Günler geçmişti, her şey güzelleşmeye başlamıştı, mevsimlerden de bahardı.. Hava ılıman havalardayken herkesin de keyfi yerindeydi. Uzun zamandır bir aksiyon olmamıştı, hatta o kadar normaldi ki bütün ekip her akşam eğlenmeye gidiyordu.
Emniyet müdürlüğü en son büyük bir patlamaya kurban gitmişti bu yüzden de kullanılacak halde değildi bu yüzünden de yeni bir yere taşındılar, daha şehire yakın merkezi bir yerde hizmete girmişlerdi, yeni şefin kim olacağı merak konusu olmuştu, şu an geçici olarak bile kimse yoktu. Bir oylama yapılmış sonrasında çıkan sonuca göre Yixing müdür olmuştu. Junmyeon ve Jongdae'nin çalışma alanları yanyana, Sehun için özel bir ofis, Minseok, Kyungsoo, Chanyeol ve Baekhyun ise ortak çalışma alanlarındaki masalarda oturuyorlardı.
Herkes başlarına gelen bu olaylar için elbette Chanyeol'ü suçlamıyorlardı.. Hatta sanki onun vampir olduğuna bile alışmışlardı, özellikle Baekhyun. İlk başta korkmuştu ama sonra buna alışmıştı çünkü Chanyeol ona zarar vermezdi.
En son Chanyeol onu öptüğünden beridir ona karşı olan sevgisi artmıştı, şu an flörtten bir tık üst seviyedelerdi, sevdiği adamın insan olup olmaması şu an onun için bir sorun değildi.. Chanyeol ise insanlara olan güvenini Baekhyun ve diğer arkadaşları sayesinde kazanmıştı, herkes arkadaşları gibi iyi değildi belki ama yine de onlara güvenmemesi de gerekiyordu.
Her şey yolunda giderken Chanyeol'ün telefonu çalmıştı, tanımadığı bir numaraydı."Alo?"
"Alo Chanyeol?"
"Evet, benim?"
"Benim Jongin, hatırladın mı? CIA'de beraber görev yapmıştık."
"Evet! Neredeydin sen tanrı aşkına?"
"Amerika'da birazcık daha takıldım, Kore'ye döndüm evime, sen neredesin bakalım?"
"Kore'deyim. Çalışıyorum şu an."
"Anladım, beni bir tane emniyet müdürlüğüne atadılar ama nerede bilmiyorum. Seoul'de olacağım, senin gibi iyi ajanlık yapamam ama güzel polislik yaparım."
"O nasıl söz öyle? Benim olduğum yere geleceksin sanırım. Ben sana yardımcı olurum."
"Tamam yarım saate oradayım."
Chanyeol, Jongin geleceği için mutluydu çünkü Amerika'daki tek arkadaşı Jongin'di. Ev arkadaşıydı ve Jongin onun her şeyini biliyordu hatta Chanyeol de Jongin'in her şeyini biliyordu. Buraya gelecek ve beraber çalışacakları için heyecanlıydı. İçeri giren görevli polis bir duyuru yaptı.
"Yeni bir polisimiz geliyor. Kim Jongin, birazdan burada olacakmış."
"Umarım o bize arkadaş olur.." Minseok iç çekmişti.
"Bahsettiği kişi benim arkadaşım, Amerika'dayken beraber çalıştık ve ev arkadaşımdı."
"Yaa ne güzel. Ben yalnız yaşamayı seviyorsun sanmıştım." Baekhyun'un gözleri parlamıştı.
"Genelde evet ama o zamanlar yalnız kalmıştım o da benimdi. Bu yüzden yani."
Yarım saat sonra Jongin gelmişti, sırt çantasını takmış halde içeri girince herkes ona şaşkınca bakmıştı. Diğerlerine göre teni kavruktu ve dikkatleri de üstüne çekiyordu. Sehun içeri giren bu yabancıya baktığında kaşlarını çattı.
"Buyrun?"
"Merhaba ben Jongin, burada bugün işe başlayacaktım da."
"Kim Jongin? Kimlik alabilir miyim?"
"Elbette.." Jongin sırt çantasından kimliğini çıkarttıktan sonra Sehun'a uzattı sonradan da etrafı inceledi. Her şey çok güzeldi ama Minseok'un bakışlarıyla karşılaştı.. "Merhaba.." dedi utanarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Acının Tatlı Tebessümü {CHANBAEK} [TAMAMLANDI]
Fanfiction" Kasım 1920'lerde Seoul'deki eski büyük saraya yakın bir arazinin çevresinde büyük bir kaza gerçekleşti, arabanın içindeki herkesin ölmesi beklenirken, bir yaşlarındaki küçük erkek çocuğunun yaşadığını öğrendiler. Yetkililer nerede olduğunu bilmeme...