30 🌅

33.6K 2.1K 602
                                    

Bu bölümü yağmurlu havada, elimde şekersiz çikolatamı yerken beynimde patoloji notları uçuşurken paylaşıyorum 😅

Umarım bölüme yorum yapabilirsiniz, neden yapılmadı anlamadım. Ayrıca üzüldüm çünkü yorumlarınızı okumaya aşığım 🥺

Bölümü son kez paylaşışım. Yorgunum zaten, bir de wattpadin tribiyle ugrasamayacagim maalsf   :(

🌅

Aptal görünebilirdim.

Belki biraz salak da olabilirdim.

Bir yıl boyunca ses çıkarmadan onun yanında kaldığım için, sorgusuz sualsiz düzelmesini beklediğim için gurursuz da olabilirdim.

Her şey olabilirdim. Binlerce sıfatı sırtıma yüklenip taşıyabilirdim. Lakin bunların hepsi anne olacağımı öğrenene kadardı. 

Aşkı kendim için yaşardım. Üzülebilirdim, kırılırdım, zarar görür, depresyona bile girebilirdim. Bunların hepsi kendime olan bir ihanet, kendime olan bir kötülüktü. Eğer bebeğimi öğrenmemiş olsaydım her hissi yaşardım, ruhuma yaşatırdım. 

Şimdiyse anneydim. Aşktan, sevgiden, öfkeden ziyade bambaşka bir görevim vardı. Artık ben değildim önemli olan. Bana yoldaş olacak, hayatıma renk katacak oğlumdu. 

Aile...

Ben oğluma aile değil de cehennem hayatı mı sunacaktım? Ben mutlu olmazsam, onu nasıl mutlu edecektim?

Kaşlarımı kaldırıp Tugay'ın yüzüne ciddi mi diye baktım.

Gerçekten ciddiydi. Sırf çocuğum için onunla bir araya geleceğimi düşünüyordu.

Cevap vermeye bile yeltenmeden sadece yanaklarım acıyacak kadar derince gülümsedim. 

"Niye gülüyorsun?" dedi bozulmuş sesiyle.

"Seni tehdit etmek istemiyorum Tugay. Buna beni zorlama." Sakin sesime bir an kendimde şaşırdım. "Dün gece bahçemde kendi silahınla intihar etmeye kalktın. Üstlerin duymasın." Elimi dudaklarıma kapayıp ayıp bir şey söylemişim gibi kıkırdadım.

Gözleri kocaman kocaman açıldı. 

"Sen..."

"Artık dinlenmek istiyorum! Boş muhabbetlerinle yeterince zaman geçirdim." dedim sıkıntıyla. Onun karşısında ne kadar dik durmaya çabalasam da hamilelik ve sürekli stres yoruyordu.

"Tamam, dinlen." 

Tugay'ı orada bırakıp eski odama geri döndüm. Güçlükle yatağa otururken her yerim sızlamaya başlamıştı. Hiçbir şey düşünmeden ayaklarımı kendime çekip yatağa boyluca uzandım. Gözlerimin kapanıp uykuya dalması ise birkaç dakikadan daha kısa sürdü.

🌅

Tugay: Ece

Tugay: Geçtiniz mi eve?

Tugay: Artık engelleme 

Tugay: Olur mu?

Tugay: Sizi merak ederim

Ece: Sürekli mesaj atamazsın

Ece: Önemli bir şey olduğunda Fatih sana söyler zaten

Ece: İkimizin şimdilik iletişim kurmasına gerek olduğunu düşünmüyorum

Tugay: Odasını nasıl hazırlayacağız?

Tugay: Ayrıca hangi günler bende kalacak?

Tugay: İsmini ne koyacağız?

Tugay: Bir de

Tugay: Kaybettiğimiz bebeği anlatır mısın?

Ece: Kaybettiğim*

Aşk Evliliği Öldürdü (KISA HİKAYE) (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin