ღ 9 - Yapılmaması Gereken Hatalar.

231 20 1
                                    

Sevemedim Ayrılığı 9. Bölüm  : "Yapılmaması Gereken Hatalar." 

Bölüm Şarkısı :  Rachel Lorin -  Obsessed

O gece, Azra Hancıoğlu için pek de iyi bir gece olduğu söylenemezdi. Acısı, derin bir okyanus misali benliğini içine çekip onu boğmaya çalışıyordu ve nefes almak her saniye daha da güçleşiyordu. Kalbinin derinlerinde bir yerlerde büyük bir sancıyla savaş veriyordu ve böylesine zorlu bir savaşın başkahramanı hiçbir zaman olmamıştı. Yutkunmaya çalışıyor, beceremiyordu. Bazı şeyler çok fena mahvetmişti onu.

Eve gitmekten vazgeçti. Daha ofisinden çıkıp arabaya bindiği andan içi sıkılmaya başlamıştı. Eğer eve giderse Yasemin'inden tüm bu yıkılmış enerjisini saklayamayacağını biliyordu. Anlatması için ısrar edecekti. Kadın, şu an da en yakın arkadaşı bile olsa paylaşmaya hazır değildi. hem, tüm bu olanların üstüne olanları anlatamazdı.

Sadece, sessizce kendini dinlemek ve bazı şeyleri netleştirip bu yükten kurtulmak istiyordu. Aşk acısından, yarım kalmış ve ihanete uğramış sevdasından.

Gece yarısına yakın bir saatte, paytak adımlarla dalgın dalgın yürüyordu. En sevdiği mekana giderken ilk defa bu kadar isteksiz ve kötüydü. Buraya böyle bir ruh haliyle gelebileceğini hiç düşünemezdi. Aslında Savaş'ın onu böyle bir ihanetle vurmasını da beklemezdi.

Buruk bir tebessümle kafasını salladı. Gerçekten nasıl bu kadar kör olabilmişti.

Gürültülü mekâna girdiğinde beyninin içine içine işleyen ses biraz rahatsız hissettirmişti. Yalnız olmadığı zamanlarda buraya geldiğinde de müziğin sesi bu kadar rahatsız edici miydi merak etti. Tanrım, uzun bir ilişkiden çıktıktan sonra yaptığı her şey rahatsız ediciydi sanki. Bu duruma geldikleri için nefret etti, hem kendinden hem Savaş'tan.

Paltosunu bırakıp, yarınlar yokmuşçasına eğlenen insanların arasından bara doğru ilerledi. Yüzü istemsiz buruşmuştu. Hayatında bu kadar eğlenebilecek hiçbir şey yoktu ve bu insanların bu enerji ve isteği nereden bulduklarını merak etti. Daha evvelinde de böylesine eğlenebiliyor muydu, düşünmek istedi. Muhtemelen eğlenebiliyordu. Mekânın hemen ortasında Savaş ile kahkahalar eşliğinde ettikleri danslar gözünün önüne geldi, onu öpüşü, sarılışı ve dokunuşları... Ve o o dudaklarla başka bir tene de dokunmuştu. Başka biriyle de dans etmişti belki de. Kim bilebilirdi ki.

Anlık, nefret hissiyle doldu taştı Azra. Gözleri dolarken hırsla dudaklarını dişledi. Bunu nasıl atlatacaktı, bu ihaneti nasıl kaldıracaktı?

Bara doğru ilerledi. Oturmak yerine, kendine damak tadına uygun bir içki sipariş etti. Barmen olan yine Arslan sayesinde tanıdığı arkadaşıydı. Kendisine kısık gözlerle bakıyor, tek kelime etmeden içkisini hazırlıyordu.

Bardağı önüne bıraktı.

"Bir psikoloğa gitmeni öneriyorum, Azra Hancıoğlu."

"olabilir."

Duraksadı. "Yine de biraz daha acımı çekmek istiyorum. Hayatımın tamamen o'ndan ibaret olmadığını anlamamı sağlıyor."

Uzun boylu olan ellerini önüne bağladığı beze silerek iyice Azra'ya yaklaştı. "pekâlâ, sadece seni böyle görmekten gerçekten hoşlanmadım."

Kadın burukça güldü. "biliyorum, kimse hoşlanmadı."

Bardaktan koca bir yudum alıp dikleşti Azra. "gidip biraz insanların arasına karışacağım, sen de bardak silmeye devam edebilirsin."

Sevemedim AyrılığıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin