel olarak düreceği hesabı da unutmamıştı da.
   Gece olduğu için yoldaki ışıklar sadece kara yolunu aydınlatıyordu, ormana giren yola girdi arabasıyla. Burada çok ışık yoktu, sadece gecenin karanlığında    yıldızlar ve dolunay aydınlatıyordu her tarafı.  

Acının Tatlı Tebessümü {CHANBAEK} [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin