🌅"Ne demek izin vermezdi? Abla sen hamilesin farkındaysan... Öyle izin verilip verilmeyecek bir şey mi bu? Aptal mısınız siz?"
İyiden iyiye tadım kaçarken tabağı orta sehpaya bıraktım. Zaten içinde bir şey kalmadığı için sorun değildi ama biraz daha yemek istiyordum. Gözümün önünde çilekler uçuşuyordu resmen. İrili ufaklı bir sürü çilek...
"Seninle her şeyi ayrıntılı konuşamam." dedim sakince. Olanları anlatamazdım. Yaşadıklarımı söyleyemezdim. "Sadece bu çocuk benim... Söyleyip söylemememiz bir şeyi değiştirmez ki zaten istemez. Kabul etmez Tugay. Umurumda da değil zaten."
"Niye? Niye istemesin? Siz birbirinize aşık değil misiniz? İnsan sevdiği-"
"Artık değiliz." dememle dudakları aralı kaldı.
İlk fark ettiğimde ben de şaşırmıştım. Tugay'la hala birbirimizi seviyoruz sanmıştım ama durum çok farklıydı. İki kişilik başlayan evliliğimizde bir başıma kalmıştım. O, sıkılmıştı. Evde sürekli fazlalık bir eşya gibiydim onun için. Ya da bir çocuk gibi... Yapma dediği şeyleri yapan, asla uyarılara uymayan katlanılması zor bir çocuk gibiydim.
"Bazen aşklar biter... Bizim ilişkimizde aylar önce bitti. Boşanma davası açtım. İlk duruşmaya gelmedi ama ikinciye gelecek diye düşünüyorum."
"Sen ne zamandır buradasın?" Elini gelişigüzel bir şekilde yüzünde dolaştırdı. "Burada tek başına mı kaldın? Hem de bu halinle?"
"Kendi işimi kendim halledebiliyordum." Gözlerim dolmaya başladığında Fatih daha çok bana yaklaşıp kollarının arasına aldı bedenimi. Ona sığındım. "Son zamanlarda biraz duygusal olarak kötüyüm. Bir de karnım şişti. Tugay da yerimi öğrendi diye dışarı çıkamıyorum."
"Eve niye gelmedin? Biz senin hep arkanda oluruz biliyorsun değil mi? Sen istemezsen kimse ağzını açmaz..." Usul usul saçlarımı okşamaya başladığında başımı göğsüne bastırdım. Yanaklarımdan süzülen yaşlar kazağını ıslattı.
"Bir süre yalnız kalmam gerekiyordu. Aslında... Neyse."
"Ağlama güzelim... Bak ben yanınızdayım ve yeğenime zarar verecek kişinin aklını alırım. Bu kişi senin kocan olsa bile..." dedi elini karnıma yaslayarak. "Abla çok farklı."
"Anne olacağım..."
"Çok ağlak bir anne olacaksın." dedi gülerek. "Sen dayına çek tamam mı fındık. Yakışıklı, akıllı, zeki, çevik, yardımsever, mükemmel bir adam ol."
"Fındık kadar mıdır?" dememle Fatih daha çok güldü. "Gülme, merak ediyorum. Kimseye söyleyemeden hamilelik geçirmek çok zor."
"Yediğin çilekler kadardır." dedi şefkatle. Günlerdir ilk defa güvenle sarmalanıyordum. Fatih şu an kardeşim değil de bir abim gibiydi. "Artık hep fındığımızı konuşacağız, merak etme. Evin küçüğü, kazıntısı olma görevini kendisine devredeceğim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Evliliği Öldürdü (KISA HİKAYE) (TAMAMLANDI)
RomanceBirbirlerine kalplerini tamamen emanet ederek çıktıkları evlilik yolunda Tugay'ın değişen tavırları, Ece'nin her seferinde kırılan kalbi sonucunda bu iki genci uzun bir ayrılık karşılamıştır. Yarı textingtir. Bölümler kısadır. Zaman geçirebileceğini...