ღ 7 - Biri Vardı, Ateşi Yüreğimde Yangındı.

270 16 5
                                    

 Bir önceki bölümde aşklarına denk geldiğimiz Arslan ve Şeyda'yı okuyacağız bu bölümde. 6.bölümün devamı gibi düşünün.  Onları atlayıp kafalarda soru işaretleri kalsın istemiyorum. Buyurun, keyifli okumalar. 

Sevemedim Ayrılığı 7. Bölüm "Biri Vardı, Ateşi Yüreğimde Yangındı

Bölüm Şarkıları:

Sezen Aksu – Güllerim Soldu

Fatma Turgut - Hata 

 *Senin yaslanmam gereken bir dağ değil de, dikkat etmem gereken bir namlunun ucu olduğunu vurulduktan sonra anladım. 

-geçmiş- 

Zaman kavramının, manasını yitirdiği anlar olur bazen. Sanki, kısır döngünün içindeymiş gibi bir hissiyat bırakır insan bedeninde. Öyle bir andır ki, tüm vücutsal fonksiyonlarınız durur. Kaskatı kesilir, hareket edemez, gözünü bile kırpamaz ve en önemlisi düşünemezsiniz. Tüm gerçekler yok olur. Gerçeklik algınızda var olan şey o andır. Takılı kalırsın uzun bir süre ve tekrar tekrar yaşarsın kafanda o anı. Her seferinde derinden hissedersin o acıyı. Yeniden ve yeniden vurur bedenine. Düşmanca, hiç acımadan seni yok etmek için elinden geleni yapar. Etrafında uçuşan anılar bambaşka bir boyutta hüzün vericidir. Kısa bir an neye üzüleceğini bile şaşırırsın.

Böyle bir zaman dilimi içerisine girmek zorunda bırakıldığın için herkesten nefret edersin.

Bunları neden yaşamak zorunda olduğunu sorgularsın. Bıçak kadar keskin düşüncelerle savaşır durur her seferinde de mağlup olursun.

Şeyda Karahan, hemen evinin önünde duran arabasında oturmuş derin derin nefes alıp verirken bunları düşünüyordu. Kalbinde zar zor kabuk bağlayan yaraların oluk oluk kanamasına izin veriyordu.

Canı yanıyordu. Ve lanet olsun o, o kadar çaresiz bir durumdaydı ki hangi duruma daha çok üzülsün karar veremiyordu. Arslan'ı, hayatını mahveden adamı hiç beklemediği bir anda karşısında bulmasına mı, yoksa tüm bu iki sene boyunca kendisine yaşattığı travmayı atlatıp onu unuttuğuna ikna olduktan sonra bedenini saran özlem ve aşk duygusuna mı?

Yumruk yaptığı elini sertçe direksiyona vurdu.

"Hani unutmuştun?" diye bağırdı kendi kendine. Deliriyormuş gibi hissediyor olması normal miydi? Yutkundu. Kalbi acıyordu ve vücudunda dolanan his ona her şey yeniden başa sarmış gibi hissettiriyordu. Hep böyleydi, Arslan'a karşı. Bittiği sandığı her şey sert bir şekilde geri dönüyordu.

"Bok unutmuşsun!!" diye bağırdı yeniden kendi kendine. Kimse olmadığı için düşünceleri sesli bir şekilde dile getirmek kolaydı. Bir nebzede olsa rahatlatıcı olduğunu da kabul etmek gerekirdi.

Yarım saat evvel kahvaltıda, tam karşısında oturan yüzü belirdi gözlerinin önünde. Gitmeden evvel saçlarında olmayan beyaz tutamları düşündü. Yüzüne eklenen yeni hayat çizgilerini, koyu badem bakışlarını, özenle taranmış saçlarını...

"Lanet olsun, hala çok yakışıklı."

Şeyda tüm hayatı boyunca hep içine içine sevmişti. İçine içine yaşamıştı tüm duygularını ve o patlamaya hazır bir yanardağ gibi hissetmeye çok alışıktı fakat bu seferki... bu seferki bambaşkaydı.

Bu seferki his çoktan yakıp kül etmişti bile onu. Aniden burnuna dolan kokusu, ciğerlerini sızlatmıştı.

Bazı şeyler çok derindendi.

Sevemedim AyrılığıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin